SON DAKİKA



Haber > Gündem > İnanmış Türk, Alparslan Türkeş

İnanmış Türk, Alparslan Türkeş

03 Nisan 2015 Cuma - 10:56








Necip Türk milletinin yetiştirdiği devlet adamı, fikir adamı, MHP Eski Genel Başkanı ve ülkücü Türk gençliğinin efsanevi Başbuğ’u Alparslan Türkeş’in aramızdan ayrılışının 18. yılına gelmiş bulunuyoruz. Hiç şüphesiz Başbuğ’u anlatmak bize düşen bir görev değildir. Ancak gönül dünyamızın en müstesna köşesinde yerini alan, ülkü ve dava adamı Başbuğ’umuza duyduğumuz sevgi, saygı ve bağlılık onun hakkındaki görüşlerimizi ve ona karşı beslediğimiz duygularımızı aktarmaya bizleri mecbur kılıyor. "Kırılır da bir gün bütün dişliler Döner şanlı şanlı çarkımız bizim Gökten bir el yaşlı gözleri siler Şenlenir evimiz, barkımız bizim..." 1963–1964 yılları Türk siyaseti açısından önemli bir dönemdir. Zira siyasetin kirlenmiş dünyasına tertemiz bir Alperen adını altın harflerle yazdırıyordu. Bu öyle bir isimdi ki adı gibi "Alp-Arslan", soyadı gibi de "Türk’e Eş" birisiydi. Yiğitti, fedakârdı, erdemliydi, feraset sahibiydi. Milletinden farksızdı; samimi Müslüman’dı ve inanmış bir Türktü. Daha da önemlisi, mazi’nin parlaklığını yeniden ati’ye kazandıracak kadar bilge liderdi, bir o kadar da güçlü insandı.

Attila gibi, Alparslan gibi, Fatih gibi, Mustafa Kemal gibi kahramandı. Ve, Bilge bir Lider'di... Bu açıdan değerlendirildiğinde, Alparslan Türkeş Türk Milliyetçiliğini siyasi platforma taşıması ile nitelik kazandırmakla kalmamış, parti programına da koyarak ilk kez resmiyet kazanmasına vesile olmuştur. Gazi Mustafa Kemal’in vefatıyla milliyetçiliğin önemsizleştirilme çabalarının artırıldığı bir dönemde Başbuğ; Türk Milliyetçiliğinin yeniden canlanmasına ön ayak olup, özellikle de yeni kuşaklara aktararak büyük bir hizmet etmiştir. Çok yoğun bir şekilde baskıların ve zulümlerin arttığı dönemin Türkiye’sinde; emperyalist güçler, kapitalizm öncesi beyinleri zehirlemek için ortaya sundukları komünizmin özellikle gençler tarafında rağbet görmesi, Alparslan Türkeş’i yeni bir önlem almaya sevk etmiştir.

Evet, alınacak tedbir belliydi: Milli ruhun hâkim olacağı, milli düşünce ile bezenmiş ve her şeyin Türk için, Türk tarafından, Türk’e göre esasını benimseyen Türk gençliğinin yetiştirilmesi olacaktı. Başka bir ifadeyle İslam’ın ahlâk ve fazileti ile yoğrulmuş, Türklüğün gurur ve şuurunun en üst aşamasına ulaşarak; Türk milletini en kısa zamanda en kısa yoldan muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak ülkücü gençliğin yetiştirilmesi olacaktı. Ve bunun için de, yüzde yüz milli bir teşkilata ihtiyaç vardı. O da: Başbuğ’un en büyük emaneti olan, gözü gibi baktığı ve koruduğu Ülkü Ocakları olacaktı. Ülkü Ocakları'nın kurulmasıyla Türk milleti ve Türk gençliği yitirmiş olduğu öz güvenini yeniden kazanmış oldu. Yegâne kurtuluşun bizatihi kendi özüne dönmekle mümkün olacağını anladı. Devam edecek.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap