Bankaya gittiniz. Kredi alacaksınız. Bankacı size boş bir kağıt uzatıyor ve imzalamanızı istiyor. Boş kağıda imza atar mısınız? Bekarsınız, evlenmek istiyorsunuz. Karşı tarafın bir koşulu var. Boş kağıda imza atar mısınız? Bir ev ya da işyeri kiralayacaksınız veya satın alacaksınız. Boş kağıda imza atar mısınız? İşe gireceksiniz. İşveren size işi vermeye hazır.

Ama tek koşulu var! Boş kağıda imza atar mısınız? Kimle yapılırsa yapılsın, ne olursa olsun, üstüne ne yazılacağı belli olmayan, yarın sizi hangi faturalarla karşı karşıya bırakacağı belirsiz bir sözleşmeye imza atar mısınız? Bankacının koşullarını görmeden imza atılır mı? Ya da hangi koşullarla evlilik yapılacağı bilinmeden ortak bir gelecek kurulabilir mi? Hangi koşullarla karşı karşıya kalınacağı bilinmeden bir iş yeri ya da ev kiralar, veya satın alınır mı? İşverenin hangi koşullarda çalıştıracağı, ne kadar ücret ödeyeceği bilinmeden bir işe girilir mi?

*** Peki bu durumlarda boş kağıda imza atmak çok riskli ve çok sıkıntılı durumlara yol açabilir de, ülkenin geleceği için yaşamsal önemi olan bir konuda, boş kağıda imza atmak neyin nesi? Şu anda TBMM’de Anayasa Komisyonu’nda görüşülmekte olan, partili cumhurbaşkanlığı adı altında tek kişi yönetimini getirmeyi amaçlayan anayasa değişiklik tekliği, işte böyle geldi. İktidar partisi milletvekilleri, teklifin ne olduğunu görmeden, hangi düzenlemelerin yapıldığını ve ülkenin kaderiyle nasıl oynandığı bilinmeden boş kağıda imza attı. Yani temsili demokrasinin gereği olarak, halkın-milletin devrettiği, namus gibi korunması gereken irade, birkaç kişinin iradesine teslim edildi. *** Böyle başlayan bir anayasa ya da rejim değişikliği ülkeyi nereye götürür? Böyle kurulan bir sistemden asla ve kat’a demokrasi ya da çok seslilik çıkmaz.

*** Bunun istikrar için yapıldığı söyleniyor. Sahi buradan istikrar çıkar mı? Memlekette 15 yıldır süren tek parti iktidarında, hangi istikrar oldu? Bunun son 3 yılında tek adam yönetimine karşın bu ülke, her türlü istikrarsızlığı yaşamadı mı? Şimdi bizden, Erdoğan ya da başkası, bir kişiye güvenmemiz, irademizi o kişiye devretmemiz isteniyor.  Tıpkı masal kral ya da padişahları gibi, onun her şeyi düzelteceği söyleniyor. Peki bu kişi ya beceriksiz, başarısız, kötü biri çıkarsa, bu sistemi, bu ülkeyi ne koruyacak?