Çok zorlu günlerden geçiyoruz. Bu ülkeye karşı içeride ve dışarıda ciddi saldırılar var. Bir yanda küresel güçlerin uzantıları cemaatler ya da işbirlikçileri, diğer yanda ayrılıkçı ve dinci terör tehdidi. Yıllarca yapılan yanlışların, işlenen suçların faturası da cabası. İç barış sorunu ortada duruyor. Orta Doğu’da adı konulmamış küresel bir savaş yürüyor. Ekonomi giderek belirsizliğe itiliyor. Rakamlar çok kötü. Dolar ve Euro her gün yeni tarihi rekorlara imza atıyor. İşsizlik yeni rekorlara açılırken, milyonlarca mülteciden vatandaş devşirmeye hazırlanılıyor Toplumsal gerilim yükseliş eğiliminde.

Darbe-terör tehdit ve gerekçesiyle hak ve özgürlükler kırpılıyor. Anayasa adeta askıda. Cezaevleri dolup taşıyor. Devletin en güvenilir kurumları bile darmaduman. Vatandaş geleceğini göremiyor. Çok büyük çoğunluk tedirginlik içerisinde. Ayrımcılık, adamcılık, dalkavukluk, yozlaşma almış yürümüş. Devlet-kamu alanı bir cemaatten temizlenirken, diğer cemaat ve tarikatlara teslim ediliyor. Eğitimden sağlığa bin bir sorun.

BUNU MU KONUŞMALIYDIK?

Ülke, 15 yıldır istikrar adına tek parti yönetiminde. Her şey karman çorman olmuş durumda. İyi kötü bize bırakılan cumhuriyet, parlamenter sistem ve devlet, büyük bir maceraya sürükleniyor. Bütün bunlar ortadayken, bugün Türkiye, yetkileri tek kişiye vermeyi içeren anayasa değişikliğini mi konuşmalıydı? Türkiye, iktidarı-muhalefeti ve toplumsal farklılıklarıyla ortak bir zeminde bu sorunları çözmesi gerekirken, duvarında ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ diye yazan meclis, adeta intihar ederek iradesini ‘tek kişiye bırakacak’ bir anayasa değişiklik paketini mi görüşmeliydi?

NEDEN, NEDEN?

Bu millet tek bir partiye 15 yıldır tek başına iktidar vermiyor mu?  Bu millet iktidarın başındaki kişiyi ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olarak onurlandırmadı mı? Hangi yetki kullanılamadı? Hele, geçmişteki koalisyon ortağının giriştiği darbe girişiminden sonra olağanüstü halle, hangi iş yapılamıyor da, tek kişinin her şeye egemen hale getirilmesi isteniyor? Sorun yetki mi, yetkileri doğru ve gereği gibi kullanamamak mı?

 YETKİLER HALKTAN SARAYA

 Bu devlet, egemenliği saraydan alarak halka veren bir cumhuriyetle kuruldu. Egemenliğin doğru ya da yanlış kullanılması başka bir tartışma. Şimdi egemenliğin halktan, parlamentodan, yargıdan alınarak (ismi şu ya da bu) tek kişiye teslim edilmesi isteniyor. Türkiye çok zorlu günlerden geçiyor ama, daha kötüsü var; halkın, toplumun, milletin, siyasetin aradan çekilmesi ve her şeyi tek adamın sırtına ya da insafına bırakması.