SON DAKİKA



Haber > Gündem > Halkın iradesi terör örgütü’ne bırakılamaz

Halkın iradesi terör örgütü’ne bırakılamaz

27 Eylül 2015 Pazar - 09:04








Olayların çok hızlı geliştiği bir Türkiye ve Dünya’da yaşıyoruz. Türkiye'de Bayram tatilinde trafik kazaları katliam gibi. Yedi günde 90 kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti. Terör bayram dinlemiyor. Güvenlik güçlerimizden gelen şehit haberlerine üzülmemek elde değil. İslam dünyasında, Mina’daki şeytan taşlama sırasında yaşanan facia, Müslüman dünyasını derinden üzdü. Bu facianın sorumluları mutlaka hesap vermeli. Hac’da bu yıl ikinci büyük facia. Bin’in üzerinde insan şehit oldu. Bu büyük Hac organizasyonu Suudi Arabistan, Türkiye, İran, Mısır, Malezya, Endonezya, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerin oluşturacağı bir komisyon ile birlikte organize edilmelidir. Dünya'da mülteci krizi ‘bıçak kemiğe dayandı’ misali. Dünya, Mülteciler konusunda ektiğini biçiyor. Dünya ve Avrupa, mülteci konusundaki imtihanlardan sınıfta kaldı.

Bu haftaki yazımızın gündemi seçim güvenliği ve adil seçim. 1 Kasım 2015 seçimleri Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olacaktır. Geçmiş yazılarımda yazmıştım. Rahmetli Erbakan Hoca her seçim öncesi teşkilatlarına hep şunu söylerdi. Her seçim önemlidir. Ama bu seçim hepsinden daha önemlidir. Rahmetli Erbakan Hocamız gerçekten de doğru söylerdi. 1 Kasım seçimleri, 7 Haziran seçimlerinden daha önemli oldu. Ak Parti bunun için listelerinde değişiklikler yaptı. 1 Kasım seçim sonuçları partilerin kendi yapılarında, lider kadrolarında değişikliğe sebep olabilir. Türkiye 'de güçlü bir hükümetin kurulmamış olması, PKK terör örgütünü ve onun yandaşlarını planlı harekete geçirmiştir. Ülkemizde bir kargaşa ortamı çıkması, Türkiye’nin iç savaşa girmesi, onların temel arzusudur. Cizre gibi bazı yerlerde özerklik ilan edilmesi, planlarının bir parçası idi. 1 Kasım’da bu plan ve ihanete tüm Türkiye halkları olarak ‘dur’ deme günü olacaktır. Seçimler halkın iradesinin Meclis’e yansımasını sağlayan en önemli araçtır. Bu aracın doğru kullanılması demokrasinin sağlıklı işlemesinin olmazsa olmaz şartıdır. Bu şartın gereğinin yerine getirilmesi ise hem siyasi partilerin hem de devlet kavramının temel unsurları olan kurumların temel görevidir. Bu kurumlar içinde yer alan en önemli unsur yargıdır. Nitekim anayasamız seçimlerin adil bir şekilde planlanması ve icra edilmesi görev ve sorumluluğunu bir yargı organı olan YSK’ya vermiştir.

HİÇ GEÇERSİZ OY ÇIKMADI

Türkiye 1 Kasım'da yeniden sandık başına gidiyor. Ama seçim güvenliği tartışılıyor. Bölge (Doğu ve Güneydoğu) PKK gölgesinde yeniden sandık başına giderse, bu durum adil olmayan bir seçim örgütün işine ve siyasi uzantısı HDP 'ye yarar. Bu neden sandık güvenliği için gerekli tedbirlerin alınması için sandık taşımayı gerektirmiş oluyor. 7 Haziran Genel Seçimleri’nden sonra özellikle bölgede ortaya çıkan kanlı sonuçlar, örgütün silahlı baskısı ve tehditleri altında halkın sandık başına gittiğini ortaya koydu. Sandıklarda seçime katılım neredeyse yüzde yüz çıktı. Bu oyların tamamı HDP’ye verildi. Geçersiz oy hiç çıkmadı.

