SON DAKİKA



Haber > Gündem > Birlik ve beraberlik ahlakı!

Birlik ve beraberlik ahlakı!

23 Ekim 2015 Cuma - 09:12








“Girmeden tefrika, bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” Mehmet Akif Ersoy Tarihinde yüksek bir medeniyete sahip olmuş, örnek olma vasfını asırlarca yürütmüş bulunan Türk Milleti’nin şimdilerde, ‘bölünme’ gibi bir tehlikeyle yüz yüze kaldığı hepimizin içini acıtan bir durum. Dileğimiz; ülkemizin yine ve yeniden büyük olması, devletini güçlendirmesi, insanlarının birlik ve beraberlik içinde bütünleşmesi... Bu temenniyi tek bir kişinin, tek bir topluluğun, tek bir siyasi partinin dile getirmesi, sorunların çözümü ve ülke bütünlüğü için yeterli değildir... Öncelikle milletçe bu ruhu, birlik ve bütünlük için gerekli olan ölçülerimizi, ahlakımızı ve inançlarımızı ortaya koymak zorundayız.

***

İnsanlar, kavimler, kabileler ve cemaatler arasında farklı duygu, düşünce, anlayış, fikir ve yaklaşımlar vardır. Elbette bu farklılıklardan dolayı ihtilafların çıkması da çok doğaldır. Önemli olan bu farklılıkları bir zenginlik, dinamizm olarak görme kültürünü oluşturmamız veya yeniden bu kültürden beslenmemiz ve de ivedilikle bu duygularınızı hayata geçirmeniz gerekmektedir... Yoksa asıl tehlike ve sorun işte o zaman başlayacak. İnsanlarımızın arasına, tefrika ve fitne girecektir. Bu fitnenin vuracağı ilk duygu da, barış ve birlikte yaşama isteği olacaktır... “...fitne çıkarmak ise öldürmekten daha büyüktür.” (Bakara, 217) Birliğin bozulmasıyla, başkalarının aleyhimize çalışacağını, araya ektikleri nifak tohumları neticesinde, dağılmaya kadar gidebileceğimizi, pek çok millet ve devletin bu nedenden dolayı yok olduğunu hatta tarih sahnesinden bile silindiklerini biliyoruz. Gittikçe azalan zamanımıza bakarak diyorum ki, “Hatırlamamız ve yüreklere hatırlatmamız gereken en önemli konu; birlik ve beraberlik ahlakımızdır”.

Tarihimizde sık sık karşılaştığımız bu durum bize hiç de yabancı değildir. Dış saldırılar, savaşlar, tabii afetler, göçler, açlık, kıtlık gibi felaketler karşısında dimdik ayakta kalmayı başaran ecdadımız, ne hazindir ki tefrika sebebiyle birbirlerine düşmüş, birliği sağlayamadıkları için de sonunda yıkılmaya kadar gidilmiştir. Toplum bünyesini kolayca sarıp zayıf düşüren hatta öldüren nifak tohumlarını yok edecek, açılan yaralarımızı onaracak, değerlerimizi ve milli yapımızı öne çıkarmak, bu idrakı ve ahlakı insanlarımıza hatırlatacak siyasi çözümler üretmek zorundayız. Gerçek sevgi ve muhabbete dayalı, paylaşımcı bir toplumsal düzen kurarken, kültürün ve inancın kucaklayıcı ve toparlayıcıyı gücünü, gönüllere yeniden, ekmek durumundayız. Bu dağınıklık karşısında, hiç kimse sadece kendi düşüncesine göre hareket edemez.

Millilik, ortak karar ve uzlaşıyı gerektirir. Bir ve beraber yaşamayı, içten samimi olarak kabul edenler, sürekli olarak ortak bakış açıları, ortak duygular ve ortak paylaşımlar ararlar. Bu iradeyle de ancak, “bütünlük ruhunu” yakalayabileceğimizi bilirler. Millet olmak budur; ortak menfaatler, ortak inançlar, ortak idealler... Bu noktadan sonra devletin işi de kolaylaşacak, tehlikenin asıl kaynağıyla (haçlı zihniyetinin planlarıyla) mücadele edecektir. “Kısacası, Milletin iradesiyle kendisini var eden Devlet ancak ondan sonra toplumun huzuru, Milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, milletinin bölünmemesi için elinden geleni yapacaktır.” Son olarak; Siyasi partilerin ve iktidarların Milli iradenin tecellisinde ve tezahüründe göstereceği basiret, ortaya koyacakları tavır ve siyasi söylem çok önemli. Ortaya koyacakları anlaşılır bir siyaset ve ahlak dili, onlara millet desteği de sağlayacaktır. Bu bütünlük duygusunu ve sosyal kaderi ortaya koyabilenleri de mutlaka, tarih altın harflerle yazacaktır. Allah yar ve yardımcımız olsun...


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap