Önce eskisinden, sonra yenisinin "Ne dediğinden?" alıntı yapalım, daha sonra da Erzurumlu Naim Hoca ile tamamlayalım. Fazla uzatmadan; evelemeden gevelemeden; "anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" diyerek. * Sözleri edenler Diyanet İşleri Başkanları... Önce eskisinden, yani Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'ndan bugünkü ahvali aktaralım: - Siyaset ile İslam'ı özdeşleştiren, bireyleri din konusunda yol ayrımına getiren bir dil benimsendi. Bu dil, Kur'an'da ve Peygamber'de olmayan, sonradan üretilmiş siyasal bir dildir. * Sonra yenisine, halen görevi ifa eden Prof. Dr. Mehmet Görmez'in önceki gün Edirne'de söylediklerine kulak verelim: -"Dinler arasında diyalog olmaz. Hele hele bazı yerlerde diyalog merkezleri kuruldu. Bu merkezlerde dinlerin ortak yönleri bir araya getirilmek suretiyle adeta melez bir üretilme çabalarına da şahit olduk. Bu hiçbir Müslümanın kabul edebileceği bir şey değildir." * Rahmetli Erzurumlu Naim Hoca (Gölleroğlu) ile tamamlayalım: Naim Hoca bir gün vaaz ederken, cemaatte sürekli olarak söyledikleri hakkında gülüşmeler olunca dayanamaz: "Gülün oğlum gülün. Berber Naim'den hoca, sizden de cemaat olursa daha çok gülersiniz."

ŞİKE DAVASI; KARINCANIN HAC HESABI MİSALİ!..

Ben diyeyim "Şike hesabı", siz söyleyin "şike davası"... Trabzonspor, hatta Trabzon cephesinde bu iş bir hukuk zaferine dönüştürülmek isteniyor ise, hayal aleminde geziniliyor demektir. Çünkü, bu ülkede hukukun, devlet-i aliyenin tepesindeki ekabirlerin deyimi ile nasıl "guguka dönüştürüldüğü" ortadadır. Haa, ben böyle bir mücadeleye "yanlıştır" diyemem. Ama; "Bu mücadele neye benziyor?" diye soracak olursanız, karınca kıssasını hatırlamamız gerekir. * Karıncanın kutsal topraklara doğru yola revan olduğunu görenler, "Nereye gidiyorsun?" diye sormuşlar. Karınca da; "Mekke, Medine'ye" cevabını vermiş. -"Sen bu adımlarla hacca nasıl gidemezsin ki" denilince de, "Gidemez isem, yolunda da ölemem mi?" karşılığını vermiş. * Trabzonspor hesabına şike vakasının ya da davasının özeti de, gidişatı da, sonucu da budur. Onun için, "Aman haaa!" diyorum. TÜRK FUTBOLUNDA

YÖNETİCİ VE FUTBOLCULAR

Eski TFF Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, Antalya'da devam eden TSYD 52. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nde net bir şekilde söyledi: -"Türk futbolcularının birçoğu, ‘anormal’ paralar alan ‘normal’ sporcular olduklarını kabul etmeliler." Türk futbol yöneticileri de, çarpıcı-sıradışı-marifetli iş yapamadıklarını!..