SON DAKİKA



Haber > Gündem > Biz de yaparız: işte örnekleri...

Biz de yaparız: işte örnekleri...

07 Mart 2016 Pazartesi - 09:35








Türk çocuğuna ilk uçağı yapan ve onunla uçan Amerikalı Wright kardeşler öğretilir de Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ isimlerinden bahsedilmez. Böyle şey olur mu?

Cumhuriyet ilan edildikten 40 gün sonra 20 Aralık 1923’te Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, havacılık alanındaki gelişmeleri incelemek üzere 6 kişilik bir heyeti yurt dışına gönderir. Bu heyetin üyelerinden birisi ilk pilotlarımızdan olan, uçak inşa projeleri sahibi Vecihi Hürkuş idi. Vecihi Hürkuş geziden döndükten sonra ilk Türk uçağını inşa etmeyi başarır ve adını da Vecihi K-6 koyar. 1930 yılında Vecihi-14 modelini inşa eder, bu uçakla İstanbul’dan Ankara’ya uçar sonra Çekoslovakya’ya gider, testlerini yaptırır ve geri döner.

Nuri Demirağ kendisini ziyaret eder, yardım amaçlı 5 bin lira verir. Ardından Vecihi-15 ve Vecihi-16 modelleri yapılır.Uçak sanayimizin kurulmasında emeği geçenlerden birisi de Selahattin Alan’dır. Alan ilk uçak mühendislerimizdendir.Atatürk 30 Mayıs 1935’te, Türk Hava Kurumu’na 10 bin lira bağışta bulunarak bir kampanya başlatır. Kampanyaya zenginlerin ve halkın bağışları yağmaya devam eder. Vehbi Koç 5 bin lira, Nuri Demirağ’ın kardeşi Naci Demirağ ise 120 bin lira yardım yapar. Atatürk’ün sağlığında Türkiye’nin en zengin kişisi Vehbi Koç değil, Nuri Demirağ idi. Vehbi Koç 1930’lu yıllarda Türkiye’nin değil, Ankara’nın en zengini idi. Nuri Demirağ, ülkenin doğusuyla batısını demiryolları ile bağlama işinde yabancı şirketleri ilk kez geride bırakan insandır. Bin km’den fazla demiryolu inşa etmiştir. Soyadını bizzat Atatürk vermiştir.

Selahattin Alan ve Nuri Demirağ ortak olurlar. 17 Eylül 1936’da Beşiktaş Barbaros iskelesi yanında Tayyare araştırma-geliştirme atölyesi kurarlar. Demirağ, şimdiki Yeşilköy Atatürk Hava Limanı olan yerde, bin 500 dönüm arazide, kendisinin “Gök Stadyumu” adını verdiği ilk sivil hava limanını inşa eder. Bu havaalanının benzeri, zamanın en iyisi olarak nitelenen Amsterdam havaalanıdır. Aynı yerde pilot yetiştirmek üzere bir de “Gök Okulu” açar. Nuri Demirağ’ın şu sözleri altın değerindedir:

-“Zafer süngünün ucunda değildir. Zafer kartalı süngünün ucundan kalktı, havalandı, tayyarenin kanadının üstüne kondu. Göklerine hakim olamayan milletler, yerlerde sürünmeye, yerin dibinde çürümeye mahkumdur.” Ve bütün varlığını bu uğurda harcar. Demirağ’ın kızı babasının yolunda (bilim alanında) aynı azimle yürümektedir.Nuri Demirağ’ın tesislerinde Nu.D 36 ve Nu.D 38 tipi (çift motorlu) uçaklar inşa edildi. Nu.D 36’lar eğitim ve avcı uçakları, Nu.D 38’ler (çift motorlu) ise bombardıman uçağına dönüşebilen sivil amaçlı uçaklardı. A sınıfı olan bu uçaklarla İstanbul-Ankara arasında düzenli seferler yapılmıştır.


Sevgili okurlarım, bunlar olağanüstü yokluk şartlarında olağanüstü azim ve çabaların ürünleridir.Bunların yanında Türk Hava Kurumu uçak fabrikası da THK-5A hafif nakliye uçağı üretimi yapar, bunun cankurtaran uçağı versiyonunu Danimarka’ya ihraç eder. Daha sonra MKE’ye devredilir, 1968 yılında tekstil fabrikasına dönüştürülür!Nedense bu mübarek insanlardan, bu kutlu kuruluşlardan bahsedilmez, üstelik vicdansızca geçmiş kötülenir.Biz de bu noktadan hareketle, bir milletin mutluluğu ve geleceği, varlıklı evlatlarıyla yöneticilerinin gönül zengini, imanlı (dinci değil), akıllı ve kararlı olmalarıyla doğrudan ilişkilidir.Biz de yaparmışız, yeter ki kendimizi bilelim

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap