Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından Türkiyede 9 ayrı bölgede tertiplenen Vatan Mitinginin 3.sü Adanada sıcağa rağmen büyük katılımla gerçe
Mitingde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletinin direncini görmek isteyen kim varsa İzmirden sonra Adanaya bakmalıdır. Türk vatanı üzerine hesap yapan yersiz ve yurtsuzlar bu itirazı ciddiye almalıdır dedi.
Uğur Mumcu Meydanında saat 16.00da başlayan mitinge Adana ve çevre illerden binlerce kişi katıldı. Meydanda "Vur de vuralım öl de ölelim" sloganları ile karşılanan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bugün sizlerin inanç ve cesareti hainlerin, haramilerin, hamiyetsizlerin, haddini bilmezlerin mağlubiyetini müjdelemektedir. Teröristlerle helalleşme uğruna canilerin tövbe etmeleri halinde affedileceğini söyleyenler, bebek katilini neredeyse bebek bakıcılığına terfi ettirenlere Çukurovadan yükselen ses silkelemektedir dedi. Kötü gidişata dur diyecek ve tersine çevirecek kudretin halkın elinde olduğunu söyleyen Bahçeli, Çözülmeye ve bölünmeye set çekecekler sizlersiniz. Çünkü sizler Adanasınız. Trakyadan, Çukurovadan, Karadenizden Toroslara doğunun en ucuna, batının sıfır noktasına son vatan, son ülkesisiniz ve tabi olarak Türkiyesiniz diye konuştu.
İzmirde düzenledikleri mitingin ihtişamına atıfta bulunan Bahçeli, Bölücülük akımını terörist kafilesinin aklı İzmirden sonra iyice karıştı. İzmir, eş başkanlara tokat gibi inmiştir. Katılımı düşük göstermeye çalışıyorlar ama güneşi balçıkla sıvamak mümkün değildir, işte yeni bir destan yeniden Adanada yazılmaktadır. Türk milletinin direncini görmek isteyen kim varsa İzmirden sonra Adanaya bakmalıdır. Miting meydanlarının dolup taşmasını çekemeyen, hasedinden çatlayanlar dönüp Adanaya baksın dedi.
TÜRK VATANI BUGÜN BURADA ADETA ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞTÜR
Aziz vatanımızı parsellemeye ve ihaleyle satışa çıkarma hazırlığı yapan çapulculara sessiz kalacak mısınız? Şehit yadigarı bu kutsal toprakların ona buna peşkeş çekilmesine rıza gösterecek misiniz? diyen Bahçeli, Hayır yanıtı alınca Allahınıza kurban Adanalı diye bağırdı. Bahçeli şöyle devam etti:
Türk vatanı üzerinde hesap yapan yersiz ve yurtsuzlar bu itirazı ciddiye almalı. Biz bu kutlu vatanı bağış almadık, hiç kimseye de bağışlama niyetimiz yok. Biz, bu kutlu vatanı hibe almadık, hibe edilmesine de izin vermeyeceğiz. 3-5 densiz istiyor, 3-5 hain öneriyor, ABD buyuruyor, Başbakan umuyor, İmralı canisi dayatıyor, Türk vatanından vazgeçmeyiz. Bölünmesine ve elden çıkartılmasına müsaade etmeyiz ve etmeyeceğiz de. Çözüm oluyor, barış geliyor, süreç ilerliyor, 63 akılsız telkin ediyor, demokrasi ve özgürlük gelişiyor, AKP-BDP araşıyor diye vatanın bertaraf edilmesine fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz. Vatan alınyazımızdır ve pazarlığı da asla olmayacaktır. Vatan, şerefimizdir, şerefsizlere bırakmayacağız. Sizler olduğu sürece bu asla söz konusu olmayacaktır. Asla da taviz vermeyiz. Soruyorum sizlere; vatana, bayrağa ve millete sahip çıkacak mısınız? Bu değerleri savunacak ve yüceltecek misiniz? Bölücülere, zalimlere, vatansızlara günlerini gösterecek misiniz? Türkiyeyi emperyalistlere lokma yapanlara tokat vuracak mısınız? Sayın Başbakan, Türk vatanını parçalayamayacaksın, geleceğimizi kararmayacaksın. Ne yaparsan yap, ne tuzak kurarsan kur, başaramayacaksın. Vatan bölünmez, ayrılmaz, uzatılmaz, küçültülemez bir bütündür. Bilesin ki, bu bütünlüğü korumak adına gerekirse yardan, gerekirse serden, gerekirse candan vazgeçmeye hazırız. Buna da hazırız. İçinde yaşayıp, yine içine gömüleceğimiz miras aldığımız bu vatanı geleceğe taşımak, zarar ve ziyana uğratmadan gelecek kuşaklara aktarmak namus borcumuzdur. Düşümüzde yaşatıp, zirveleştireceğimiz her yerdir. Vatan topraktır, millettir, bayraktır, çünkü vatan birlik, beraberlik sadakattir. Hiç kimsenin esaretinde yaşamamalıdır. Bunun aksine hiçbir sabır ve hoşgörümüz yoktur.
