“Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini samimiyetle yazmalıdırlar.” Kemal ATATÜRK 1929 Genel anlamda basın, yaygın basın ve yerel basın olarak ikiye ayrılmaktadır. Her ikisinin de çalışma alanları ortak. Bugün basının çok büyük sorunları var. Özellikle yerel basının sorunları dağlar gibi... Okurlarına bilgi aktarmaktan alın da yaptığı tüm görevler için gerçekten çok büyük zorluklar içinde çalışmaktadırlar.

Yaygın basın ile yerel basın arasında, görev açısından bakıldığında herhangi bir ayrımcılık olmamasına karşın, yaygın basın genellikle halkın sesi olması yanında daha çok arkalarına büyük holdingleri almışlar. Yerel basının arkasında sadece okurları olduğundan biraz daha özgür gözükse bile ekonomik kaygıları vardır.

Basının, milletin ortak sesi olduğunu düşünürsek, Anadolu basınının ülkenin zor duruma düştüğü yıllarda, emperyalizme karşı bir bütün olmak için verdiği destek sonunda ülkenin büyük kazanımlarına neden olmasını sağlamıştır.

Bu nedenle Ulu Önder’ in Anadolu basınına verdiği önem çok önemlidir. Anadolu basınının, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli harcı vardır.

Ulu Önder’in “fazilet adaları” olarak tanımladığı yerel gazeteler, bu dönemlerde hem kurtuluş savaşının öncülüğünü yapmış hem de emperyalizme karşı Anadolu’nun güçlü direniş sesi olmuştur.

O zaman şu soruya hep birlikte yanıt bulalım: Büyük holding destekli gazetelerle, ayakta durabilmek için yaşamdaki tüm zorlukları doyasıya yaşayan yerel basın nasıl halka ulaşacak? Demek ki görevlerini eksiksiz yapmaya çalışan yerel basındaki arkadaşlarımız birilerin ekonomik baskısı altına girebilecektir.

Asla doğru görmediğimiz bu davranışlarla halkımız doğruları hiçbir zaman öğrenemeyecektir. Fazilet adaları aynı zamanda ülkede demokrasi kültürünün öncülüğünü yapmaktadır.

Ekonomik sıkıntılarını çözemeyen gazeteler, geleceğe umutla bakabilmeleri için ilan gelirleri payını yükseltilerek destek olunabilir.

Ama asıl destek halkın duyarlılığı soruna biraz olsun yardım edecektir. Yerel basının çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu zorluklar içinde halkımıza ulaşıyorsa bizlerin de alkışlanması gerekir.