SON DAKİKA



Haber > Gündem > Corona virüsün yaz ve kış belirtileri arasında fark yok

Corona virüsün yaz ve kış belirtileri arasında fark yok

29 Temmuz 2020 Çarşamba - 16:03




İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Sait Buğdacı, tüm dünyayı tehdit etmeye devam eden corona virüsün yaz ve kış belirtileri arasında belirgin bir farklılık söz konusu olmadığını söyledi.





Yakalandığı koronavirüste kendisini karantinaya alarak tedavi eden  Prof. Dr. Buğdacı, insanlığın virüslerle ilk kez karşılaşmadığını ve bu konuda  oldukça deneyimli olduğunu belirtti.
 
Geçmiş salgınlarının hiçbirinin sonsuza kadar devam etmediğini ifade  eden Buğdacı, bunlardan en bileninin İspanyol gribi olduğunu hatırlattı.

"Vakalar artsa da ölüm oranları azalıyor"

Yaz döneminde virüsün gücünde azalma olduğunu anlatan Prof. Dr.  Buğdacı, şunları söyledi:
"Yeni tip koronavirüste yaz döneminde diğer SARS ve MERS'te olduğu  gibi azalma olacağını bildirmiştik, gerçekten azalıyor. Ülkemizde de azalıyor.  Çok yaygın görülen Amerika'da sayı 60 binleri günlük bulsa bile ölüm oranlarının  belirgin olarak azaldığını görüyoruz. Yani mevsimsel etki sonucu virüsün gücünde  azalma var gerçekten. Aynı kıtada komşu iki ülke olmasına rağmen ABD’de rekor  sayılar varken, Kanada’da oldukça düşük sayılar olması mevsimsel etkinin  varlığını gösterir. Ancak ABD’deki toplumsal etki, mevsimsel etkiden daha baskın  olmuştur. Mevsimsel etkinin de rüzgarıyla sonbahara olabilecek en dip sayılarla  girmeliyiz."
 
"Virüs artık daha bulaşıcı özelliklere sahip"

Yapı olarak değişen virüsün artık daha bulaşıcı özelliklere sahip  olduğuna dikkati çeken Buğdacı, "Bir realite var, Çinden çıkan ilk virüs yapı  olarak değişti artık. Virüs kladları dediğimiz virüsün torunları gibi G varyantı  dünyada hakim olmaya başladı. G varyantı daha fazla yapışkan kolları olan virüs.  Ülkemizde de en fazla görülen virüs de bu. Daha fazla bulaşma özelliğine sahip."  dedi.
 
Yaz dönemindeki azalmanın aldatıcı olmaması gerektiğini belirten  Buğdacı, ikinci dalga olmaması ve vakalarda dip noktanın yakalanması için  herkesin elinden geleni mutlaka yapması gerektiğini kaydetti.
 
Prof. Dr. Buğdacı, Tayland'ın virüste ikinci dalgayı yaşadığını  anımsatarak, bu ülkedeki ikinci dalgaya yurt dışına giden yerli turistlerin neden  olduğunu ifade etti.
 
Yaz ve kış belirtileri arasında belirgin bir farklılık söz konusu  değil"

Prof. Dr. Mehmet Sait Buğdacı, Kovid-19'un yaz ve kış belirtileri  arasında belirgin bir fark olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Belirtilerde belirgin bir farklılık söz konusu değil. Yine ateş ön  planda. Ülkemizde ateş daha erken ortaya çıkıyor.  İshal ateşten sonra ortaya  çıkan bir belirti ama son zamanlarda bazı hastalarda başlangıç başvuru nedeni  olmak suretiyle ilk planda ortaya çıkmaya başladı. Ana belirtilerde bir  değişiklik yok. Yine koku alma duygusunda kayıplar, hastalarda şişlikler meydana  gelebiliyor. Hastalarda kusma ön planda olan bir bulgu değil. İshal ve kusma  birlikteliğinde başka nedenleri de masaya yatırmak lazım. İlk planda koronayı  düşünmek doğru bir yaklaşım olmasa gerek, özellikle yaz dönemlerinde. İshalin ana  bulgu olmadığının da altını çizmek lazım. Genel olarak halsizlik, yorgunluk, kas  güçsüzlüğü, bel ağrıları, bazı hastalarda bayılmalar, gözde bulanıklıklar merkezi  sinir sistemi gibi belirtiler olabilir."
 
Temizlik, maske ve sosyal mesafenin önemine de vurgu yapan Buğdacı,  okulların sonbaharda açılmasıyla birlikte koronavirüste ikinci dalganın  yaşanmaması için bu tedbirlere azami şekilde uyulması gerektiğini dile getirdi.
 
Corona virüsü atlatanlar yeniden yakalanabilir

Corona virüsü atlatanların hastalığa tekrar yakalanabileceği  tartışmalarına da değinen Buğdacı, şunları kaydetti:
"Bir daha yakalanır mıyız? Aslında evet, yakalanabiliriz. Aşılanmış  kişiler de yeniden yakalanabilir. Bu yakanlanma dönemini daha hafif  atlatacaklarını söyleyebiliriz. Ancak bu antikorlar hiç koruyucu olmayabilir mi?  Önemli bir tartışma konusu. Buna benzer bir senaryoyu hepatit virüsünde yaşadık.  Hepatit virüsünde antikorların olmadığı hastalar karşımıza çıkmıştı. Ve hasta  yeniden tekrar virüsle karşılaştığında antikorların yeniden ortaya çıktığını  gördük. Bu anlamda antikorların yokluğu demek etkisizliği anlamına gelmiyor.  Antikorlar düşse de hafıza hücreler ömür boyu faaldir çünkü."
 
"Aşı çıkarsa başarılı olma ihtimali çok yüksek"

Virüsle mücadelede aşının önemine değinen Buğdacı, şöyle devam etti:
"Aşı olmasaydı çiçek hastalığı dünyada yok edilemezdi. Elbette bir  takım riskler var. Her ilacın bir takım yan etkileri var ve bunlar kabul  edilebilir yan etkilerdir. Bunlar aşı için de geçerli. Kar-zarar dengesinde  yararının çok fazla olduğu ortada. Alüminyumdan kaynaklı demans riski yok denecek  kadar az. Bu kaygının yanlış olduğunu düşünüyorum. Aşıyla dünyada bir çok  hastalığı önledik. Çocuk ölüm oranları düştü.  Aşı konusunun medyada sürekli  işlenmesi duyarsızlığa neden oluyor. Hatta hiç aşı çıkmayacak algısına neden  oluyor. Aşı her virüste başarılı da olamıyor. Mesala HIV, Hepatit C gibi.   Virüsün genetik yapısının çok değişmediğinin altını çizeyim. Diğer influenza  virüsleri gibi değil. Ancak eğer aşı çıkarsa başarılı olma ihtimali çok yüksek."

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap