Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Standart&Poor’s’un Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir alt kademesine yükseltmesini değerlendirdi. Çağlayan, “Nasıl bizden İsrail birkaç gün önce özür diledi, ben bunu da Standart&Poor’s’un Türkiye’den özür dilemesi olarak kabul ediyorum” dedi. Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİAD) tarafından üçüncüsü düzenlenen Markalar Zirvesi Toplantısı, Rixos Oteli’nde gerçekleştirildi. Toplantıya, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, ANGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Değer, Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı Ali Yücelen, işadamlarının yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Markalar Zirvesi toplantısında bir konuşma yapan Ekonomi Bakanı Çağlayan, 2008 yılında Avrupa’da başlayan krizle beraber Türkiye’nin de bir dünya markası olmaya başladığını söyledi. Türkiye’nin ekonomi başarı hikayesinin her yerde ve herkes tarafından anlatılmaya başlandığının altını çizen Çağlayan, kendisinin yapmış olduğu ziyaretlerde göğsünün kabardığını vurguladı. Türkiye’nin vatandaşı olmaktan onur ve şeref duyduğunu belirten Çağlayan, “Tüm dünya Türkiye’nin ekonomi mucizesini bizlere soruyor” dedi. Günde beş ayrı Avrupa ülkesinin bakanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdiği anlatan Çağlayan, Türkiye’nin artık bir marka ülke haline geldiğini ve marka olmayı işadamlarının da yaşadığını aktardı. “BUGÜN AY YILDIZLI BİR PASAPORTA SAHİP OLMAK BİR ŞEREF VE ONUR OLMUŞTUR” İşadamlarının daha önce Türkiye pasaportu ile gitmiş olduğu havaalanlarında yapılan eziyetlerin bugün artık yapılmadığını sözlerine ekleyen Çağlayan, “Bugün ay yıldızlı bir pasaporta sahip olmak bir şeref ve onur olmuştur. Bu Türkiye’nin marka değeridir. Böyle olmasaydı bundan 8-9 yıl önce 270 milyon dolara dahi satılamayan bir banka, ne oldu da iki yıl sonra 2.7 milyar dolara satıldı. O bankayı 270 milyon dolardan iki yıl içinde 2.7 milyar dolara çıkarttıran şey Türkiye markasıydı ” diye konuştu. “2012 YILI MİLLİ GELİR RAKAMLARIMIZ 780-800 MİLYAR DOLARA YAKIN BİR RAKAM OLACAM” 1 Nisan 2013 tarihinde büyüme rakamlarının açıklanacağını vurgulayan Çağlayan, konuşmasına şöyle devam etti: “2012 yılı Milli Gelir rakamlarımız 780-790-800 milyar dolara yakın bir rakam olacak. Nasıl bir rakam çıkarsa çıksın 197 milyar dolar ihracat gelirinde Türkiye ihracatı, gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) içinde yüzde 25 olan bir ülke olacak. Türkiye 241 gümrük bölgesine ihracat yaparak bu rakamı elde etti. Eğer Türkiye AB ve Afrika ile sınırlı kalsaydı, yeni pazarlar ve Pazar çeşitlenmesi yapmamış olsaydı, ben sizin karşınızda bu kadar havalı konuşamazdım. İhracatın 110 milyar dolar seviyesine düştüğünü anlatmaya çalışırdım. 241 gümrük bölgesine Türkiye şuanda mal ihraç ediyor. İki yer var oraya da kafayı takmış durumdayız.” “NAURU VE MİKRONEZYA’YA İHRACAT YAPMAZSAK ÇATLARIM” 2012 yılında Türkiye iki ülkeye ihracat yapamadığını belirten Çağlayan, “Bunun birincisi Nauru, diğeri ise Mikronezya’dır. Allah’ın izni ile inşallah bu sene bu ülkelere de kesin ihracat yapacağız yoksa çatlarım ve Türkiye böylelikle dünyanın her tarafına ihracat yapan, 20 binden fazla ürün ihracatı olan, ihracatından yüzde 90’nından fazlası sanayi ürünleri olan bir ülke olacak” dedi. “STANDART&POOR’S GİBİLERİNİN RAPORUNU KİMSE DİKKATE ALMIYOR” Ankara’da üretilen malın İstanbul’da satılmasının kolay olduğunu ama Türkiye’de üretilen malları dünyanın 241 gümrük bölgesinde satmanın babayiğitlik