GÜVEN ORTAMI ŞART


Bugün seçim kurulları kararı ile sandıkların taşınmasına karşı çıkanlar; bu, yönteminizin sonucudur. Seçim güvenliği sadece bir günle sınırlı olarak düşünülmemelidir. Seçimden önce siyasi partilerin seçim çalışması yapabilmesi, adayların seçim propagandası için rahatlıkla gezebilmesi gerekiyor. Seçmenin özgür bir şekilde sandığa gidip, hür iradesini sandığa yansıtabilmesi için sandık güvenliğinin mutlak manada sağlanması gerekiyor. Çünkü sandıkla beraber, seçmenin güvenliği seçim sonucunu etkiliyor. Seçim propagandası ve seçim çalışmaları için güvenli ortamın hazırlanması gerekiyor. Çatışmalı bir ortamda halk tedirgin bir şekilde sandığa gideceği için, hür iradesi ile oyunu kullanamaz ve bu hür irade sandığa yansıyamayacaktır. Terör örgütü üyeleri köylüyü tehdit ediyor; “Bu köyden başka partiye oy çıkarsa köyü yakarız” diyor. Seçim temel bir anayasal haktır. Halkın iradesinin önündeki engellerin bertaraf edilmesi gerekiyor. 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri’nde, Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri, Van, Muş, Mardin, Ağrı ve Batman illerinde kurulan yüzlerce sandığın sonuçlarına ilişkin haberler gazetelerde yayımlandı. Özellikle kırsalda seçmenin tamamına yakını sandık başına gitmiş ve hepsi de örgütün silah ile desteklediği partiye oyunu vermiştir. Bazı sandıklarda çıkan oy, seçmen sayısından daha fazlaydı. Sandık görevlilerinin de hepsi o partiye oy vermek zorunda kalmıştı. Eğitim düzeyinin en yüksek olduğu illerde bile seçmen yanlışlıkla oy kullanabilirken, Diyarbakır'dan Hakkâri'ye, Mardin'den Şırnak'a kadar bütün illerde binlerce sandıkta neredeyse hiç geçersiz oy çıkmadı Seçime katılım rakamları da çok çarpıcıydı. Normal olarak diğer illere göre seçime katılımın daha düşük olduğu bölge illerinde, halk bu sefer Türkiye ortalamasının çok üstünde sandığa gitmiş ve örgütün silahla desteklediği parti, Türkiye tarihinde görülmedik oranda yüksek oy almıştır. Bu kesinlikle halk iradesi değil, örgüt tehdidinin planlı ve organizeli oy kullanımı sonucudur.

ASIL SORUN SÖZLÜ ŞİDDET

Halka güven verilmelidir. Seçim dönemi boyunca tüm partilerin seçim propagandası yapabilmesi gerekiyor. İstedikleri her yere gidebilmeleri gerekiyor. Buna engel olan her türlü baskıya da güvenlik güçleri engel olmalıdır. Seçimlerde güvenlik güçlerinin sandık alanlarında her hangi bir baskı unsuru oluşturmaması için ve vatandaşların özgür bir şekilde oy kullanmalarını sağlamak amacıyla konulmuş olan yakın mesafe kuralının bazı art niyetli insanlar tarafından suiistimal edildiği görülmektedir. Her türlü haince saldırının bertaraf edilmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve güvenlik birimlerimize önemli vazifeler düşmektedir. Her seçimde güvenlik güçlerimiz vazifelerini dürüstçe yapmaktadırlar. Asıl sorun sözlü şiddet bağlamında yaşanacaktır. Hiç şüphe yoktur ki; sandıktan çıkacak olan istikrarlı bir hükümet ve demokratik bir seçim daha çok, örgütün aleyhine olacaktır. Sağlıklı bir seçim süreci; silahlı mücadeleyi savunan kişilerin, örgüt militanlarının ve tepe yöneticilerinin şiddet eylemlerini boşa çıkaracaktır.

Bölge halkına baskı uygulayan, seçim sandık güvenliğini tehdit eden ve silah zoruyla oy toplayan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Siyasi Partiler arkalarını terör örgütlerine dayayamaz. Bu yasal değildir ve siyasi bir sorumluluk gerektirir. Hiçbir siyasi partinin muhatabı terör örgütü olmamalıdır. Baskı, zulüm ve terörle adalet tesis edilemez. Unutulmamalıdır ki; seçimler insanların maddi ve manevi mutluluğu için birer araçtır. Her fert, bir vatandaşlık vazifesi anlayışı içerisinde ve kendisinin bir değer olarak ülkeye yaptığı katkının gurur ve mutluluğunu, seçimlere hür iradesiyle katılarak yaşayacaktır. Mutsuz insanların, gayrimemnun vatandaşların çoğunlukta olduğu ülkelerde demokratik bir seçim yapılamaz. Türkiye gündemini güçlü, dirayetli bir iktidar bekliyor. Ortadoğu çıkmazında, Terör ve İç Savaş çığırtkanlığının devam ettiği ve bölücü mihrakların cirit attığı bir dönemi cılız ve kavgalı iktidarlarla geleceğe taşıyamayız. Huzur ve güvenliğimiz için 1 Kasım seçimleri büyük bir önem taşıyor. Galiba, bunun yolu da sandık ve seçim güvenliğinin tesis edilmesi ile olur.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap