SON DAKİKA



Haber > Gündem > Başbakan'a meydan okudu

Başbakan'a meydan okudu

03 Şubat 2015 Salı - 14:16




Parti grubunda Başbakan Davutoğlu'na meydan okuyan Kemal Kılıçdaroğlu "Milletvekillerini milletin kendisi seçsin. Liderler seçmesin. Gelir mi? Abisi i





Parti grubunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrıda bulunarak "Milletvekillerini milletin kendisi seçsin. Liderler seçmesin. Gelir mi? Abisi izin vermez. Vesayet altında başbakanlık yapılamaz. Türkiye'nin gündemi bu mudur? Evet budur. Temel gündemdir. Milletvekilini milletin kendisi seçmelidir" dedi. 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları; Bizlerin babaları dedeleri en zor durumda milli mücadele verdiler. Onlarda ayrılık gayrılık yoktu. Tek amaçları bağımsızlık ve güzel bir Türkiye bırakmaktı. Arkadan güçlü bir gençlik geliyor. Sizlerle onur duyuyorum. Ülkesine sahip çıkan gençler. Geleceğine sahip çıkan gençler. Sizlerle onur duyuyorum. 

"ANAYASA SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ" 

Anayasa bir devletin çatısını çizen temel belgedir. Cumhurbaşkanı, başbakan, arkasından yürütme yasama ve yargı organları ve medya gelir. Devlette hangi kurum nasıl çalışacak onu belirler. Anayasa sorunları çözülmeli. Ama anayasaylar halkın oyuyla belirlendiği için herkes anayasal sınırlar içinde kalmalıdır. Anayasalar bir kişinin egemenliğine asla izin vermez. Güçler ayrılığı vardır. Anayasada açık şekilde bunun tanımı yapılmıştır.

 "MİLLETVEKİLLERİNİ MİLLETİN KENDİSİ SEÇSİN" 


Davutoğlu diyor ki, CHP'nin Türkiye'nin gündemine ilişkin hiç bir sözü yokmuş. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir adam görmedim. Açık net söylüyorum sen de abin de duyun. Açıkça duy. Türkiye'nin temel gündemiyle ilgili öneri yapıyorum. Gel milletvekillerini milletin kendisi seçsin. Liderler seçmesin. Gelir mi? Abisi izin vermez. Vesayet altında başbakanlık yapılamaz. Türkiye'nin gündemi bu mudur? Evet budur. Temel gündemdir. Milletvekilini milletin kendisi seçmelidir. 

"ABİSİ İZİN VERMEZ" 

Lider sultasını 12 Eylül darbesi getirdi. Bunlar darbeye karşıyız diyorlar. Adam gibi çağrı yapıyorum. Demokrasi istiyorsak milletin inancın varsa milletin oyuna güveniyorsan onun kararına saygın varsa siyasi partiler yasasını adam gibi değiştirir demokrasiyi getiririz. Getirir mi? Kendi istese dahi abisi izin vermez. 

Ön seçim diyorum siyasi partiler yasasını değiştirelim diyorum. Millete inanıyorsan milletin oyuna inanıyorsan sağduyusuna inanıyorsan lider sultasından vazgeçiren yasayı 12 Eylül darbe hukukunu değşitirelim. Yargıyı siyasallaştırdılar. Yargıda şöyle bir tablo çıktı. Efendim HSYK'da görev yapan hakimlerin tanımına bakın. Sosyal demokratlar ülkücüler cemaatçiler ve AKP'liler. 

"BUNU BU HALE KİM GETİRDİ?" 


Böyle bir yargı sistemine dünyanın hangi ülkesinde güven duyulur. Siyasi tanım yaptığınız andan itibaren o hakime kim güvenir? Bunu bu hale kim getirdi? Bütün vatandaşlara sesleniyorum. Adalet çok önemli bir kavramdır. Adaleti dağıtacak kişinin namuslu insan olması lazım. Vicdanının sesini dinleyip karar vermesi lazım. Siyasi inancına göre karar verirse dinsel inancına göre karar verirse adalet dağıtamaz. O nedenle adaleti de bunlar bozdu. TBMM'de parlamento sınıfta kaldı yargı da sınıfta kaldı. 

"TUZLUK MUSUNUZ MİLLETVEKİLİ MİSİNİZ?" 

Çıktı milletvekillerine tuzluk dedi. Ben de kendilerine tuzluk denilenlere seslendim. Siz tuzluk musunuz milletvekili misiniz dedim. İtiraz edin buna dedim. Tek cümle çıkmadı. Bu yasama organı yürütmenin vesayeti altındadır demektir. Yani bağımsız yasama yapamıyor demektir. Böyle bir tablo olamaz. Sonra kalktılar son yolsuzluk olaylarında 50'ye yakın AKP'li yolsuzluk vardır yüce divana gitsinler dediler. Yanında oturan arkadaşı vicdanıyla oy verene "hain" dedi. İçimizdeki hainleri temizleyeceğiz dedi. Hain diyen asıl yasama organına ihanet ediyor. Asıl hain odur. 

"CİDDİ SORUNUMUZ VAR" 

Son karar yasama organından AKP'lilerin oylarıyla 4 bakanın yüce divana gitmemesine yol açtı. Bu ne demektir? AKP grubu bir kişinin sözünden çıkmıyor. Milletin değil bir kişinin sözünden çıkmıyor. O nedenle ciddi sorunumuz var. Eğer bir ülkede yargı zarar görürse yani hukuk olmazsa yani adalet olmazsa yabancı sermaye oraya gelmez. İşadamı yatırım yapmaz. Her an biri gelir malına el koyabilir. Örnek nedir? TMSF hükümetin emrindeki el koyma organıdır. Bütün mekanizmalar onun üzerinden geçiyor. İşadamına işçiye çiftçiye hak arayan kim varsa hepimiz oturup düşünmek zorundayız. Yeniden bir ulusal kurtuluş savaşını başlatmak zorundayız. 


"ADAM GİBİ ADAMSAN..."

Anayasası askıya alınmış bir devlet var. Parlamentosu baskı altına alınmış bir devlet var. Bu süreç biraz daha ilerlerse halkın direnme hakkı oratya çıkacaktır. Anayasa askıya alınınca olmaz. İlk söyleyen TBMM başkanıdır. Anayasanın yargıyla ilgili maddesi çalışmıyor dedi. Şimdi açıkça söylüyorum Cumhurbaşkanı ile ilgili maddesi de askıdadır çalışmıyor. Bir ülke düşünün. Cumhurbaşkanı var. Seçildin güzel. Saygı gösteriyoruz. Çıkıyorsun meydan meydan ettiğin yemine bağlı kalmıyorsun. Namus ve şeref kavramı bizim geleneğimiz için çok önemli kavramlardır. Namus ve şeref için gerekirse her türlü mücadeleyi yaparız. Parlamentoda tarafsız olacağın konusunda namus ve şerefin üzerine and içeceksin. Sonra namus ve şerefi çöp sepetine atacaksın. Bunu kabul etmiyoruz. Kimse kusura bakmasın. Adam gibi adamsan namus ve şerefine sahip çıkarsın. Olamaz böyle şey. 

"GENCECİK KIZLAR PAZARLANIYOR" 

İçerde böyle dışarda da felaket. İstanbul'dan dört tv Mısır'a yayın yapıyor. Hiçbir izinleri yok. Türkiye'de hukuk yok ki. Mısır'a yayın yapıyorlar. Şunları öldürün asın kesin diyor. Hangi hukuk devleti? Nereden çıktı bunlar? Öyle bir tabloyla Türkiye ilk kez karşılaşıyor. O zaman siz Roj TV'den hiç şikayet etmeyin. O da Hollanda'dan yayın yapıyor. Sadece Mısır mı? Suriye... Suriyeli vatandaşlar Türkiye'de. Gencecik kızlar pazarlanıyor. Sorumlusu kim? Din iman edebiyatı yapanlar. Sorumlusu onlar. Açlıkla karşı karşıyalar. Din iman edebiyatı yapanlar sorumlu. Sizin dininiz imanınız nedir vallahi merak ediyorum. 

"BU FELSESEYİ HER YERE YERLEŞTİRECEĞİZ" 


Suriye'de öyle Mısır'da öyle... Neden yapıyorsunuz bunları? Buradan açık ve net söylüyorum. Davutoğlu da abisi de duysun. İnşallah benim başbakanlığımda ortadoğuya barış ve huzur gelecek. Hiç kimsenin burnu kanamayacak. Türkiye yine bölgesinin en saygın ülkesi olacak. Barış demek Türkiye cumhuriyeti demektir. Bu felsefeyi her yere yerleştireceğiz. Elbette bütün ülkelerde demokrasi olsun isteriz. Bizim politikamız onların iç işlerine doğrudan müdahale etmemektir. Bizim vizyon ve misyonumuz budur. Bizim yüzde 100 kabul ettiğimiz kuralımız da budur. 

Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye'de huzur yok. Kime giderseniz gidin. İster şoförle konuşun ister çöpten kağıt toplayan çocukla ister berberle konuşun. Esnafla da sanayici ile de konuşun. Herkes ne olacak bu ülkenin hali diyor. Bizim bir görevimiz var. Bütün vatandaşlara sesleniyorum. Cumhuriyeti kuran partiyiz. Seni kul olmaktan çıkarıp vatandaş yapan partiyiz. Çok partili hayatı getiren partiyiz. 

"UTANMADAN CHP'Yİ SUÇLUYORSUN" 

Şimdi dördüncü bir devrime çalışıyoruz. Kaybolan demokrasiyi yeniden getirmek özgürlükleri yeniden geri getirmek. Bu bizim boyunumuzun borcudur. Şimdi diyorlar ki, efendim tehditler var. Nerede olay olsa sanal düşman yaratıyorlar. Onun üzerinden gidiyorlar. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Ne yaptılar? Paralelciler dediler. Sonra plağı değiştirdiler paralel ile CHP işbirliği yapıyor diyor. Ben sana adam gibi soru sordum. Bu valileri kim tayin etti? Bizim öyle bir yetkimiz yok. Bu hakimleri de CHP tayin etmedi. Askerleri tayin eden de CHP değildi. Biz yanlış yapıyorsun dedik. O bakanını gönderdi Amerika'ya bir emirleri var mı diye. Herşeyi yaptın berbat ettin yolsuzlukların ortaya çıkınca dönüyorsun utanmadan CHP'yi suçluyorsun. CHP halkın partisidir ve halk dışında kimseyle özel ilişkisi yoktur. 

"ONU DA CHP YAPTI DİYECEKLER" 


Devleti teslim edeceksiniz onlara göre. Sonra 12 yıl geçecek. Bizi kandırmışlar diyecekler. Ya sen çocuk musun? Hani sen dünya lideriydin. Oyun kurucuydun. Ne oldu da kandırdılar. Yol arkadaşıydı bunlar. Şimdi yan çizmeye başladılar. Kimi suçlayacaklar? Her zaman olduğu gibi CHP'yi suçladılar. Bakın yakında şöyle diyecekler şaşırmayın. Edirne'de taşkın oldu ya. Onu da diyecekler CHP yaptı. Biz ne yapıp yapmadığımızı çok iyi biliyoruz. Hangi inançtan olursa olsun. Hangi kimlikten olursa olsun... Herkese eşit mesafedeyiz. 

Şimdi anayasada bir hüküm var. Grev serbesttir diyor. Kimse buna bir şey demez. Ama bunlar 12 Eylül yasalarına sığındılar. Birleşik Metal İş in grevini yasakladılar. Milli güvenlik nedeniyle yasakladılar. Ne oldu? Adam mı vuruldu? Savaş mı çıktı? Hiçbir şey yok ortada. Grev yapıyorlar. Milli güvenlik nedeniyle yasakladılar. İşin bam teli şu. Çıkardıkları bakanlar kurulu kararı da sahte. Altında imzası olan bakanlar ot arihte yurt dışında. Önceden bunların elinden kararname taslakları alınmış üstü dolduruluyor. Bu hükümet sahtekarlığı içselleştirmiş bir hükümet. Ben Davutoğlu'na soruyorum sen bakan yokken o kararnameyi nasıl imzaladın? Vallahi billahi abisinden talimat almış. Çünkü onda düşünecek kadar kapasite yok. 

"ŞİMDİ İŞÇİLERE DÖK DİKTİLER" 

Kalkmış kıdem tazminatını nasıl hallederim. Yürütme uzmanı bunlar. İşçinin kıdem tazminatını da yürütecekler. İşçilerle anlaşmadan buraya getireceğin her teklife her tasarıya CHP olarak izin vermeyeceğiz. İzin vermeyeceğiz. İzin vermeyeceğiz. Şimdi işçilere göz diktiler. Ne aldılarsa hepsini aldılar ellerinden. Bunlardan tık yok ses de yok. İşçileri de sendikaları da eleştiririm. Biz ne yaparlarsa yapsınlar haklarını savunuruz. Yine kıdem tazminatında CHP olarak haklarını bu parlamentoda ve gerekirse meydanlarda sonuna kadar savunacağız. Şimdi bu baskı yönetimini meşrulaştırmak istiyorlar. 

"BUNA ADALET DİYORSANIZ GİDİN OYUNUZU VERİN" 

İç güvenlik yasası getirmek istiyorlar. İç güvenlik diye bir kavram mı kaldı? 12 Eylül darbe yasalarını tahkim etmek istiyorlar. Aradaki boşlukları doldurmak istiyorlar. Tabanca olursa 1 yılla yargılanıyorsun. Sapan olursa 2 yılla yargılanıyorsun. Poşu olursa 4 yılla yargılanıyorsun. Adalete bak. Eğer siz buna adalet diyorsanız gidin oyunuzu bunlara verin. 

Bülent Arınç demişti...15 Eylül 2014'te artık torba yasa gelmeyecek diyor. Davutoğlu talimat verdi diyor. Bu yasa ne? Torba yasa... Davutoğlu talimat vermişti hani. İyi de kim takar Davutoğlu'nu. O ayrı abisi ayrı. Kim takar Davutoğlu'nu... Ey Davutoğlu senin hükümet sözcün açıkladı bunu. Peki bu torba yasa ne? Senin abin seni adam yerine koymuyor. Seni başbakan yerine koymuyor. Sen dönüp bana beni başbakan yerine koy diyorsun. 

"O GENÇLERİN ÖNÜNDE BEN OLACAĞIM" 

Diktatörlükler böyle gelir. Sanal düşman yaratılarak gelir. Yeni içgüvenlik yasası getiriyorlar. Milletin elini kolunu bağlamak için. Sanılıyor ki bu PKK'yı kontrol için. PKK'nın hapse düşme derdi yok ki. Bu Gezi'de eylem yapan çocukların derdi. Onlar biber gazından korunmak için poşu takıyor. Ne getirirlerse getirsinler. Söz veriyorum o gençlerin en önünde ben olacağım. Ben olacağım.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap