Bu ülkede yaşayan herkes Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkez’iyle, Boşnağıyla, Gürcüsüyle, Lazıyla, Romanıyla, etnik kökenine bakılmaksızın aynı millettir.

Bizim millet anlayışımız Türk milleti üzer ine inşa edilmiştir.

Et ve tırnak gibiyiz.

Bu bayrağa rengini veren şehit kanları, hepimizin ecdadının ortak mücadelesini temsil eder.

Çanakkale’de şehitlikte yatan kahramanlarımızın anıtlarına bakın.

Şehitlerimizin, gazilerimizin, bayrağımızın yapmadığı ayrımı milletimize kimsenin yapmaya gücü asla yetmedi yetmeyecek de.

Bu ülkenin 780 bin kilometrekaresinin her bir karışı bizim vatanımızdır.

Hiç kimsenin namusumuz olarak gördüğümüz vatanımıza, evimize, mahremimize el sürmesine izin vermedik. Vermeyiz. Bu vatan bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir.

İlelebet böyle kalacak.

Bizim son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yoktur.

Kendine başka devlet arayan istediği yere gidebilir.

Türk milleti, bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

Ne diyor Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı...

Hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. Bizim yeni işimiz budur. 

Bu damarlar birbirini duysun ve birbirini tanısın. Bu dediğim şey hakikat olacak, çünkü hakikattir. Bu dediğim şey, olduğu zaman başka bir âlem görülecek ve bu âlem dünyaya hayat verecek, nur ve feyzini insanlığa saçacaktır.”

Devlet eski Bakanı
Mehmet Ali Yılmaz