Meclis'te yapılan bütçe görüşmelerin hatırlatan Erdoğan, “2013 yılı bütçesi 321’e karşı 139 kabul ile geçti. Muhalefetin toplam oyuna baktığınız zaman yaklaşık 235 civarında ama böyle olmasına rağmen ortaya koydukları performans ortada. Yani olaya ciddi yaklaşmıyorlar. Bütçe gibi bu kadar önemli bir meselede 321 kabul çıkıyor, bunun karşısında ortaya konan performans malum. Bu ülkede demokrasinin kimler tarafından hazmedilebildiğini, kimler tarafından yaşanabildiğini bu bütçe müzakereleri güzel şekilde ortaya koydu” dedi. Muhalefetin bütçe görüşmelerinde karamsar bir tablo çizdiğini söyleyen Erdoğan, “Aynı gün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı ve 76 bin 954 puanla rekor kırdı. Bir tarafta bu karamsar tablo, diğer tarafta İMKB tablosu. Biz hangisine inanacağız? Onlar bu tablolardan rahatsız oluyorlar. Bütçe görüşmelerinin son gününde muhalefet tarafından çizilen olumsuz tabloya rağmen müjdeli bir haberi açıkladım. Merkez Bankası döviz rezervi 120 milyar 586 milyon dolarla tarihin en yüksek seviyesine çıktı. 10 yıl önce 27.5 milyar dolardı. Bununla iftihar duyman lazım. Bütün ekonomiyi takip eden kontrol eden milli bankamız. Burası güçlü ise siz de güçlüsünüz. O zaman kalkar dünyaya gerekli resti yeri geldiğinde çekersin. Diğer tarafta IMF diyoruz, şu anda 890 milyon dolar borca indirdik, mayısta sıfırlıyoruz. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Şimdi teknik müzakereler yapılıyor, kendilerine 5 milyar dolar borç vereceğiz. Türkiye alan el olmaktan çıkıyor, şimdi veren el oluyor. 1 Ocak'tan itibaren 2012 verileri netleşmeye başlayacak, orada da göreceksiniz. Küresel krize rağmen Türkiye her alanda rekorlar kaydederek yolunda ilerlemeye devam edecek” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, hükümetin ekonomi politikalarının küresel krizlerle defalarca test edildiğinin altını çizerek, “Türkiye içindeki yapay gerilimlerden başarı ile çıktık. 3 seçimden ekonomimiz başarı ile çıktı. Seçim dönemi ekonominin sıkıntıya girdiği dönemler olmuştur Tükiye’de ama şimdi yok çünkü biz mali disiplinden taviz vermedik. Tüm karamsar senaryolara rağmen ekonomi istikrarla büyümeye devam etti. Son seçimde her iki seçmenden birinin oyunu aldık. Yaptırdığımız anketlerde ekonomi politikalarımıza güvenin arttığını görüyoruz ve oylarımız şu anda daha da üzerine çıkıyor. Bütün bu Türkiye’nin başarısına rağmen muhalefetin hala o bildik söylemle karamsar tablolar çizmesinin izahı mümkün bir durum değildir. Ülkenin gelişmesinden bir rahatsızlık var, sıkıntı bu” şeklinde konuştu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: “Geçenlerde komşumuzla ilgili bir değerlendirme vardı. Bunların derecelendirme anlayışları terstir. Bir baktık ki 6 basamak tırmandırdılar. Hangi bilimsel altyapıya uyuyor? Komşuyu 6 basamak birden tırmandırıverdiler. Bu bizim Temel'in fıkralarına benziyor bir anda 6 basamak. Birkaç yıl önce yine İstanbul’da kredi derecelendirme kuruluşlarının bir toplantısında, ‘İdeolojik davranıyorsunuz’ demiştim. ‘Türkiye tırmanıyor, siz batanları büyütüyorsunuz’ dedik. Bu konuşmalarımıza kulak asmayanlar, Batı'daki AB üyeleri dökülmeye başlayınca bizim de derecelerimizi artırmaya başladılar. Hala durum böyle.”