SON DAKİKA



Haber > Gündem > Hesabını soracağız!

Hesabını soracağız!

16 Mayıs 2017 Salı - 14:45




Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven'in tutuklanma





CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhuriyet.com.tr'de yer alan "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti" başlığı nedeniyle "Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven'in tutuklanmasına ilişkin olarak "İnsanda biraz vicdan olur ya, ne biçim hakimsiniz siz, ne biçim savcısınız siz. Böyle bir rezalet olabilir mi? Oğuz Güven hapishaneye gülerek gitti. Türkiye Cumhuriyeti'ni yarı açık cezaevine çevirdiler. Bunun hesabını birlikte soracağız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Biz geçmişte bugünün tarihine imza atmış kadınları ve erkekleri hep saygıyla andık. Onların kimlikleri, yaşam tarzları farklı olabilir ama onları doğuran annelere de hep birlikte saygı duymak zorundayız. Onları saygı ve sevgi ile, rahmetle anıyorum. Anneler acıya mahkum edilmemeli. Bunun için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

"10 Cumhuriyet çalışanı tam 198 gündür tutuklular. FETÖ terör örgütünü savunmaktan ötürü. Oysa bunların bütün hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçti.

 "Sayın Binali Yıldırım, genç iki kişinin ölümüne izin vermeyiniz"


İki genç eğitimci açlık grevi yapıyorlar. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça. Ne günahı var bunların. Tek arzusu var, 'Okuduk' diyorlar. 'Öğretmen olduk, KHK ile işimize son veriyorlar' diyorlar. 'Çalıştırmayacaksanız o zaman bırakın ölelim' diyorlar. Sayın Binali Yıldırım, genç iki kişinin ölümüne izin vermeyiniz. Aileleri kabul edin. Anadolulu aileler bunlar, ne günahı var bunların. Buradan iki kardeşime de istirham ediyorum; açlık grevinden vazgeçin.

Cumhuriyet gazetesi internet sitesi sorumlusu bir tweet atıyor, yanlış diye değiştiriyor sen misin onu atan alınıyor ardından tutuklama. İnsanda biraz vicdan olur ya, ne biçim hakimsiniz siz, ne biçim savcısınız siz. Böyle bir rezalet olabilir mi? Oğuz Güven hapishaneye gülerek gitti. Türkiye Cumhuriyeti'ni yarı açık cezaevine çevirdiler. Bunun hesabını birlikte soracağız. Birlikte mücadele edeceğiz.

Biz geçmişe bu ülkenin tarihine imza atmış kadınlar ve erkekleri saygıyla andık. Onlara hep birlikte saygı duymak zorundayız.

"HAYATLARI FETÖ İLE MÜCADELEYLE GEÇTİ"

10 cumhuriyet çalışan tam 198 gündür tutuklu. Neden? FETÖ terör örgütünü savunmaktan. Oysa bunların bütün hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçmiştir. Ahmet Şık 137 gündür tutuklu. İki genç eğitimci açlık grevi yapıyorlar. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça. KHK ile işlerine son verdiler. O zaman bizi ölüme mahkum edin diyorlar.

"AÇLIK GREVİNDEN VAZGEÇİN"

Buradan sayın Binali Yıldırım’a özellikle rica ediyorum. Genç iki kişinin ölümüne izin vermeyin. Aileleri bir kabul edin görüşün onlarla. Göreceksiniz pırıl pırıl aileler. Anadolu’dan gelen pırıl pırıl insanlar. Buradan iki kardeşime de istirham ediyorum açlık grevinden vazgeçiniz.Sizin sorunlarınızı ister Türkiye’de ister dünyanın herhangi bir yerinde dile getireceğim. 

"TÜRKİYE'Yİ DÜNYAYA REZİL ETTİLER"

Adalet dağıtmıyor musunuz siz? Oğuz Güven hapishaneye gülerek gitti. Çünkü o da biliyor ki içeride ve dışarıda olmanın farkı kalmadı artık. Türkiye cumhuriyetini cezaevine dönüştürdüler tüm dünyaya rezil ettiler.

