Gazeteci Gürkan Hacır bugünkü köşesinde, ''Kemal Bey aday mı?'' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Seçimlere kalan sürenin giderek kısalmasının ardından partilerin hareketliliği de aynı ölçüde artıyor. Haftasonu hem AKP'nin Adana'da düzenlediği Gençlik Festivali, hem CHP ve DEVA Partisi'nin İstanbul ve Gaziantep'te gerçekleştirdiği mitingler artık seçim startının verildiğinin en büyük göstergesi olarak yorumlanıyor.

Gürkan Hacır da bugünkü yazısında hem Kemal Kılıçdaroğlu'nun adayık ihtimali hem İYİ Parti oylarının anketlerde yüzde 20'ye dayanması konularını ele alarak genel olarak bir seçim analizi yaptı.

İşte Gürkan Hacır'ın o yazısı:

Miting meydanları siyasilere ‘rütbe’ dağıtılan yerlerdir.

“Nasıl bir miting yaptın?”

“Ne kadar kalabalık topladın?”

“Coşku nasıldı?”

Bunlar senin rütbeni belirler…

Hani Kenan Doğulu’nun şarkısı vardı ya…

“Sen hep kendini bilicen…

Geçme sınırını çizicen…

Önce rütbeni bilicen…”

★★★

Esip gürleyenler… İktidar benden geçer diyenler… Türkiye’nin umudu benim diyenler…

Miting meydanında kantara çıkarlar…

Mitingine bakarsın…

Kilosunu gramını ölçersin…

Esnaf gezisiyle… Dar açı çekilmiş sokak kalabalığıyla… Otobüs üstünden yapılan konuşmayla ölçülmez…

Meydan dolduracaksın.

★★★

Dün CHP’nin nasıl köklü ve büyük parti olduğu bir kez daha görüldü.

Maltepe gibi çok büyük bir miting alanını büyük ölçüde doldurmayı başardı.

Kılıçdaroğlu mahçup olmadı.

★★★

Ama illa kıyaslama istiyorsanız… Muharrem İnce’nin muazzam Maltepe mitingiyle elbette kıyaslanmaz… O gün mahşeri bir kalabalık vardı. Zaten Maltepe’de yapılan mitinglerde Platformun önüne değil arkasına bakacaksınız. Arkada bile kalabalık varsa o miting mahşeri bir kalabalık toplamış demektir.

Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü sonunda yaptığı mitingle de kıyaslanmaz… O gün de yer gök insan dolmuştu.

Bu kez o kadar kalabalık yoktu.

★★★

Ama dediğim gibi Kemal Bey mahcup olmadı.

Hatırı sayılır bir kitleyi alanda toplamayı başardı.

6’lı ittifaktaki CHP’nin rütbesini bir kez daha onaylatmış oldu.

Aynı saatlerde Gaziantep’de Deva’cılar kamera açılarıyla uğraşıyorlardı.

Daha fazla nasıl gösteririz diye…

Ez cümle…

CHP… CHP’dir…

1970’de de… 1990’da da… 2022’de de…

★★★

Peki… Kemal Bey dün adaylığını ilan mı etmiş oldu?

Bu sorunun cevabını aramadan önce ben başka bir şeye dikkatinizi çekeceğim…

Meral Hanım’ı izliyor musunuz?

Mesela son grup toplantısını izlediniz mi…

İzlemediyseniz son 10 dakikasını lütfen izleyin internetten…

And içirdi salona… Gençlik andı okuttu.

Atatürk milliyetçiliğini arşa çıkarttı.

Son olarak da… Üç kez partililerine hep bir ağızdan tekrarlattı.

“Ne mutlu Türküm Diyene…”

“Ne mutlu Türküm Diyene…”

“Ne mutlu Türküm Diyene…”

★★★

CHP’nin uzun zamandır homurdanan Atatürkçü seçmeni yavaş yavaş İYİ Parti’ye kayıyor haberiniz olsun.

İYİ Parti’nin anketlerde mütemadiyen artan yükselişini burada arayın…

18-19’ları gördüler… Kimi ciddi anketlerde yüzde 20 bulan bile var.

Nerden geliyor bu oylar sizce… AKP mi çözülüyor…? Veya MHP oyları mı kayıyor?

Hiçbiri değil… CHP’nin kırgın Atatürkçüleri… Atatürk milliyetçileri İYİ Parti’ye meylediyor.

Meral Hanım bu söylemi artırarak sürdürecektir.

★★★

Ümit Özdağ sürprizi sandıkta nasıl sonuçlanacak bilmiyoruz.

Daha önce yazmıştım… Zafer Partisi seçime girmeyi başarabilirse şaşırtıcı bir sonuç alacaktır.

Ama ya giremezse… Yükselen göçmen karşıtlığı ve muhalif milliyetçilik son kertede kime yarayacak dersiniz…?

★★★

Cumhurbaşkanlığı tartışmalarından uzak…

Güçlü ve mücadeleci kadın kimliğiyle….

Yükselen muhalif dalgayı sırtlayabilecek bir örgütlülüğe sahip Akşener yükselişini sürdürebilir.

Hatırlatırım…

Ecevit’in iki iktidarı da milliyetçi söylemlerle gelmişti.

77’de KIBRIS FATİHİ ECEVİT…!

99’da APO FATİHİ ECEVİT…!

★★★

CHP parti kamuoyu ve seçmenin kafası allak bullak…

Bir türlü kafasında oturtamadığı helalleşme çıkışı…

Giderek sağa ve kimlik siyasetine göz kırpan söylemler…

Seçmeni şaşırtıyor…

Şu an onları bir arada tutan iki şey var…

Biri CHP’nin kurumsal kimliği ve Atatürk’ün postu…

Diğeri de AKP iktidarı ve Erdoğan karşıtlığının amiral gemisi olması…

★★★

Kemal Bey’e gelince…

Kamuoyundaki en büyük engel olarak görülen Yavaş ve İmamoğlu rüzgarlarını kısmen de olsa durdurdu.

Aday olabilirim dediğinde fazla yankı bulamamıştı.

Bu kez meydana çıktı…

Adaylığın büyük provasını yaptı.

İlk ve büyük gövde gösterisini yaptı…

Çoğu kimse adaylık startı olarak algıladı…

★★★

Benim düşüncem ne diye sorarsanız…

Ben aday olacağından emin değilim…

Daha seçimlere bir yıl var…

Ve merhum Süleyman Demirel’in ünlü sözüyle…

“Siyasette 24 saat bile çoook uzun bir süredir…”