Bahçeli, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: “Başbakan PKK’nın dağ kadrosunun güçlenmesine açıkça çanak tutmuş, el altından destek vermiştir. PKK’lı militanlar tarafından yollar kesilmekte, insanlar kaçırılmaktadır. Başbakan niçin suspus haldedir? Bu siyasi patolojik vaka için maksat İmralı canisininin özgürlüğü için kılıf bulmaktır. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün MİT Yasası’nda yapılan değişikliği onaylamasıyla ihanet pazarlıkları yasal güvenceye kavuşturulmuştur. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesi’nden dönmezse, İmralı canisiyle yürütülen müzakereler meşruiyet kazanacaktır. Anlaşılan İmralı, Başbakan’ın müşavirlik hizmeti aldığı ve meşveret ettiği bir adaya dönmüştür. HAİNLİK BAĞIŞLANMAZ Başbakan ve hükümetinin en dikkat çeken problemi tarih cahili olmalarıdır. Başbakan, Türk Milleti’nin üzerinden taziye kurbanı keserek kendisini aklama sinsiliğine soyunmuştur. Başbakan’ın taziyesi bir nevi sözde soykırım özrüdür. PKK’ya jest yapan Başbakan şimdi de sözde soykırım şebekesine zeytin dalı uzatmıştır. Açıkça söylüyorum, bir insanın cahil olması anlaşılır bir şeydir, fakat hain olması asla bağışlanacak bir konu değildir. Başbakan tarihle yüzleşeceğine yolsuzluk ve rüşvet siciliyle yüzleşmelidir.” 1 Mayıs Taksim günü değil 1 Mayıs’ın magazinleştirilip Taksim’e hapsedilmesi iş hayatının hiçbir yarasına merhem olmayacaktır. 1 Mayıs, Taksim Günü değildir. 1 Mayıs bahanesiyle tutuşturulan bir kıvılcımın neye mal olacağını hiç kimse kestiremeyecektir. Bu itibarla Başbakan ve hükümeti, ateşe benzinle gitmemelidir. Kılıç’ın konuşması yerinde Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın konuşması doğru ve yerindedir. Tuhafımıza giden, Sayın Başkan’ın hukuk devleti üzerinde oynanan oyunları niçin bu kadar gecikmeyle gündemine aldığıdır. Bildiğimiz bir husus varsa, süren çekişme ve rekabetin cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili hesap ve beklentileri kapsadığıdır.