SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kaos bağıra bağıra geldi! Çözüm yeni hükümet ve po

Kaos bağıra bağıra geldi! Çözüm yeni hükümet ve po

28 Haziran 2015 Pazar - 09:54








Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz." diyerek kırmızı çizgiyi çekti. Kırmızı çizgi deyince, AKP öncesi Türkiye’nin Kuzey Irak’daki kırmızı çizgileri geliyor akla. Ecevit’in Başbakanlığı döneminde 3 kırmızı çizgi belirtilmişti: 1. Bağımsız Kürt devleti kabul edilemez. 2-Türkmenlerin can güvenliği tehlikeye atılamaz. 3- PKK eylemlerine asla müsamaha gösterilemez. Türkiye, "Kürt devletini savaş nedeni sayacak" denli duyarlılık gösteriyordu Kuzey Irak’a. Sonra AKP iktidarı geldi. ABD Irak’ı işgal etti. AKP, ABD’nin Irak’ı Türkiye’den işgal etmesini içeren 1 Mart Tezkeresi’ni çok istediği halde meclisten geçiremedi ama, her türlü desteği yaptı; işgaldeki günahların bir parçası oldu. Daha önce açıklanan kırmızı çizgiler önce sarardı, sonra yeşillendi. Türkiye AKP döneminde ne Türkmenleri koruyabildi, ne Kürt devletinin kurulmasını önleyebildi (ki fiili devlet önümüzdeki günlerde resmiyet kazanabilir), ne de PKK’yı durdurabildi.

BURAYA NASIL GELİNDİ?

Ankara’da gösterilen tepkilere, Erdoğan’ın sert açıklamalarına bakınca, insan şaşırmadan edemiyor. Kuzey Suriye’de bir yandan PKK-PYD’nin, öte yandan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün ve diğer cihatçı silahlı grupların etkinlikleri durup dururken mi ortaya çıktı? Eğer Esad yönetimini devirmeyi amaçlayan, dışarıdan kışkırtılan saldırı, katliam ve operasyonlar olmasaydı; ABD, İsrail, AB ve Türkiye müdahale etmeseydi, bugünkü tablo olur muydu? Suriye’ye karşı büyük bir uluslararası kirli savaş yürütülüyor. Bu operasyonda AKP iktidarı ve Erdoğan’ın çok büyük sorumluluğu var. Türkiye, bazı tarihsel ve mezhepçi hayallerle, bölgede emperyalist projelerin parçası haline geldi. Suriye’deki terör ve şiddet gruplarını destekledi. Bugün IŞİD’ın ortaya çıkması ve katliamlara girişmesinde de, ona karşı korunma gerekçesiyle neredeyse tüm Türkiye sınırında bir Kürt egemenlik bölgesi oluşturulmaya çalışılmasında da Erdoğan yönetiminin maceracı, sığ, küresel sömürgecilere hizmet eden kanlı Suriye ve Ortadoğu politikasının payı var.

BOP İŞLİYOR

Türkiye’nin Suriye ve Ortadoğu politikasında bazı sapmalar yaşanınca, ABD doğrudan devreye girerek, IŞİD’ı gerekçe yaparak Kuzey Ortadoğu’yu yeniden şekillendiriyor. Oluşturmak istediği Büyük Ortadoğu’nun birinci perdesinde Arap baharı vardı, ikinci perdesinde Kürt baharı öne çıkarıldı. ABD, Irak işgalinde Kuzey Irak Kürt yönetimiyle birlikte hareket etti, ki bu yapı devletleşti. Aynı ABD şimdi, PKK-PYD ile ortaklık kurarak IŞİD bahanesiyle bölgenin batısında fiili bir durum yaratıyor. Yani bölgede belli başlı bütün Kürt örgütler ABD’nin ortağı konumunda. Karşılıklı yararla ambalajlanan bu ilişkinin, Geniş Ortadoğu’da ABD-Batı çıkarlarının temel dayanağı olabileceği artık net olarak görülebiliyor.


TÜRKİYE’NİN BÜYÜK YANLIŞI

Yeniden Erdoğan’ın önceki günkü açıklamasına dönecek olursak, şöyle devam ediyor: "Esad rejimi, DEAŞ (IŞİD) ve bölücü örgütün aynı çizgide yürüdüğünü görüyoruz." İşte olaya böyle bakarsan çuvallarsın! Erdoğan ve AKP yönetiminin aynı yanlışı ısrarla sürdürdüğü görülüyor. Nedir o? Esad yönetimini, yani Suriye devletini düşman olarak görmek. Suriye devletinin IŞİD ve PYD ile aynı gösteren sakat yaklaşım. Oysa Esad yönetimi ya da Suriye devleti (şu ya da bu yanlışı bir tarafa) vatan savunması yapıyor. Suriye devletini düşman gördüğün sürece buradan bir çıkış, bir çözüm mümkün görünmüyor. İflas etmiş dış politikanın da etkisiyle oluşan çamurun bir parçası olmaktan başka bir işe yaramaz bu yaklaşım. Oysa Türkiye’nin yapması gereken, son 4 yıllık yanlış Suriye ve Ortadoğu politikasını değiştirmek. Öz eleştiri yaparak Suriye ve Irak’la, hatta İran’la bölgesel sorunlara ortak çözümler bulmak. Küresel zorbaların uzun vadeli çıkarlarının değil, Türkiye’nin, bölge ülke ve halklarının çıkarlarını gözetmek. Devletler düzeyinde yeni bir ilişki sistemi kurarken, bölge halklarının, bölgesel sorunların çözümü konusunda da samimi, gerçekçi, gerçekleşebilir çözümler ortaya koymak. Tabi kendi sorunların konusunda da!

GÜVENLİK KUŞAĞI NEYİ ÇÖZER?

Hükümet son gelişmeler üzerine Suriye sınırının belli bölümlerinde güvenlik kuşağı oluşturmayı tasarlıyor. Asker isteksiz ve yazılı emir istiyor. Belirli koşullarda bu da yapılabilir tabi. Ama esasa dokunan bir politika değişikliği olmadan bu adımlar ortamın daha da karmaşık hale gelmesinden, yangının yayılmasından başka bir işe yaramaz. Bir yandan ABD ile ortak olarak Suriye devletine saldıracak terörist savaşçılar yetiştirecek, kendi topraklarını buna üs yapacaksın; komşunun parçalanması, kan gölüne dönmesi yolunda her türlü çabanın içinde olacaksın, öte yandan bunun yol açtığı durumdan şikayet edeceksin. Bu politika sürdürülebilir değildir. Politika değişikliği için yeni hükümetin kurulması bir fırsattır. Erdoğan, hükümetin pozisyonunu kullanarak artık bu konularda açıklama yapmaktan ve ortamı daha da zehirlemekten vazgeçmelidir. Kiminle kurulacak olursa olsun yeni koalisyon hükümeti, Türkiye’ye tehlikeye atan ve bölgeyi kaosa sürükleyen koşulları değiştirecek adımları atmalıdır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap