MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMMdeki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli grup toplantı salonuna geldiğinde ise konuşmasından önce yanına gelen ve adının Özgür Deniz olduğu öğrenilen küçük bir çocuğa poz verdi. Elinde fotoğraf makinesi bulunan ve basın mensuplarının oturduğu bölüme oturan çocuk, en ön sıradan Bahçelinin kürsüdeki fotoğraflarını çekti.
İmralı sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan ve hükümeti eleştiren Bahçeli, Öcalanın ev hapsine çıkarılmaya çalışıldığını iddia etti. Başbakan Erdoğan İmralıdaki hücrenin mefruşat ihtiyaçlarını hıza karşılamakta, bir bakıma ev ortamının oluşması için elinden gelen çabayı sergilemektedir diyen Bahçeli, Diyebiliriz ki, terörist başının beklediği ev hapsi şartları bizzat İmralıda kurulmakta, İmralıda oluşturulmaktadır. Aslında kimsenin itiraf edemediği, söylemeye dilinin varmadığı gerçek İmralı canisinin ev hapsine fiilen alındığı hususudur. Başbakan ve hükümeti buna zımnen onay vermiştir. İmralı canisi 12 metrelik alanda, 12 kanallı televizyonla, 12 kötü adamın lojistik desteğiyle ve hedeflerini 12den vurmanın keyfiyle rahata kavuşmuş ve üstelik bir de çözüm mihrabı haline getirmiştir diye konuştu.
BAŞBAKAN, TERÖRİST BAŞININ ZİNDE KALABİLMESİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR
Bahçeli, Başbakan Erdoğanın daha önce açıkladığı ve terörist başı Öcalanın jimnastik saatlerinin artırılmasına imkan sağlanmasını sert dille eleştirdi. Bahçeli, şunları söyledi: Başbakan Erdoğanın İmralı canisine gösterdiği özen ve ihtimam bunlarla sınırlı kalmamıştır. Şimdi de sırayı jimnastik yapmasına daha fazla imkan tanıyan yeni bir girişim almıştır. Başbakan bu konuda kararlı, bu hususta ısrarlıdır. Adalet Bakanına bu kapsamda talimat vereceği, İmralıdan gelen şikayetleri bu şekilde dindireceği görülmektedir. Nitekim terörist başının zinde kalabilmesi, sağlıklı olabilmesi için elinden geleni ardına koymamaktadır.Kuşkusuz İmralı canisi, bölücülük olimpiyatlarında üzerine oynanan bahislerin hakkını vermek ve sözde Kürdistan madalyasına ulaşabilmek amacıyla AK Parti gözetimindeki hazırlıklarını ve idmanlarını tüm hızıyla sürdürmekte, birlikte yola çıktıklarını mahcup etmemek için üzerine düşenleri hafiyen yerine getirmektedir. Meselenin manidar tarafı ise, başbakan Erdoğanın bunların hepsini doğal ve normal karşılamasıdır.
"AK PARTİ'NİN YÜZ AKIYDI"
Bahçeli konuşmasının bir bölümünde ise revizyon sonrası görevinden alınan İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahine destek verdi. Şahinin müzakere sürecine kurban gittiğini belirten Bahçeli, yeni İçişleri Bakanı Muammer Gülerin ise terörün değirmenine su taşıyacağını iddia etti. Bahçeli şunları söyledi:
Bazı yanlış, eksik ve kusurları olsa da, AK Partinin yüz akı olan ve görevini layıkıyla yaptığını düşündüğümüz İçişleri eski Bakanı Sayın İdris Naim Şahinin müzakere sürecine kurban verilmesi Başbakanın kararlarına kimlerin yön verdiğini göstermiştir. BDP sözcülerinin bu eski bakana saldırmasına karşılık, her fırsatta bize laf yetiştiren AK Partinin kurma kolla çalışan ve iftira mahzeninde fikirlerini mayalandıran malum sözcülerinin birden bire dut yemiş bülbüle dönüşmeleri akla ziyan bir manzarayı ortaya çıkarmıştır. Barış güvercinleri uçuracağını söyleyerek işbaşı yapan yeni bakan da görünen odur ki, güvercinlere takla attırmaktan başka bir işe yaramayacak ve bölücü terörün değirmenine hevesle su taşıyacaktır.
TÜRK MİLLETİ VE TSK DAHA FAZLA BU SÜRECİ TAŞIMAYACAKTIR
MHP lideri Devlet Bahçeli, Askeri Casusluk Davasını da eleştirerek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki istifaları da değerlendirdi. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen askeri casusluk iddianamesi, Türk Silahlı Kuvvetlerini şaibeli ve başkaları hesabına çalışan bir kurum olarak gösterilme edepsizliğine adeta açık kapı bırakmıştır diyen Bahçeli, Kesin olan şudur ki, Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri daha fazla bu süreci taşımayacaktır. Türk askerine casus yaftası vurmak, çıkar amaçlı teşekkür kurma iddiasını yöneltmek ve genelkurmay başkanlarını terörist başı olarak göstermek kimsenin izah edemeyeceği kepazeliklerdir. Bize göre Türk Silahlı Kuvvetlerinden münferiden kuşkulu bazı kişiler çıkabilecekse de genel anlamda casus ve hain çıkması düşünülemeyecektir diye konuştu.
Bahçeli, Özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hedefe konulması, bazı komutanların peş peşe gelen istifaları tüm dikkatlerin buraya çevrilmesine neden olmuştur derken, Vakit daha fazla geç olmadan Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensupları hakkında yürüyen davalar sonuçlanmalı ve karara bağlanmalıdır şeklinde konuştu.
4. Yargı Paketi ile birlikte TSK mensupları ile PKK-KCK militanları arasında bir dengeleme yapılacağını savunan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: Başbakan Erdoğanın bu süreçten sızlanması ise timsah gözyaşlarından başka bir şey değildir. Hazırlığı yapılan 4. Yargı Paketi ve diğer yasal bazı adımlarla birlikte PKK-KCK militanlarıyla ve tutuklu bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasında bir dengelemeye gidileceği gittikçe daha belirgin hale gelmektedir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bizzat Başbakan Erdoğanın terörle mücadeleye gönderecek komutan bulmakta dahi zorluk çektiği yönünde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatarak, bunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin ne hallere düşürüldüğünün açık ispatı olduğunu kaydetti. TSKnın içinde bulunduğu bu durumdan biran önce kurtarılması gerektiğine vurgu yapan MHP lideri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş şartlarında dahi görülmeyecek kadar sindirilmesine mutlaka son verilmeli ve AK Parti hükümeti yaptıklarından pişmanlık duymalıdır. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek vebal ve ağır sorumluluğun altından kalkabilmesi mümkün olmayacaktır dedi.
ŞEYTAN SENİN AKLINI ÇOKTAN ALMIŞ DA HABERİN OLMAMIŞTIR
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğanın son grup konuşmasında gündeme getirdiği ve MHP ile BDPyi eleştirdiği ırkçılık konuşmasına da cevap verdi. Başbakan Erdoğanın ırkçılığın şeytandan olduğu yönündeki sözlerini değerlendiren Bahçeli, Sayın Başbakan ya sen şeytanı bilmiyorsun ya da şeytan senin aklını başından çoktan almış ve yoldan çıkarmıştır da haberin olmamıştır dedi.
Üstad Necip Fazılın Türklük ile ilgili bazı sözlerini okuyan Bahçeli, Bu şartlar merhum şairimiz Kısakürekte mi ırkçıdır? Yoksa kahraman ırkıma bir gül diyen, ırkıma izmihlal yok diye haykıran duayla andığımız vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoyda mı ırkçı olarak görülecektir? diye sordu.
Başbakan Erdoğan yavaş yavaş her şeyi öğrenecek, zihnindeki karanlıkları biraz azimli olursa hayatının geri kalan senelerinde kısmen berraklaştıracaktır diyen Bahçeli, Türklük dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bu değer etrafında toplanmış kardeşlerimizin ortak yazgısı, ortak adıdır diye konuştu.
Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: Kalbi Türklükle atmayanlar, Türklüğü ırkçılığın çarmıhına çivilemeye iştahla soyunanlar şayet gafil değillerse, aramıza sızmış ve başkalarının çıkarına kendilerin adamış görevli simalardır. Bunlardan ne devlete, ne millete, ne de bir tek insanımıza hayır gelmeyecektir. Bizim anlayışımıza göre Türklük ırka atıf yapmaz, ırkı önceliğine almaz, almayacaktır.