SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fransa'nın bitmeyen karın ağrısı
30.10.2020
Bu Fransa’nın karın ağrısı bir türlü bitmiyor. Özgürlük adına her türlü söylemde bulunup, kendilerini bu yolda vazgeçilmez sanan Fransa’nın bir başka ülkenin inancına saldırması aşağılık bir adımdır. Bu yetmezmiş gibi peygamberimize saldırdılar, bu da yetmezmiş gibi ülkemin cumhurbaşkanına saldırdılar.

Bunlar alçaktır, namussuzdur, cibilliyetsizdir ve şerefsizdir. Eli kanlı olan bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanına çirkince saldırması hangi hazımsızlığın ürünüdür acaba? Ülkemize, dinimize, peygamberimize ve cumhurbaşkanına saldırmalarının altında kendi emellerini hayata geçirmek için attıkları adımların kabul görmemesi yatıyor olmalı ki, bu kadar çıldırdılar.
Bu Fransa, Anadolu topraklarında Ermenilerin kan dökmesine destek olan eli kanlı ülkedir. I. Dünya Savaşı sonrası Anadolu’yu işgal eden ülkelerden biridir Fransa. Anadolu’nun Alanya’dan, doğuda Kinet Höyük’te son bulan, kuzeyden Toros dağlarıyla çevrili alanı kapsayan Kilikya bölgesinde ve Güneydoğu bölgelerinde Ermeni destekçilerinin katliam yapmalarına destek olacak kadar yüzsüz bir anlayışa sahiptir. İşte bu anlayışın sahibi olan liderleri ve destekçileri bu denli kişiliksizleştiler. 

Fransa Meclisi’nin 2001 yılında Ermeni iddialarını soykırım olarak kabul ettiğini hatırlayın. 2006 yılında Ermeni soykırımının inkarının suç sayılarak bunu ihlal edenlere para cezası verilmesi yönünde yasa teklifini kabul eden bu ülkenin Almanya ile birlikte ülkemizin AB üyeliğine karşı çıktığını unutmamak gerek.
Fransa’nın başındaki kibarcık, bebek katili Ermenistan’ın peşinden gitmekte. Azerbaycan’da sivillere saldıran ve savaş suçu işleyen Ermenistan’a destek çıkmakta.
Kısaca tarihini unutup elindeki kanı daha temizlemeden ülkemize saldıran bu şahıs öncelikle ülkesi hakkında süren sayısız uluslararası davalarda kendini aklamaya kafa yorsun. Ülkemize hariçten gazel okuyan Fransa yüzünden Cezayir savaşında 1 milyon kişi öldü. Bu ülkenin karın ağrısı hiç bitmeyecek çünkü tarihten gelen kalleşliği sürüyor.
1994 yılında tarihin en büyük Ruanda soykırımında hayatını kaybeden 800 bin kişinin sorumlusu olan Fransa, tarihindeki kara lekeleri unutturmak adına ülkemizi hedef seçmişse söylenecek tek söz ‘yemezler, başka kapıya, bu kapıdan size ekmek çıkmaz’ olmalıdır.

ENFLASYON RAKAMLARI YALAN SÖYLEMEZ

Ekonominin baş belasının enflasyon canavarı olduğunu bilmeyen yoktur. Merkez Bankası yıl sonu enflasyonu tahminini 12.1 olarak açıkladı. Bu rakama bakınca hayat pahalılığını, milletin cebinin delik olduğunu, mutfaklarda yangının devam ettiğini söylemek mümkün.
Askıda ekmek gibi milleti avutan adımlara değil, ekmeğin yanında gerekli olan yiyeceği milletin alabileceği paraya ihtiyaç var. Ekmeği adres gösterenler, gıda ürünlerinin de nasıl temin edileceğini söylemeliydiler. Dolar ve euro aldı başını gidiyor. Askıda ekmek önerenlerden ses çıkmıyor.
MB’nin tahmini sonrası yeni yılda tespit edilecek asgari ücretin de ne kadar olacağı şimdiden tartışılmaya başlandı. Bankanın 2021 enflasyonunu yüzde 9,4 olarak açıklaması emeklilerin de maaşlarının nasıl zamlanacağı tartışmalarını da beraberinde getirmekte.
Bu rakamlar ortada dururken yıl sonunda TÜİK ya da Merkez Bankası aracılığıyla enflasyon düştü denilerek çalışanın, emeklinin alın terinin istenilen ölçüde verilmesi gerekir. Enflasyon rakamları yalanı değil doğruyu söyler, umarım bu rakamlar doğrultusunda gereken yapılır.  

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap