Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısında, Mavi Marmara saldırısından dolayı İsrailin Türkiyeden özür dilemesini değerlendirdi.
AK Parti zihniyetinin saldırıyı izleyen yıllarda bu mütecaviz harekete karşı gerektiği gibi karşı koyamadığını ve lazım gelen cevabı veremediğini belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğanın hamaset nutuklarıyla vakit geçirdiğini, onuru yara alan Türk milletinin müsterih olması için hiçbir derinlikli ve sonuç alıcı yöntem geliştiremediğini söyledi. MHP olarak başından beri, İsrail tarafından özür ve tazminat meselesinin yerine getirilmesinden bahsettiklerini ve bu görüşmelinden bir an olsun ayrılmadıklarını ifade eden Bahçeli, Başbakan Erdoğanın bizim tarafımızdan söylendiğini iddia ettiği, İsrail özür dilemez, beklemeyin sözleri ise tam anlamıyla yalan ve iftiradan ibarettir.
Kendisinin İsraile yönelik olarak sarf ettiği; terörist, bozguncu, sapık, vahşi, barbar, katil, cani sözleri gerçek olup henüz tazeliğini korumaktadır. Üstelik Mavi Marmara saldırısından çok kısa bir süre sonra, İsrailin OECDye üye olmasına onay veren de Başbakan ve hükümetinden başkası olmamıştır. Şimdi kalkıp İsrail Başbakanının Obama talimatlı ve bölgesel hesaplar öyle gerektirdiği için özür dilemesini iç siyasete malzeme yapılması, istismarcılığının tekrar tescili olarak görülmelidir. Anlaşılan İsrail kaz gelecek yerden tavuğu esirgememiş, 3.5 yıllık süründürme ve oyalamadan sonra, Suriye ve İranı baz alan gizli gündem nedeniyle özür dilemiştir. ABD Başkanı iki tarafı da terbiye etmiş, telefon diplomasisiyle aralarını bulmuştur diye konuştu.
Bahçeli, bu özür meselesinin birçok düşündürücü tarafları, sorgulanması gereken yanları bulunduğunu kaydederek, Teknik ayrıntıya girmeksizin ifade etmek gerekirse, AKP hükümeti bölgesel projeler kapsamında İsraile yanaştırılmış, BOPun hedeflerine, küresel planların emellerine kanalize edilmiştir dedi.
Başbakan Erdoğanın, Avusturyada Siyonizme yönelik kullandığı sözlerini tamir ettiğini ve ABDnin tepkilerini frenlediğini belirten Bahçeli, Obamanın Ortadoğu seyahati sırasında gerçekleşen bu özür meselesi tesadüf görülmemeli, İsrailin bir tavizi olarak değerlendirilmemelidir. Hedef Suriyedir, hedef İrandır ve hedef İsrailin güvenliğini sağlama alarak, Kürdistanın kurulmasına yol ve alan açmaktır dedi.
Bahçeli, tüm bu gerçekler ortadayken, özür meselesinden siyasal rant ummak ve bilboardları Başbakana minnet sözleriyle donatmanın ilkel bir mantığın ürünü, fırsatçı zihnin telaşı olarak görmek gerektiğini söyledi.
PKKYA GELİNCE HAVA GAZI
Başbakan Erdoğan keşke Filistinin üzerine düştüğü kadar Türkiyenin hakkını savunabilseydi, keşke İsraile söylediği ağır sözlerin küçük bir bölümünü PKKya ve himayeden güçlere yönelik seslendirebilseydi diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: Ama PKKya gelince hava gazı olan kafa yapısı, istismara gelince havalarda gezmiş, İsraile de düne kadar verilen izin çerçevesinde hav atmaktan geri durmamıştır. Ne var ki, bu aldatma ve kandırmaya artık kimse inanmamakta, kimse de itibar etmemektedir. AKP sinsiliği bundan sonra tezgahını başka yerlere açmalı ve maharet sahibi olduğu istismarın yenilerini aramalı ve bulmalıdır.