SON DAKİKA



Haber > Gündem > Elimizi Türkmen Eli'ne uzatmalıyız

Elimizi Türkmen Eli'ne uzatmalıyız

29 Şubat 2016 Pazartesi - 09:25








Suriye’deki iç savaşta en çok etkilenen grupların başında Türkmenler gelmektedir.

Oysa, Kerkük ve Musul başta olmak üzere bu bölge Anadolu’dan daha önce Türkleşmişti. Bugün, başka devletlerin elinde bulunan Ortadoğu bölgesinde kalan nüfusumuzu da kaybetmek tehlikesi ortaya çıktı. Birasır önce bizim bölge devletlerine karşı bir yenilgimiz olmadı. Hatta 1916’da Kut’ul Amare Savaşı’nda İngilizlere tarihlerindeki ilk ve tek kara meydan savaşı mağlubiyetini de tattırdık. Ardından Fransızlar’la birleşerek, bölgenin batısını onlara veren, doğusunu İngilizlere bırakan Sykes- Picot Antlaşması’nı imzaladılar.

Artık coğrafya paylaşılmıştır, orada yaşayanların hükmü yoktur, her türlü vahşet ve entrika çevrilebilir. Batılı dostlarımız(!) böyledir. Ne yazık ki; henüz milletleşmemiş, medenileşmemiş, cemiyet hayatını düzenleyememiş Araplar da, bu Batılılar için biçilmez kaftan olmuş, gerektiği gibi kullanılmışlardır. Bir tekşeyi iyi becerdiler: Türkleri asimile etmeyi. Ne yazık ki Türkler, Kerkük’te milli benliklerini korudular ama özellikle Suriye’de Araplaşmaya çok iyi ayak uydurdular. Bugün halen Suriye’de “Kınık, Avşar, Bayat ve Üçoklar” gibi çok sayıda Türk boyu vardır. Ciddi nüfus sayımı hiç yapılmadı ama Suriye’deki Türkmen nüfusunun iki milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Rus saldırılarından, PKK ve PYD’den kurtulabilenler, bugün zor şartlar altında var olma ve onur mücadelesi vermektedirler. Türkmenler Türk hükümetinden daha stratejik destek beklemektedir.

En az bir asırdan beri bölgede devam eden emperyalist oyunlar ve hileler karşısında gücü yetmediği için Türkiye haklarını elde edem e - miştir. Türkiye’nin bu bölgeler üzerinde siyasi, tarihi, manevi ve kültürel hakları olduğu halde, bu haklarını antlaşmalara yansıtamamıştır. Daha sonra Türkiye’nin Türkmenlere yönelik ciddi politikası kalmamış, oralarda Türkçe eğitim alma gibi bir imkân tanınmamış, Türkiye’de bu konularda bir kamuoyu da oluşmamıştır. 1970’lerden beri İsrail’in devamlı bombaladığı Golan tepelerinden (su bölgeleri) bahsedilirdi ama bu yerlerin Türklerin köyleri olduğunu kimse bilmezdi. Bayramlaşmak için sınırlar birkaç günlüğüne açılırdı ama sınırın iki tarafında sınır köylerinden gelip gidenlerin Türk olduğunu ne kimse söylerdi, ne de aklından geçirirdi. Değerli okurlarım; fert, toplum ve devlet olarak birikmiş ihmallerimizin ne kadar büyük olduğu ortadadır. Türk Ocakları gibi; görevini yapmaya çalışanların varlığı, biraz olsun içimizi rahatlatmaktadır. Türk Ocakları Genel Merkezi’nce bu hususlarda devamlı panel, konferans ve sempozyumlar yapılmakta, raporlar hazırlanıp, devletin ilgili kurumlarıyla görüşerek anlatılmaktadır. Bütün bunların yanında fert olarak kendimize de bazı sorular sormak durumundayız:

- “Ben bugün ülkem için ne yaptım?” diye..!


- “Ben bugün Türk Dünyası’ndaki mağdur ve mazlum kardeşlerim için ne yaptım?” diye..! Irak ve Suriye Türkmenleri, Afganistan Türkleri, Doğu Türkistan Türkleri, dünyanın her yerindeki Türk insanı, Türkiye Türkleri’nden yardım bekliyor. Türk Ocakları Genel Merkezi bu noktada bir gönül köprüsü kurmuş bulunuyor: “Türk’ün Ocağı’ndan Türk Dünyası’na Yardım Eli Kampanyası” devam ettirilmektedir. Sizin desteğinize ihtiyaç vardır. Onların da ocakları tütsün istiyoruz.

Türk Ocakları Derneği Genel Merkezi adına açılmış olan aşağıdaki hesaplara nakdi yardımda bulunarak, soydaşlarımızın hayati ihtiyaçlarının karşılanmasına bir katkıda bulunabilirsiniz.

Ziraat Bankası Balgat Şubesi:

TR33 0001 0013 9534 2775 0450 09

Vakıfbank Balgat Şubesi:


TR74 0001 5001 5800 7304 4221 05

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap