CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli mülteciler için "TOKİ evlerine yerleştiririz" yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Aksünger, Suriyelilere ev vermek yerine kendi topraklarında kalıcı barışı sağlamak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Algı yönetirken 'neresi daha çilekli' diye oraya vurgu yapmayı çalışıyor. Bir insanlık sömürüsü var ortada. Van depremi yaşandı hala oradaki vatandaşlar konteyner kentlerde yaşıyorlar. Samsun'daki sel felaketinde yıkılan evler, Romanlar'a verileceği söylenen TOKİ konutları hala ortada yok. TOKİ'yi hep İstanbul'un lüks semtlerinde gördük milyonluk dairelerde, villalarda gördük. Suriye'de kalıcı bir barışı inşa etmek gerek. Bu durum Sur, Cizre için de geçerli. TOKİ kelimesini duyduğunda hükümetin gösterdiği performans hep rant üzerinden. Bu açıklama insanların duygularını sömürmeye yönelik. Sosyal yaraya yol açan dramların yok edilmesi ve orada daimi barışın sağlanması gerek. Suriyelilere bakmaktan ziyade onları terk ettikleri topraklarında yeniden barış içinde yaşatmanın yollarını bulmak lazım."

"AKLIMIZLA ALAY EDİYORLAR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aksünger, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un Türkiye- Mısır ilişkileriyle ilgili "Tabii ki biz de Mısır’la ilişkilerimizin normalleşmesini isteriz ama bu ilişkilerin normalleşmesini isterken Mısır’la ilişkilerimizi anormal hale getiren, Mısır’daki demokrasiyi rafa kaldıran hatta Mısır’daki demokrasiyi çöpe atan bu askeri darbe rejiminin de yaptıklarını gözden geçirmesi şarttır" sözlerini de değerlendirdi.

Aksünger, "Dış politikada kabadayılık yapılamayacağını gördük. 'Kafanızı gözünüzü kırarız' yaklaşımı yakışmıyor. Rusya konusunda bir geri adım ve özür dilenmesi doğrudur. Gaza gelindi. Turizm öldü, gelseler de eski gelir elde edilemeyecek. İzlenen dış politikanın çöktüğü açık ve net. Mısır meselesinde insanların akıllarıyla alay eder gibi bir yaklaşımları var. Mısır, Ortadoğu'nun vazgeçilmez bir ülkesidir. Mısırsız bir Arap devrimi olmaz. Diplomatik elçilikleri çektik, 'tanımıyoruz' dedik. Diğer ülkeler konuya farklı yaklaşırken bizim 'öyle dememiştik, şöyle demiştik' demek ciddiyetsiz bir yaklaşım. Ilımlı İslam politikası çökmüş, radikalleşiyor. Suudilerin Ortadoğu'yu körüklemesi, bu bitiyor belli. Siyasal İslam yaklaşımlarının aşağı indirileceğini görüyoruz" dedi.