SON DAKİKA



Haber > Gündem > Erdoğan ne yapmaya çalışıyor?

Erdoğan ne yapmaya çalışıyor?

03 Mart 2016 Perşembe - 09:34








Erdoğan, Suriye’de silahlı gruplara giden malzemelerin bulunduğu MİT TIR’larıyla ilgili fotoğrafların yayınlandığı gazetecilik olayını, ‘casusluk’ olarak nitelendirdi. “Haberi yapan, bedelini ağır ödeyecek” sözleri talimat olarak kabul edildi, Cumhuriyet’in Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandı.

Gazeteciler, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, siyasi nedenlerden dolayı Silivri zindanına tıkılan 2 gazetecinin, ‘hak ihlaline uğradıkları’ gerekçesiyle tutuksuz yargılanmalarına karar verdi. Alt mahkeme de gazetecileri tahliye etti.

Karar karşısında Erdoğan’ın tavrı, kendisinden beklenen cinstendi; “Tanımıyorum, saygı da duymuyorum.”

ANAYASAYA KARŞI DARBE

‘Devletin birliğini temsil etmesi’, ‘Anayasa’yı korumakla yükümlü’ olması, ‘siyaset karşısında tarafsız davranması’ gereken Cumhurbaşkanı, “AYM kararını tanımıyorum” diyebilir mi? Hiçbir hukuk devletinde, hiçbir çağdaş demokraside, ne Cumhurbaşkanı, ne de başka birinin böyle bir hakkı olamaz. Yaparsa, suçtur!


Aslında Erdoğan daha önce ihlalden de öte, “Yönetim biçimini değiştirdik. Anayasa da buna göre değişmeli” diyerek; anayasal sistemin rafa kaldırdığını, yerine kendi düzenini kurduğunu ilan etmişti. Ki bu tavır, ‘anayasal sisteme karşı darbe’ olarak görülmüştü.

NEDEN BU MU?

Erdoğan’ın AYM kararına bu denli tepki vermesinin ardında, kendi hukuksuz iradesine karşı bu 2 gazetecinin tahliye edilmesinden daha büyük bir neden olmalı!

Erdoğan seçimlerde açıkça bir siyasi parti lehine taraf tuttu, meydan meydan dolaşarak oy istedi, devlet olanaklarını bir siyasi parti lehine kullandı, halka bir siyasi partinin iktidarı olmaması halinde kaos olacağı korkuları saldı.

Hakkında, ‘tarafsızlığını Yitirdiği ve Anayasa’yı ihlal ettiği’ gerekçesiyle AYM’de 3 dava yürüyor. Yeni davalar yolda.


Hukuka ve Anayasa’ya göre hareket eden bir Anayasa Mahkemesi, buna ne diyecektir?

Şurası açık ki; mahkemenin  ihlal tespit etmesi halinde, siyaseten tartışmalı olan Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti (geçerliliği), artık hukuken de tartışmalı olacaktır.

Acaba Erdoğan bu kararı tanımadığını açıklayarak, yandaş medya kampanyasıyla Anayasa Mahkemesi hakkında olumsuz kamuoyu oluşturarak, (olası) böyle bir kararı şimdiden önlemeye ya da geçersiz kılmaya mı çalışmaktadır?

HÜKÜMETLE DE KRİZ

Bu konuda hükümetle Erdoğan arasında ve hükümetin kendi içinde, derin düşünce ayrılığı olduğu ortada. Başbakan Davutoğlu, 2 gazetecinin tutuksuz yargılanması gerektiğini söylemişti. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Erdoğan’ın “Tanımam” sözleri için “Kendi düşüncesi” dedi. Cumhurbaşkanlığı ise Kurtulmuş’a karşı ‘’Cumhurbaşkanı devlet ve hükümet temsil etmektedir’’ açıklaması yaparak, mevcut hükümeti görmezden gelerek, Erdoğan’ı hükümetin başı ilan etti.


Sonuç olarak Erdoğan, belki de siyasal olarak kendi sonunu getirebilecek bir süreci başlatmış oldu. Ülkeyi değil, kişisel özlem ve ihtiraslarını öne alan; anayasa tanımayan zihniyet, gelip Anayasa Mahkemesi’ne dayandı.

Türkiye’nin büyük olaylara gebe olduğunu söylemek, kahinlik olmaz

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap