Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör saldırısı ile karşı karşıyayız. Bu alçakça, haince, insanlık dışı saldırı sadece kurbanları, yakınlarını ya da belirli bir kesimi hedef almadı. Bu kalleşçe saldırı teker teker hepimizi, bu ülkenin kardeşliğini, barışını, varlığını hedef aldı.

SÜRPRİZ Mİ?

Yüz civarında ölü, 500’ün üzerinde yaralı! Olayın boyutu, büyüklüğü ve korkunç sonuçları şok edici ama, sürpriz sayılır mıydı?

Son kitabım "Darbe Yazıları"nda da yer alan 30 Ağustos 2015 tarihli makalemin son paragrafı şöyle:

"... tek başına iktidar görünmediğine göre, bunu sağlamak yolunda yeni bazı olağanüstü durumlar, olaylar olabilir mi? Ne yazık ki her şey mümkün! Güneydoğu’daki çatışma ortamı daha kanlı bir durum alabilir. ABD ile yapılan anlaşma gereği ‘IŞİD’le mücadele’ adı altında ortaya çıkacak yeni bir çatışma ve terör ortamı, saraya yeni olağanüstü kararlar alma kapısı açabilir. Seçimlerin ertelenmesinden, özellikle Güneydoğu’da seçim güvenliğine kadar pek çok araçla seçim sonuçlarını etkileyebilecek kararlar alınabilir. Seçim hükümetinin bir süre devam edebileceği oldu bittiler, fiili durumlar mümkün. Sonuç olarak Türkiye’yi çok karmaşık ve karanlık bir süreç bekliyor.

Ne yazık ki devletin en tepesi ve iktidar, sorunları çözmek yerine sorunun kaynağı olmuş durumda."

İSTİKRAR VURGUSU

Geriye doğru yazılarıma baktım, son 6 ayda onlarca kez aynı değerlendirmeler yapılmış. Memleketin haline biraz yukarıdan bakan her yurttaşın görebileceği, gördüğü bir manzara.

Çünkü ülkeyi yöneten siyasi iradenin tavır, açıklama, eylem ve hedefleri bu şiddet ve karmaşa ortamını besliyor. Bir partinin tek başına iktidara gelememesini "memleketin kaosa girmesi" olarak değerlendiren çarpık ve anti demokratik zihniyet, akan kan ve şiddet üzerinden "istikrar" vurgusuyla ülkeyi tehdit ediyor.

KİM YAPTI?

Bu alçakça saldırıyı kim gerçekleştirdi? Bunu şimdilik bilmiyoruz. Karşımıza bazı kişiler çıkartılabilir ya da failler bulunabilir. Yabancı istihbarat mı, devlet içinde yuvalanan Yeni Türkiye’nin yeni gladyosu mu, IŞİD ve PKK gibi terör örgütleri mi; saldırının arkasındaki asıl karanlık güç kim?

Bu olayda kendini sorgulaması gereken en önemli odak siyasi iktidar ve Türkiye’nin yönetim şeklini anayasaya darbe ile değiştirdiğini açıklayan Erdoğan’dır. Bu ortamın oluşmasında çok büyük sorumlulukları olduğu gibi, olayda çok açık güvenlik zaafiyeti mevcuttur.

ORTAK TAVIR

Ölülerin ayrıştığı, kiminin acısının kimine göre zafer olduğu, ölülerin-katliamların sıradanlaştığı bir ülke, her türlü felakete açık demektir.

Hangi parti, görüş, inanç, etnik ya da kültürel yapıdan olursak olalım teröre karşı ortak bir tavır koyamazsak, bu ülkede barış, kardeşlik ve huzur sağlanamaz.