“TOPLUMA KORKU SALINMAYA ÇALIŞILIYOR”

“KOMİSYONA GÖREV YAPTIRMIYORLAR”

Neden 15 Temmuz araştırma komisyonuna görev yaptırmıyorlar. Neden darbenin asıl sorumlularının ortaya çıkmasını istemiyorlar. Biz neyine ne olduğunu biliyorum. Evet oyu veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Hep söyledim Evet’in vebali büyüktür diye. Ortak olamayın diye. Ortak olanların bugün derin bir pişmanlık içinde olduklarını görüyorum. Çöken bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Şu hale bakın 15 yıldır geldiğimiz noktaya bakın. Bütün dünya bize düşman. Düne kadar herkesle dosttuk.

“ELLİ SEFER UYARDIK”


Suriye’de batağa saplandık. Elli sefer uyardık. Bataklığa bizi sürüklemeyin dedik. Suriye’ye ders vereceğiz diye yola çıkanlar şimdi batının güçlü devletlerinden ders almaya başladılar. Bu benim ağırıma gidiyor.

“ADALAR YUNANİSTAN’IN İŞGALİ ALTINDA”

İlk kez bu dönemde ilk kez Türkiye cumhuriyeti devleti toprak kaybına uğradı. Bize ait adalar şu anda Yunanistan işgali altında. Çipras’a gidiyor bizim adalara ne oldu diye soramıyor. Fırça yiyecek çünkü. Seslerini çıkaramıyorlar. Hatalarını biliyorlar. Süleymanşah türbesinde kendi toprağını bırakıp kaçtılar. Türkiye cumhuriyeti devleti uygar dünyanın bir parçası olmaz zorundadır. Demokratik devlet olmak zorundadır.

ERDOĞAN’IN TRUMP İLE GÖRÜŞMESİ

ABD’de şu anda ne yaptığını bilmiyoruz. O yüzden eleştirmiyorum. Ama Türkiye lehine olursa saygı duyarız. Ancak işler Türkiye aleyhine gelişirse söyleyeceklerimiz olacak.

“ADAM YERİNE DE KOYMAYACAĞIZ”

Bu memleketin ahlaka ihtiyacı var. Sabırla birbirimizi dinlememiz lazım. İlla kavga diyorlar. Hakaret ediyorlar cevap bekliyorlar. Cevap vermeyeceğiz. Adam yerine de koymayacağız. Adaletin arandığı yer mahkemeler olmaktan süratle çıkıyor. Adaleti dağıtan hakim kanuna rağmen bildiğini okuyorsa bu ülkede adalet çökmüştür.

“GÜCÜ OLANIN DAMADI ÇIKACAK, GÜCÜ OLMAYAN…”

Gücü olanın damadı çıkarılacak gücü olmayan hapishanede ölüme mahkum edilecek. Anlayış budur. Ocak ayında darbe sonrasıyla ilgili araştırma komisyonu kuracağız dediler. Beş ayda komisyona üye olacak 7 kişiyi bulamadılar.

Referandum sonrası sonuca bir kez daha dikkat çekmek isterim. Ben söyledikçe yalan söylediler dediler. Bugün tek tek bütün gerçekler ortaya çıkıyor. Bugün tarafsız bir cumhurbaşkanı yok. Bağımsız ve tarafsız bir yargı yok. Ortak akıl istişare artık yok. Bir kişinin aklı Türkiye’ye yetiyor deniyor. Din ve vicdan özgürlüğü can ve mal güvenliği, adalet ahlak bunlar artı maalesef yok.

“BU BÖLÜMÜ DİKKATLE DİNLEMENİZİ İSTERİM”


Türkiye artı bir kopuş sürecinde. Bu bölümü dikkatle dinlemenizi isterim. 4 temel konuda kopuş süreci yaşanıyor.  Birincisi devleti yönetenler ile meclis arasında ciddi bir kopuş var. Bu tarihsel bir kopuştur ve Türkiye’yi felakete götürür.

İkincisi, taraflı cumhurbaşkanı ve ona oy vermeyen milyonlar arasındaki kopuş şimdi sadece ona oy verenlerin cumhurbaşkanı rolünü üstlendiği için milyonlarla arasında ciddi bir kopuş olacak.

Üçün temel koğuş adalet dağıtan yargı ile adalet arayan vatandaşlar arasındaki kopuştur. Adalet dağıtanlar artı üstünlerin hukukuna göre adalet dağıtıyorlar.

Dördüncüsü Türkiye’nin uygar dünyadan kopmasıdır. Bu dört kopuş devletin dinamiklerini çökerten kopuşlardır. Ama asla umutsuz değiliz.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap