SON DAKİKA



Haber > Gündem > "Bel Hum Edallu"lardan iğreniyorum!

"Bel Hum Edallu"lardan iğreniyorum!

27 Ağustos 2015 Perşembe - 10:51








Yarbay Mehmet Alkan'ın kardeş acısıyla yanan ciğerinden, aklının da terazisine koyarak sarf ettiği; siz söyleyin "feryadı", ben diyeyim "gerçekleri" anlayamayacak kadar akıldan uzak, insanlıktan ırak, tıpkı bebek katili bölücü başı gibi PKK zihniyetinde olanların yazıp çizdiklerini, söyleyip zırvaladıklarını, dahası kustuklarını okuyup duyunca, bilgisayarın başına geçtiğimde bir kere daha üstât Necip Fazıl'ın "İĞRENİYORUM" başlıklı satırları aklıma geldi.

*

Hani şöyle başlayıp; "Elimden doğruca, güzelce, iyice bir yazı mı çıkıyor? İğreniyorum! Hâlâ bu memlekette doğru, güzel ve iyi olanı savunma gayretimden, bu gayretin boşluğunu anlayamamak enayiliğinden iğreniyorum! Olanlar ortadayken, hep bugünü yarına erteleyici ve gelmeyecek bir istikbale ısmarlayıcı 'cek' ve 'cak' edatlarından iğreniyorum!" * Şöyle biten; "Ağlayamayan, anlayamayan, içini kanatamayan, yumruğunu sıkamayan insandan, Allah'ın Kur'anda 'belhüm adal-Hayvandan aşağı' diye andığı iki ayaklılardan iğreniyorum!" yazısı var ya, işte ondan söz ediyorum.

*

Allah'ın Kur'an'ı Kerim'de Âraf Suresi 179'uncu Ayet' de "...bel hum edallu..." diye tarif ettikleri var ya, onların bugün siyasi çıkar hesabına vicdansızlıklarını, riyakârlıklarını hem de alemin gözünün içine baka baka onca şehidin kanını topraklara akıttıran hataları görmemezlikten gelerek yaptıklarını, söylediklerini görünce dayanamıyorum. Ve onlar, yani; Ayet de; "Andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hattâ daha da sapık... Ve işte gâfiller onlardır!" diye tarif edilenler var ya; onlarla aynı gökkubbe altında bulunmaktan, aynı havayı solumaktan, aynı nüfus kağıdını taşımaktan bile İĞRENİYORUM!


ZAFER SEL İÇİN...

Anadolu Ajansı'nda bizim "son", O'nun "ilk" dönemleri çakışmıştı. Sonra biz 2000'nin ortasında 20 yılı doldurup devletin kayığını terk ettik. (Gerçi bizim zamanımızda bizden sonraki dönemdeki kadar devlet kayığı değildi ya..) Her neyse! "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" denir ya; oraya sayalım. O, yani Zafer Sel, sanırım 20 yıla yaklaşan bir muhabirlik süresinin ardından Anadolu Ajansı'nın Bölge Müdürlüğü'ne getirildi. Başarılar diliyorum. Bu mesleğin krallığının muhabirlik olmadığını unutmadığı sürece (ki unutacak biri de değildir) kamuoyu adına yüklendiği görevi layıkıyla yerine getirecektir.

YARIMLIKLAR!

Ben diyeyim "millet", siz söyleyin "ümmet" adına devlet-i aliyeyi idare edenlerin en çok hangi mazeretleri kullanıyorar? "...anlayamadık." "...kandırıldık." "...aldatıldık." "...bilemedik." * Anlaşılan o ki idare edenler ben diyeyim "hiçbir şey bilmiyorlar"; siz söyleyin "yarım şey biliyorlar!" * O zaman bakalım atalarımızne demişler? "Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder."

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap