17-25 Aralık soruşturması, belki de tarihin en büyük yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama olaylarına yönelik yapıldı. İddialar bir ölçüde siyasal olarak iktidarı zor durumda bırakmayı amaçlasa da; kamusal yetkileri kötüye kullanan, kamununhalkın değerlerini belirli kişi ya da zümrelerin lehine talan eden, devlet ve iktidar içine yerleşmiş çok büyük bir çete iddiası, asla görmezden gelinemez.

Bu iddialar, bizzat iktidar tarafından, ‘paralel devlet’ gerekçesiyle sümen altı edildi. Suçlanan 4 bakan mahkemede değil, Meclis’te iktidar oylarıyla aklandı. Dönemin Başbakanı, akrabaları, Bakan çocukları, bir çok bürokrat ve iş kesimine yönelik suçlamalar içeren soruşturma, baskıyla durduruldu.

SUÇA ÖDÜL!

İran’a yönelik altın ticaretinden büyük paralar kazanan iş adamı Reza Zarrab hakkında, başta bakanlar olmak üzere büyük ölçeklerde rüşvet verdiği, kara para akladığı, altın kaçakçılığı gerçekleştirdiği gibi pek çok suçlama yapıldı. Gelin görün ki Zarrab, Türkiye’nin ‘cari açığını kapattığı’ gibi saçmalıklarla kahraman ilan edildi. Hatta Cumhurbaşkanı’nın katıldığı bir törende, Başbakan Yardımcısı tarafından ihracata yaptığı katkılar nedeniyle ödüllendirildi.

Zarrab şimdi ABD’de tutuklu. ABD devleti kendisini, ‘Devlete karşı dolandırıcılık’, ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal etmek’, ‘Bankacılık sistemine karşı dolandırıcılık’, ‘Kara para aklamak’la suçluyor, 75 yıl hapis cezası isteniyor.

Türkiye’de bazı çevreler İran ambargosunun delinmesine hizmet ettiği için de kendisine ayrı bir kahramanlık payesi vermeye çalışıyor ama Zarrab’ı ele geçirse, yargılayacak.

ADALET ARANIYOR

Adam ve var olduğu iddia edilen çetesi, Türkiye dahil bir çok yerde on milyarlarca doları aklayarak, sağlam belgelerle suçlanıyor, ama benim ülkemde kahraman ilan ediliyor.

‘Zarrab tutuklandı’ diye, en katı ABD karşıtları bile bu kararı alkışlıyor. Sosyal medyada soruşturmayı yürüten savcıya ‘’Memleketten ne getirelim abi?’’ diye espri yapacak kadar insanlar heyecanlanıyor. Türkiye’de siyasal erkin müdahalesiyle bitirilen, yozlaştırılan adalet, ABD’de aranıyor.

SUÇ ORTAKLARI

Tıpkı Almanya’da, ‘tarihin en büyük dolandırıcılık davası’ adıyla, samimi Müslümanların bağışlarını söğüşlediği için yargılanıp mahkum edilen, ama Türkiye’de iktidar baskısıyla aklanan, hala itibar gören ‘Deniz Feneri e.v.’ davasında olduğu gibi.

Alman makamlarının Deniz Feneri için, ‘’Asıl sorumlular, iceberg’in görünmeyen tarafı Türkiye’de’’ dediği gibi, FBI Başkan Yardımcısı Diego Rodriguez de Zarrab olayı için şöyle açıklama yapıyor: ‘’Bugün açıklanan suçlamalar, gerçek iş ortaklarını saklayanlar için de bir mesaj olmalı.”

Kim bu suç ortakları ve onları saklayanlar?

Ülkemin düştüğü ve düşürüldüğü bu alçaltıcı durum; masum insanları biçip, gerçek suçluları kahraman ilan eden siyasallaşmış adalet mekanizması; insanlarımın başka ülkelerin adaletinden, İnsan Hakları Mahkemesi’nden, UEFA’sından medet umması, içimi acıtıyor.