TÜRK VATANI, MİLLİYETÇİ VE ÜLKÜCÜ VE VATANSEVERLER OLDUĞU SÜRECE GÜVENDEDİR
AK Parti yönetimi altındaki Türkiyenin hızla bir bölünme sürecine doğru gittiğini savunan Bahçeli, Siyasetten ekonomiye, sanattan spora kadar her alana kadar başarısız bir iktidar tablosu ile karşı karşıyadır. İşbirlikçi ve açgözlülere terk edilmiştir ülkemiz. AKP ile rahatımız kaçmış, refahımız azalmıştır. Ekonomik durumumuz içler açısıdır. Acımasız zamlar şiddetlidir. İşsizlik artmış, borçlar yükselmiş, yoksulluk artmıştır. Başbakanın büyük, geliştir ve zenginleştik hikayeleri yalandır. Başbakan ve hükümeti her şeyi satmış, yemiş, içmiş, gezmiş, tozmuş ama sizlerin sıkıntılarına deva olmamıştır. AKP, Türkiyeyi borçlandırmıştır. IMFya borçları sildik diye böbürlenen Başbakan, alınan borçları sizlere devretmiştir. Kasamızı doldurduk diyen Başbakan, kendi kasasını da doldurmuş, sizlerini boşaltmıştır. Düne göre daha mutlu musunuz? Düne göre daha huzurlu musunuz? Düne göre geliriniz artmış, borçlarınız azalmış mıdır, ekmeğiniz büyümüş müdür? Başbakanın arttığını iddia ettiği gelir kimlerdedir? Siz zenginleşmediğinize göre zenginleşen kim ya da kimlerdir? Talih kuşu kimlerin başına konmuş, piyango kimlere vurmuştur? Çalışan siz, eken siz, satan siz, üreten siz, yatıran siz ama yoksullaşan ve perişan halde yaşayan yine siz siniz? Bu işte bir terslik var. Başbakanın iddiaları ile hükümetin ekonomi beyanları ile Adananın hesapları bağdaşmamıştır. Ya Başbakan tam bir yalancıdır ya da rakamlar yalan söylüyor. Sen, Arap şeyhlerine boğazdaki arsaları, rantiyecilerine 2B arazilerini, işadamlarına kaynaklarımızı peşkeş çekerken, varsa cesaretin Çukurovanın halini gör, gel de sefaletin boyutlarını anla, gel de fakir fukaranın durumunu gör. Devletin ne var ne yoksa çarçur etmiş ve elden çıkartmış. Bunların hesabı sorulacak, kimsenin yanına kar kalmayacak. MHP iktidarında bu dönemde yapılan tüm ihaleler, tüm anlaşmalar, tüm sözleşmeler ve tüm taahhütler mutlaka mercek altına alınıp, yolsuzluklar teker teker deşifre edilecek. Merak etmeyin Türkiyenin önü açılacak, aydınlığa çıkacaktır. Bu karanlık dönem yakında son bulacaktır şeklinde konuştu.
