İnanılmaz bir inatla yarım asrı aşkın bir zamandan beri Avrupa Birliği’ne girmek için heyecanla çalışıyor ve gece gündüz koşuşturuyoruz. Her seferinde yüzümüze kapatılan kapıların arkasından yeni kapılar aralamak için bütün enerjimizi harcayıp, hiçbir sonuç alamamamıza rağmen bu anlamsız ve de sonuçsuz girişimlerimizden asla vazgeçmiyoruz!

Peki, ama neden? Neden bir türlü gerçeği anlamak istemiyoruz? Neden bir defa olsun tarihe bakmıyoruz? Bunca olandan sonra bile, yine aynı amaç uğruna Sayın Cumhurbaşkanının Brüksel’de görüştüğü, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa liderleri görüşmelerinden niçin hala “acaba olur mu” ümidini taşıyoruz?

Bir kez olsun bu gün Avrupa’yı Avrupa yapan fikir ve kanaat önderlerinin eserlerini inceleyip hakkımızdaki düşüncelerini öğrenmiş olsak, Avrupa Birliği’ne girmek için harcadığımız enerjiyi kendi iç dinamiklerimiz için harcar, kendi yolumuzda kendi milletimizi çoktan refaha ulaştırırdık! Ne diyor Avrupa’nın anlı şanlı fikir kurucuları çok kısa bir bakalım...

Dante: İtalyan şair- düşünür: Ünlü eseri “İlahi Komedya”da, peygamberimizi “cehennemin en alt tabakalarında ceza gören bir zındık” olarak anmaktadır!

Ünlü oryantalist Annemarie Schimmel: Hz. Muhammed’e “cesetlenmiş şeytan” deme küstahlığını göstermiş ve bu nasipsizler; kilisenin; “Hz. Muhammed ve Kur’an düşmanlığını” Batı’nın genlerine öylesine işlemişlerdir ki; kilisenin hegemonyasını tarih önünde yerle bir eden Hz. Muhammed ve Kur’an’a hakaretten asla vazgeçememişlerdir!

Luther: Tarih kitaplarından sadece, kilisenin duvarına astığı “95 maddelik” bildirge ile hatırladığımız ve özgürlük kahramanı zannettiğimiz bu tescilli Türk ve İslam düşmanı ne diyor hiç merak ettiniz mi? “Muhammed’in Kur’an’ını okumayacağım.

Çünkü o kitap baştan sona uydurma, kasıtlı utanç verici yalanlardan oluşmakta, Muhammed, Kur’an ve Türkler, şerrin zinasının ürünleridir.” Din adamından çok kin adamına benzeyen bu zavallı insanın fikirleri ne yazık ki bu günkü Avrupa’nın inanç genlerini oluşturmuştur!

Voltaire: “Mahomet” isimli eserinde “İslam peygamberini” sahtekâr ilan ediyor ve o da tıpkı Luther gibi Hz. Muhammed’in hedefine varmak için her türlü oyun ve şiddete başvuran bir muhteris olduğunu iddia ediyor! Tarihin bu büyük isimli ancak küçük vicdanlı adamları yaptıklarının hesabını elbette ki Allah’a vereceklerdir.

Bizim anlatmak istediğimiz; asırlar boyu; İslam’a ve Türklere karşı kin ve nefret hisleri ile doldurulup bu günkü halini alan Avrupa’nın, bu duygu ve iftiraların tazeliği ile yaşadığı için bizi içine almasının mümkün olmadığıdır.

Bunu yapmaları bütün değer yargıları ile çelişeceğinden bu asla mümkün olmayacaktır. Bilelim ki; Fransa Cumhurbaşkanı Macron Voltaire’nin ruhunu, Almanya Başbakanı Merkel Luther’in ruhunu taşımaktadır!

Nasıl biz; Yunus’un, Mevlana’nın mirasına ihanet edemeyiz, onlar da, Voltaire’in, Luther’in, Dante’nin ruhuna asla ihanet edemezler! Mesele bu kadar nettir! Bu gerçekler ışığında onlara kızmamızın ve Avrupa Birliği’ne girmek için beklenti içinde olmamızın hiçbir anlamı yoktur! Gerçeği anlamamız lazım! Biz de burada, Sayın Cumhurbaşkanının temennilerine katılıyor ve “Herkes yoluna” diyoruz.

Beyhude çabaların, boşuna ümitlerin, “gerçeği görmemenin”, sonucu değiştireceğini beklemek, artık hayal bile değildir!