istediğinin ifade eden Çağlayan, “Evelallah o babayiğitlikte bizde var” dedi. Türkiye’nin gelmiş olduğu seviyenin çok önemli olduğunu belirten Çağlayan, Standart&Poor’s gibi değerlendirmeleri artık kimsenin kaile almadığına dikkat çekti. “STANDART&POOR’S’UN TÜRKİYE’DEN ÖZRÜ OLARAK KABUL EDİYORUM” Standart&Poor’s dün açıkladığı raporu değerlendiren Çağlayan, konuşmasında şunları kaydetti: “Standart&Poor’s dün Türkiye ile ilgili kredi notunu arttırdı. Daha önce neredeydin sen. Bugün mü aklına geldi senin. Nasıl bizden İsrail birkaç gün önce özür diledi, ben bunu da Standart&Poor’s’un Türkiye’den özür dilemesi olarak kabul ediyorum. Türkiye’nin hakkı bu değil ki. Sen, vermiş olduğun puanla Türkiye'yi şu anda Macaristanla, Hırvatistanla aynı seviyeye getirdin. Allah’tan korkmak lazım biraz. Bugün AB’nin üye 23 ülkesinden daha az kamu borcuna sahip Türkiye. Bu kadar yatırıma rağmen bizde kamu borcu daha az. 21 AB ülkesinden çok daha iyi konumdayız. 2011 yılında Türkiye yüzde 8.5 büyüdü, AB yüzde 1.5 büyüdü. Eğer Türkiye AB üyesi olmuş olsaydı 2011 yılında AB yüzde 1.5 değil, yüzde 1.8 büyürdü. Türkiye artık eski Türkiye değil bunu herkesin görmesi gerekiyor. Artık AB’ye yük katacak değil, yük alacak duruma gelmiş olan bir ülke.” “2023 YILI HEDEFLERİ ATALARIMIZA ARMAĞAN OLACAK” 2023 hedeflerini anlatan Çağlayan, 2023 yılının bir manevi değerinin olduğunu belirterek, “2023 yılı Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkadaşlarına karşı bizim onların evlatları olarak, kurmuş oldukları Cumhuriyetin gençleri olarak onlara vereceğimiz en büyük armağanın olduğu tarih 2023 bundan önemlidir” dedi. “TÜRKİYE BAŞINA BELA ETTİRİLEN TERÖR MESELESİNİ DE HEP BİRLİKTE ÇÖZECEKTİR” Türkiye’nin önemli bir sürece tanıklık ettiğini ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti: “Gelmiş olduğumuz çözüm süreci son derece önemli bir süreçtir. Bakın bugün Türkiye’yi bölmeye değil, birleştirmeye talip olunması gerekiyor. Bugün Türkiye’nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Çanakkale Şehitliği’ne gitmenizi tavsiye ederim, gitmeyenleriniz var. Bakın bakalım mezarlarda kimler yatıyor. Türk’ü orada, Kürdü orada, Çerkez’i orada, Arap’ı orada, Yörük’ü orada, Boşnak’ı orada, Alevi’si orada, Sünni’si orada. Bakın insanları etnik kökenlerine ve inançlarına göre ayırmak, kafatası milliyetçiliği dönemleri bitmiştir. Bizim dinimizde zaten bu yasaklıyor. Biz ‘Yaradılanı, yaradandan dolayı seversek’ problem kalmıyor zaten. Bu ülkede ister Kürt olsun, isterse Türk olsun, ister Arap olsun, isterse Alevi olsun, her ne olursa olsun yeter ki bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden, bölünmez bütünlüğünden, bayrağın tekliğinden yana olsun hepsinin başımızın üstünde yeri var. Değerlendirmelerimizi böyle yapmamız gerekiyor. Şimdi böyle bir sürece girmişiz ve bu süreçte de emin ediyoruz ki inşallah Türkiye başına bela ettirilen terör meselesini de hep birlikte çözecektir. Türkiye hiçbir zaman terör meselesinin çözüm sürecine bu kadar yakın olmamıştı.” “TÜRKİYE’Yİ TERÖR SORUNU ÇÖZDÜĞÜ ZAMAN KİMSE TUTAMAYACAK” Türkiye’nin terör sorunu çözmesi durumunda Türkiye’yi kimsenin tutamayacağını dile getiren Çağlayan, 2023 yılında Türkiye’nin en hakkettiği şekliyle yerini alacağının altını çizdi. Türkiye’nin dünyanın ilk on ekonomisi içerisine elini kolunu sallaya sallaya gireceğini belirten Çağlayan, bunun işaretlerinin görüldüğünü söyledi. Çağlayan’ın konuşmasının ardından sponsorlara ve girişimcilere ödüller verildi. Çağlayan kendisine verilen çiçeği salonda bulunan bayanlara verdi.