Önce şu sözleri iyi analiz edelim: "Ülkesini, milletini gerçek manada seven, kendi kendine yeten bağımsız bir vatan için yapmamız gereken o kadar çok şey var ki..." Bizler bu sözlerin anlamının neresindeyiz, diye kendi kendimize sormalıyız. Değerli okuyucularımız, hepimiz biliyoruz ki, ticaretle uğraşanlar arasında kısa sürede işini ilerletip zengin olanlar görülür. Bunların başarılarında çeşitli etkenler olmakla birlikte cesurca girişimlerde bulunanlar, daha çok malı hesaplı alıp satarak daha çok kazanmaları rol oynar. Cesaret, yalnız ticarette değil, her alanda başarıya götüren bir etkendir. Herhangi bir işe girişmeekten kaçınanlar, ufak tefek engelleri gözde büyüterek yılgınlık gösterenler, o işten olumlu bir sonuç alamayacaklarını bilmelidir. Cesur olmayanlar ellerindekilerle yetinmek zorunda kalırlar. Malının değerini, parasını artıramaz. Belki zarar etmez ama, kazançlı da çıkmaz.

İnsan hangi işi tutarsa tutsun, cesurca girişimlerde bulunursa, yaptığı işte, ya da mesleğinde başarılı olur ve kazançlı çıkar. Şu gerçeği asla unutmamalıyız ki; Türk milleti kendisi için, kendi geleceği ve kurtuluşu için çalışan kimseleri ve kurulları zorluk karşısında bırakmayacak kadar yüksek vatanseverlik ve yüksek onur duygusuyla doludur. Yüksel Türk! İşte parola budur. Başta ABD olmak üzere özellikle Avrupa Birliği üyeleri, ülkemize karşı eylemlerde bulunan bizi bölüp parçalamaya çalışan terör örgütlerine niye destek verir, terör destekçilerine niçin kucak açarlar? Türkiye’nin her alanda başlattığı dev yatırımlarını gördükçe, ülkemizin geliştiğini, büyüdüğünü, bölgesinde güçlü bir devlet haline gelme yolunda dev adımlarla ilerlediğini sezdikçe, dört koldan saldırılara geçiyorlar. Onlar istiyorlar ki; Türkiye her alanda bize el açar muhtaç durumda olsun. Türkiyemiz üzerinde oynanan oyunlarda neler var... "Türkiye müslüman ve demokratik bir ülke olarak öncü bir ülkedir. İslamiyet'i yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız. Türkiye, Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumundadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır.

Ortadoğu hemen hemen elimizde sayılır. Kafkasya ve Orta Asya’daki diğer Türk devletleri de yakında darbelerle kargaşaya boğulacaklar ve avucumuzun içine düşeecekler. Bu Türkler aslında birleşip bir araya gelseler karşılarında hiçbir güç duramaz. Bu yüzden böyle bir olasılığa karşı ajanlarımız her an tetikte bekliyorlar. Türk devletlerinde kilit mevkiindeki adamlarımız, aralarında en ufak bir yakınlaşma sezdiklerinde hemen istikrarı bozacak olaylar ve darbelerle bunu önlüyorlar... Daha neler neler var ama yerimiz dar. Onların kilit mevkiindeki adamları kimler acaba? Kimler olduğu belli, bunların bir kısmı Avrupa’da yani onların himayesinde...