İNSAN OLAN SÖZDE ÇÖZÜM SÜRECİNİ ZATEN ANLAMAYACAK, KABUL ETMEYECEKTİR
Türkiyenin bugünkü döneminde tehditlerin büyüdüğünü, arttığını, bin yıllık kardeşliğin eziyete ve ezilmeye mahkum bırakıldığını söyleyen Devlet Bahçeli, Türk milletinin birliği, tekliği, Türk devletinin devamlılığı saldırı ve suikastlara uğramıştır. Türk olmak suç, vatanperver olmak fakat hainlik ve bölücülük itibarlı ve gözde meslek haline gelmiştir. AKP zihniyeti Türkiyeyi ele almış, dört bir yanını fitne ve hileyle çevirmiştir. Başbakan Erdoğan, boyundan büyük lafları peş peşe sıralayınca milletimiz zora girmiş, çok daha büyük sıkıntılara katlanmak zorunda kalmıştır. Makas açıldıkça Türkiye gerilemiş, Türk milleti zora düşmüştür. AKP döneminde ne kadar kötülük varsa ön plana çıkmıştır. İkilikler artmıştır. Türkiyemiz kötü yönetilmektedir. Türk milleti layık olduğu seviyelerin çok gerisindedir. İçinden geçtiğimiz süreçte bir devlet ve hükümet sorunu ortaya çıkmıştır. Bir güven ve güvence sorunu peydah olmuştur. Bir kimlik sorunu ortaya konulmuştur. Bunların yanı sıra güvensizlik, vefasızlık, aldırmazlık, art niyetlilik yüceltilmiştir. Soruyorum sizlere, Türkiyenin bugünkü halinden memnun musunuz? Geleceğimizden ümitli misiniz? Şikayetleriniz bitmiş, işleriniz yoluna girmiş, ekmeğiniz artmış mıdır? Biliyorum ki, içiniz kan ağlamaktadır, hüzünleriniz çoğalmaktadır. Ne var ki, Başbakan Erdoğan bunları önemsiz, üzerinde durulması gerekmeyen ayrıntı olarak görüyor. Onun daha büyük meseleleri var. Onun daha büyük meşguliyetleri bulunmaktadır. PKK terör örgütünün sorunlarını çözmek için uğraşmaktadır. İmralı canisini rahat ettirmek için uğraşmaktadır. Türk milletini bölmek, 36 parçaya bölmek için pazarlıklar yapmaktadır. Sözde çözüm ve barış süreci bu kapsamda hayata geçirilmiştir. Bu 63 akıl yoksununun gittiği her yerde öfke ve kin kusmaktadır. Hele birisinin çözüm sürecini hayvanlar bile anlamış, ama bazı insanlar anlamıyor sözleri, çünkü insan olan, sözde çözüm sürecini zaten anlamayacak ve kabul etmeyecektir. 63 akıl yoksunu insanın çözüm süreci kapsamında gittiği her yerde hayvanat bahçesine gitmeli, burada fikir alışverişinde bulunmalı dedi.
Başbakan Erdoğanı da sert sözlerle eleştiren Bahçeli, şunları söyledi:
Zımmen ilan edilen Erdoğan affı ile teröristler göbek atmaktır. Erdoğan teröristlerin piri olmuştur.
PKK sözcüsü vekiller umutlanmış, heyecana kapılmış, cesaretlenmiştir. İmralı canisinin önce ev hapsine, ardından tamamen özgürlüğüne kavuşması hesabı yapılıyor. Bağımsız Kürdistanın kurulması için geri sayım hızlanmıştır. Başbakan tüm bu rezaletlere başkan olmak için razı olmuş, yaşananlara onay vermiş, öncü rol oynamıştır. Üstelik PKK ile anayasa ile yapıp, bunu referandumla süreci çabuklaştırma sürecidir. Türk milleti Başbakan ve PKK ihanet ortaklarına izin vermeyecektir. Şehitlerimizin kanları, Başbakan ve hükümeti tarafından görmezden gelinmektedir. Eli silahlı caniler sınırlarımızın hemen bitiğinde törenle karşılanmakta, gazeteci artıkları gelişlerini anında duyurmaktadır. Canileri herkes görmüş, fark etmiştir de, ne hikmetse bir tek insansız hava araçları tespit edememiş. Teröristlerin bir kısmı göstermelik ve sembolik olarak Türkiye dışına çıkacağı söyleniyor. Ama sınır dışında elleri tetikte bekleyecektir. Bunların bir kısmı Suriyenin kuzeyindeki PKK güçleri ile birleşip, silahlı mücadele edecektir.
