Hafta sonu Trabzon’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Al Tani’nin gözetiminde, Türkiye ile Katar arasında 15 alanda protokol imzalandı. Haklı olarak herkes şu soruyu sordu: Neden Trabzon? Bu sorunun yanıtı, Erdoğan ile El Tani’nin 1 saati bulan helikopter gezisinde saklıydı. Erdoğan’ın Akyazı Stadı açılışında söylediği gibi, başta Trabzon ve Rize olmak üzere Karadeniz coğrafyası Katar Emiri’ne gösterildi. Karadeniz yaylaları ve hatta kıyılarının Arap sermayesine açılması yolunda, bizzat Cumhurbaşkanı’nın yönlendirmesiyle gerçekleşen bir geziydi bu.

***

Cumhurbaşkanı, başbakan olduğu dönemde 2008’de Ankara Sanayi Odası’nda, yabancı sermayeye sağlanan ayrıcalıkların eleştirilmesini, “Evet biz ülkemizi pazarlıyoruz, ülkemizin güzelliklerini pazarlıyoruz” diyerek yanıtlamıştı. Karadeniz’deki pazarlama çalışmalarının ne sonuç vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Hangi yayla, orman ya da kıyı, hangi koşullarla, hangi yasal sınırlar içinde Katarlı girişimcilere verilecek?

***

Katar Ulusal Bankası QNB’nin Trabzonspor’a sponsor olması, sadece Trabzonspor’un şanından mı? Hiçbir küresel ya da büyük firma olaya böyle bakmaz. Uzun vadede bölgede Katar başta olmak üzere Arap sermayesi ile birçok iş kotartılmaya çalışılacak gibi görünüyor. Araklı Turup ve kıyı kesiminin Armada Gruba verilmesi ve burada Arap şehri kurulması projesi, bunun bir parçası.

Trabzon Havalimanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın adını taşıyan tesislerin Katarlılara verilmesi, Katarlı girişimcilerin denize havalimanı kurup bu alanı ticaret merkezi ve başka bir Arap şehri yapması gündemde.

Çok sayıda yayla ve orman alanı da, turizm yatırımı altında Katarlılara verilebilir. Akyazı bölgesinde şehir hastanesi başta olmak üzere, kamuoyunun bilmediği başka projeler Katarlılara ihale edilebilir. Trabzon, Rize, Giresun, Artvin, Ordu yeşil alanları, giderek Arap sermayesinin uydu Arap şehirlerine dönüşebilir. Karadeniz için neler planlanıyor ve pazarlanıyor, farkında mıyız?