SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kararımız? Aklımız olsun...

Kararımız? Aklımız olsun...

17 Şubat 2017 Cuma - 09:15








Değerli okurlarım gündeme getirildiği günden bu yana, “BAŞKANLIK SİSTEMİ nedir? Ne değildir?” diye yazıp çiziyoruz. Birçok aklı selim yazar-çizer gibi benim de AMACIM insanımıza, başkanlık sistemi hakkında doğru bilgiler vermek. Özellikle de, SİSTEMİN onaylanması sonrasında, yaşanması muhtemel olayları samimi bir şekilde dile getirmek...

Öne çıkardığım, öyle hafife alınacak sonrasında da telafisi mümkün olabilecek konular değil, başkanlığın DİKTATÖRLÜĞE evrilebileceği, ülkemizin bölünebileceği, partili üst sınıfın oluşmasıyla, ülkemizle alakalı önemli kararların tek elden yürütülebileceği, dolayısıyla Cumhuriyetin ve demokrasinin onarılamaz yaralar alabileceği, adalet sisteminin rayından çıkarılabileceği ve de en önemlisi KORKU İKLİMİnin ülkemizde dört mevsim yaşanabileceği... gibi. Son günlerde, sistematik bir biçimde BAŞKANLIK SİSTEMİ tartışmalarının tam da merkezine korkular ve sahte umutlar yerleştirildiğini görüyoruz. Bu sahtelik; motive edici, biçimlendirici ve meşrulaştırıcı bir işlevle kullanılırken vatandaş şuursuz bir korkuyla karasızlık içinde bırakılıyor...

Korku aklın sahip olduğu en değerli şeylerin önünü kapatır, zihin dünyamızda tüm verimli düşüncelerin önüne geçer, sezgilerimizi yok eder, eylemsizlik ve kabullenme durumuna geçeriz ki, bu da bizim bilinçli sorgulayan yanımızı etkisiz hale getirir. Ne yazık ki, büyük toplumsal hareketler ve önemli kararlar alma öncesi, kullanılan korku dili ve üretilen korku hikâyeleri, ülke siyasetini yönlendirme geleneği haline gelmiş durumda...

Siyasetin kendine taraf yapmak ve saflarını sıkıştırmak adına ürettiği bu sahte korkular, verimsiz, atıl, kendi kararlarını kendi alamayan bir insan modeli yaratıyor ki, bu da, ne inancımıza, ne ahlakımıza ne de demokrasi geleneğimize uygun bir çalışma (propaganda)  modeli olmamaktadır...

Halkımıza “Referandumla” ilgili sorular sorduğunuz zaman bırakın “EVET veya HAYIR” demelerini, insanların bilgilenmekten bile korktuğunu görüyorsunuz... Elbette bu korkunun arkasında kendince mazeretleri var; “İşsiz kalmaktan korkuyorlar... Suçlanmaktan korkuyorlar... Dışlanmaktan korkuyorlar... Yakınlarının mağduriyetinden korkuyorlar... Aç kalmaktan korkuyorlar... İnsanlar en çok sessizlikten korkarken sessizliğe bürünüyor, hatta birbirlerinden UZAKLAŞIYORLAR!.. İktidarlarını kaybetme korkusu içinde olanların, vatandaşa farklı korkular telkin ederek,  arkalarına takılmalarını sağlamaya çalışmaları yıllardır süregelen bir siyaset olsa da, bu OYUNUNU BOZACAK OLANLARIN ortaya koyacakları dil ve tavır, şimdilerde çok önemli. Korkunun hâkimiyetine giren insanları, derin bir kadercilik girdabından çıkarmak, kendine bile güvenmeyen insanlarımıza, yeni bir adres ve umut sergilemek, yalansız bir siyasi duruş ortaya koymak durumundalar. Nihayetinde,  insan onuruna ve değerlerine gösterilen saygı ve sahip çıkış, siyasetin topluma vereceği en güzel mesajdır...


Salt duygularla değil, çok sakin bir akılla yürütülen, doğru ile yanlış üzerine kurulan düşünme ortamı ise özlenen, en ahlaklı siyaset biçimidir... Nihayetinde, suçlayıcı değil ikna edici, dışlayıcı değil kucaklayıcı, liderler üzerinden değil sistem üzerinden, KORKULAR YERİNE, cesaretlendirici ve ümitlendirici söylemlerle vatandaşa gidenler, ülkenin ufkunu açacak, en sağlıklı “HAYIR”lara vesile olacaklardır. Bu söylem ve davranışlarıyla da aynı zamanda, vatandaşın şimdiye dek kullandığı bütün “evet”lerin sorgulanmasını sağlayabileceklerdir...

“Ahlak ne yaptığımızda değil onu neden yaptığımızda ilgilidir. Doğru davranışta bulunanlar bilir ki, karar akla dayanmalıdır.”

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap