SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kanlı mı olacak, kansız mı?

Kanlı mı olacak, kansız mı?

14 Mayıs 2016 Cumartesi - 11:00








CHP Lideri ne dedi? "Anayasa'yı değiştirelim; ne için? 'Başkanlık sistemini getireceğiz'. Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Böyle bir  başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz"

Kılıçdaroğlu diyor ki, bu sisteme karşı direneceğiz. Anayasa ve cumhuriyete karşın bunu yapmaya kalkarsanız, kanımızı dökmek zorundasınız.

Siyaset ve kan! Birbirine yakışmayan kavramlar.Ancak, muhalefetin başkanlık rejimine karşı kararlılığının, çok sert bir göstergesi bu sözler.

YUMUŞAK MI, SERT Mİ?

Muhalefet lideri neden ‘’kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz’’ sözünü kullanmış olabilir? Bunun karşılığı için 90’lı yıllara gitmek gerekecek. Yakın dönem siyasetin en önemli isimlerinden biriydi Necmettin Erbakan. Erbakan 13 Nisan 1994’te Refah Partisi Meclis Grubu'nda şöyle demişti:" Refah Partisi iktidara gelecek. Adil düzen kurulacak. Sorun ne? Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak? Kanlı mı olacak, kansız mı olacak?"


Erdoğan ne diyor: ‘’Adı ne olursa olsun, başkanlık rejimi bu milletin önüne mutlaka gelecek’’ Erbakan’ın ‘’Adil düzen’’ dediği ile Erdoğan’ın Yeni Türkiye ya da tek adama dayalı ‘’başkanlık sistemi’’ dediği şey aynı mı, tartışılır. Ancak yumuşak mı sert mi, kanlı mı kansız mı zihniyetinin bugün de devam ettiği ne yazık ki bir gerçeklik.

DEMOKRASİDEN MONARŞİYE

Başkanlık dayatmasının ülkede çok büyük bir karmaşa, gerilim yaratacağı görülüyor. Erdoğan ve takipçilerinin iddiası, başkanlığın istikrar getireceği. Oysa daha gelmeden memlekette ‘’kanlı tartışmaları’’ başlatan bir istikrarsızlık bu. Adı başkanlık, ama aslında ‘’tek kişinin mutlak egemenliğine dayanan bir monarşi’’ öngörülüyor. Seçimle geldiği için demokrasi ve millet iradesiyle ambalajlanan, ancak Osmanlı’nın son dönemindeki meşruti monarşiyi bile aratacak bir mutlak monarşi kaygısı duyuluyor. Diktatoryal ya da despotik bir monarşiden korkuluyor.

KORKULAR BOŞUNA MI?

Bu korkular, kaygılar hiç de bir vehim ya da bir paranoya değil. En yakın adamların bile hainlikle suçlanabildiği, her türlü muhalefetin teröristlik olarak değerlendirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu psikolojinin mutlak gücün kullanıldığı, adı demokrasi ama kendisi fiili bir monarşi olacak süper başkanlık sisteminde, nasıl bir siyasal ve toplumsal yaşam olacaktır? Her türlü farklılığı, çoğulculuğu, hukuku; siyaset ya da idareyi halk ve anayasa adına denetleyen her kurumu kendisi için ayak bağı gören, tek boyutlu ve baskıcı bir zihniyet, bu ülkenin de, bütün farklılıklarıyla bu toplumun da en büyük kabusu olacaktır.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap