Bir dizi gezi ve incelemede bulunmak üzere Muş’a gelen AK Parti Milletvekili Faruk Işık, Polisevi’nde basın mensupları ile bir araya geldi. Yerel ve yaygın basın temsilcilerinin katıldığı toplantıya ilk defa Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Necdet Yentürk de davet edildi. Muş’ta yapılacak olan projeler hakkında bilgi veren AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Muş’ta önceki yıllarda yaşanan çatışma ortamında özellikle yaylalarda patlamamış mühimmatlar bulunduğu ve bunların yaz aylarında yaylacılar açısından tehlike oluşturduğu yönündeki soruya yanıt veren Işık, PKK’nın bu ülkeyi her açıdan 50 yıl geriye götürdüğünü söyledi. Işık, “Bölgemiz tarım bölgesidir. Örgütün tarıma verdiği zarar yüzde 100’dür. Tarım oldukça geriye gitmiştir. Bunu hayvan sayısından tutun da et miktarına ve kaba yem ihtiyacının giderilmesine kadar bütün alanlarda görebilirsiniz. Karşılıklı çatışmaların olduğu bir yerde insanlar can güvenliğinden ötürü hayvanlarını satıp yaylalara çıkmıyor” dedi. Yaşanan bu sıkıntıların her iki taraftan da kaynaklandığını belirten Işık, “Devletin de bu konuda hatası vardı. Dağda bulunan eli silahlı militanın da hatası vardı. Bu süreçte Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan 12 ili gezdim. Vatandaşın biri bana, ‘Ben artık yaylalarımda barut kokusu istemiyorum’ diyerek sorunun çözülmesini istedi” diye konuştu. Ülkede 100 yıllık kanayan bir yara olduğunu hatırlatan Işık, “Bu yara oldukça derinde ancak kimse derinde olan bu yaranın büyüdüğünü fark etmiyor. Bir gün patlak verdi ve kanama başladı. Kanama başlayınca herkes bu akan kandan nemalanıyordu. Geçimlerini o şekilde sağlıyorlardı. Artık anneler gözyaşı dökmesin. Gençlerimiz ölmesin. Askerimizin ve polisimizin şehit olmaması gerekiyor. AK Parti gelene kadar kimse bu sorumluluğu üzerine almadı. Bir dönem rahmetli Özal müdahale etti, başına neler geldi, herkes gördü. Erbakan Hoca müdahale etmeye kalktı. Anında iktidardan alaşağı ettiler ama bizim Başbakanımız kafasını, gövdesini ve bütün vücudunu bu sorunun altına koydu. Bunu yaptığı için de Sayın Başbakanımıza defalarca suikast girişiminde bulunuldu” dedi. Kürt anası ile Türk anasının gözyaşları arasında hiçbir fark olmadığını söyleyen Işık, “Biz istiyoruz ki bu memlekette analar ağlamasın. İşte bunun için de herkesten sorumluluk alan birine destek vermelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.