Bir kısmı Türkiye içinde kalacak, ağır silahlarını Türkiyede saklayıp, gelişmelere göre terör potansiyelini yeniden harekete geçirecekleri ortadadır. PKK yandaşları dağlardan şehirlere inip, husumet yaratıyor. Başbakan bunu görmüyor ama gerçekler bunlar. Türk milletçiliğini ayaklar altına aldığını söyleyen Başbakan, bu süreçte Türkiyenin onuru ve hassasiyetini de ayaklar altına almıştır. 11 Mayıs günü Reyhanlıdaki saldırı bunun en açık göstergesidir. 52 insanımız ölümüne neden olanlar, azmettiricileri ve arkasındakiler ortaya çıkartılamamaktadır. Biliniz ki, vatan sınırlarının tartışılması, Türkiyenin tartışılması demektedir. Bir yandan PKK sınırlarımızı alenen çiğnerken, diğer yandan Suriyeden kaynaklı saldırılar ülkemizi vurmaktadır. Bu saldırının gerisinde ister muhalifler, ister Esad, ister başkası olsun sonuç değişmemektedir. Kaybeden Türkiye olmaktadır. Türkiye sınırlarında zafiyet vardır. Analar ağlamasın dedikçe, analar Türkiyenin her tarafında gözyaşı dökmektedir. Analarımızın gözyaşı istismar edilmektedir. Kan dursun, silahlar sussun, PKKnın değirmenlerine su taşınmaktadır. Bu sözleri kullananlar iyi niyetli değildir. Sözde aydınlar, 63 akılsız, bölücülükten nasibini almış, hep bir ağızdan barış masalları anlatmakta, çözüm tablosu sunmaktadır. Başbakan süreç ihanetine destek vermeyenleri, nasıl olur da terörün bitmesini istememekle hitap etmektedir. Böylesi bir müfterilikle nereye varacaktır? Ölümlere sebebiyet verenler bellidir.
PKK terör örgütünden başkası değildir. Türk milleti bugüne kadar yalnızca meşru müdafaasını yapmış, birlik ve beraberliğini savunmuştur. Başbakan Erdoğan bu gerçekleri saptırıp, analarımızı bölücü siyasetine malzeme yapması, PKK yoluna düşmesi vicdansızlıktır, şeytanlıktır. 29 yıldır kanımızı akıtan, canlarımızı alan, topraklarımızı ve insanlarımızı ayırmaya çalışan hainlere, süreç itibari ile can simidi uzatılmıştır. Bu süreç fiyaskodur, kefendir, kötülüktür, cehennemdir, öldürücüdür, ihanetin maskelendiği ve gizlendiği fitne kazanıdır. Sürecin sonu hezimettir, hiziptir, gözyaşıdır. Sürecin sonu yıkımdır, çöküştür, çürümedir ve Türk milletinin inkarıdır.
Çözüm sözleri ile Türk milleti çözülmektedir. Çözüm süreci ile Türkiye gerçeklerinden koparılmaktadır, Türk vatanı kabusa sürüklenmektedir. Yürekten inanıyorum ki, Türk milleti çözüm süreci yalanlarına kanmayacak, göz boyayan propagandalara itibar etmeyecektir. PKKnın meşrulaştırılmasını doğru buluyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk milletinin ismi ile oynanmasına rıza gösterecek misiniz? İmralı canisi ile birlikte örgütün üyelerinin siyasete girmesine izin veriyor musunuz?
İşte Türk milletinin hayrı bu hayırlardadır. Düzmece anketlerle vakit geçirenler, Ankarada yaptıkları kamuoyu yoklamaları ile süreci destek verildiğini servis edenler, Adanadaki karşı çıkış ve inanmışlığı görmelidir. Bu topraklar kolay kolay vatan olmamıştır. Türk milleti asırlarca verdiği mücadelelerle son vatana damgasını vurmuş, kaderi ile örtüşmüştür. Bundan geriye dönüş yoktur. Ülkücüler, analara yeni bir destan yazacaktır. Türkiye sahipsiz ve kimsesiz değildir. Türkiyede herkes eşittir. Milletin hiçbiri bu ülkede sığıntı değildir. Kürt kökenli kardeşlerim BDP ve AKPye haddini bildirmelidir. PKK ve BDP, Kürt kökenli kardeşlerimi temsil edemez. Şırnaktan, Diyarbakırdan, Bitlisten, Şanlıurfadan Adanaya gelen kardeşlerim artık Adanalı olmuştur. Demokratik özerklik, eyalet sistemi gibi bölünme modellerine asla izin vermeyeceğiz. Miting, Bahçeli'nin konuşmasının ardından olaysız şekilde tamamlandı.