SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ekonomide alarm zilleri!

Ekonomide alarm zilleri!

26 Kasım 2016 Cumartesi - 08:50








Cumhurbaşkanı yetkileri neredeyse tamamen ele almış durumda. Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantıları Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılırken, ani bir kararla ara verildi. Cumhurbaşkanı masanın başına oturdu. Uzaktan yönetim, yerinden yönetime geçti! Ekonomide kötüye gidiş bir süredir çok net biçimde izlenebiliyor. Geçen ay büyümenin yüzde 3.8'den yüzde 3.3’e düşürülmesi bunun kanıtıydı. Son dönemlerde dolardaki inanılmaz yükseliş, TL’deki değer kaybı, artık içeride ve dışarıda çok ciddi bir güven sorunun yaşandığını gösteriyor.

KRİZ İÇERİDE

İktidar bu durumu dış etkenlere bağlayarak kendi sorumluluğunu örtmek istiyor. Ama gerçekler bambaşka. Hükümetin darbe girişimi ve terörle mücadele yolunda tartışmalı karar ve uygulamaları ile dolardaki artış hızlandı. Ardından başkanlık tartışması gündeme yeniden oturunca, rekorlar üst üste bindi. Ve Avrupa ile kopma noktasına gelen ilişkiler, durumu daha kötü hale getirdi. Saray ve hükümet yangını söndürmek yerine, gerilimi arttıran yaklaşımla neredeyse bu durumu kalıcı duruma taşıyor. Bu politikadan vazgeçilmediği takdirde, daha uzun sürecek kur oynamalarının ekonomiye, memlekete ve ülke insanına maliyeti çok daha büyük olacaktır.

MUHALEFET LİDERİ GİBİ

Böyle bir ortamda, iktidarın tek lideri Erdoğan, Borsa’da yaptığı konuşmada aynen şöyle söyleyebiliyor: ‘’İşsizlik yüzde 11'in üzerinde. Bu ülke bu hale düşmeli mi?‘’ İyi de, 15 yıldır memleketi kim yönetiyor? Bu sürenin önemli bir kısmını Başbakan, son 2 yılını resmi olarak cumhurbaşkanı, fiili olarak başkanlık
yapan bir siyasal kimlik, nasıl olur da muhalefet lideri gibi bu durumdan şikayet eder? Bu bir başarısızlık itirafı değil mi?


MUHALEFETTEN KRİTİK YORUM

CHP Genel Başkan Yardımcısı, ekonomist Selin Sayek Böke şöyle diyor: "Türk lirası son iki ayda değer kaybı yaşadı. Keskin artış 3 Ekim'de başlıyor. Türkiye'de ne olduğuna baktığınızda bu krizin Türkiye'nin krizi olduğu da apaçık ortaya çıkıyor. 3 Ekim benzer bir mikrofonda Hükümet sözcüsünün OHAL'in uzatılacağını Türkiye'ye haber verdiği gün. Bu kriz, küresel bir krizin Türkiye'ye yansımasının sonucu değil, bu kriz Türkiye'nin kendi krizi’.’

TL VE DİĞER PARALAR

Böke, hükümetin dış etken iddiasını ise diğer paralarla TL’yi karşılaştırarak veriyor: ‘’3 Ekim'den beri TL'nin kaybettiği değer, aynı dönem içinde Rus rublesinin kaybettiği değerden üç kat daha fazla. TL, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan'ın para birimlerine kıyasla iki kat daha fazla değer kaybetti. TL, kendisine benzeyen tüm para birimlerinden iki kat daha fazla değer kaybetti. Bu kriz iktidarın kendi yarattığı bir kriz.’’

NE YAPILMALI?


Siyasetin öne çıktığı bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Hükümet, derhal bir değişime gitmek zorunda. Başkanlığın gündemden kalkması, anayasal düzenin egemen kılınması, ülkenin muhalefetle uzlaşma içinde yeniden inşası, hukuk sisteminin güçlendirilmesi, darbe girişiminin gerçek sorumlularına yönelik daha etkili bir soruşturma ve yargı sisteminin işletilmesi, teröre ve darbe girişimlerine karşı siyasal ve toplumsal uzlaşının sağlanması; dışarıda ülke çıkarlarını öne alan, komşularla işbirliği ve barışı hedefleyen, Batı ve Doğu arasında dengeyi gözeten bir politikanın benimsenmesi ilk adımlar olabilir.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap