SON DAKİKA



Haber > Gündem > Başbakan Master Planı açıkladı

Başbakan Master Planı açıkladı

05 Şubat 2016 Cuma - 12:21




Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde 10 maddede Master Planı açıkladı





Başbakan Ahmet Davutoğlu, 10 maddede teröre karşı 'master planı' açıkladı. Terörle mücadele kapsamında değerlendirmeler yapan Başbakan Davutoğlu, geçmişte Moğol, Haçlı ve sömürge istilalarını örnek göstererek, 'Ya Kuddül Amara ya Sykes Picot kazanacak" dedi. Davutoğlu'nun açıkladığı eylem planı demokratik adımların ve kamu düzenine yönelik tedbirlerin yanı sıra ekonomik, sosyal ve psikolojik unsurları da içeriyor.  Başbakan Davutoğlu'nun Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen Kardeşlik Buluşmaları Mardin Konferansı'nda yaptığı konuşma:Mardin insanlık tarihinin hülasası bir şehirdir. Görünüşte küçüktür ama her sokağını keşfettiğinizde tüm insanlığı kuşatır. Derinliğinde bütün bir insanlık birikimini kuşatmış olarak sizi keşfeder.2001'de ilk kez Mardin'e ailemle geldiğimde Kızıltepe'de güneş batmak üzeredeydi. Aynı hisleri 1983'de Kudüs'e gittiğimde hissetmiştim. Ne zaman Mardin'e geldiğimde içimde tefekkür, yalnızlaşma hissi uyanmıştır.

"MARDİN'İN BİRLEŞTİRİCİ RUHU"

Hep beraber Diyanet İşleri Başkanımızla birlikte o güzel anı yaşadığımızda Mardin'in birleştirici ruhunu keşfetmiştim. Bu birleştirici ruh tam hissettiğimiz ruhun ta kendisi. Mardin 7 iklim, 7 dinin, 7 kültürün yaşadığı şehirdir. Kimse kimseye bir şey dikte etmeden karşılıklı saygı içinde yaşamayı Mardin öğretti. Mardin'in çoğulculuğuna ihtiyaç hissediyoruz. Mardin 7 bin yıllık geçmişiyle diğer şehirlere kapı açar. Mardin'i anlayan Konya'yı, Diyarbakır'ı, İstanbul'u, Kudüs'ü, Saraybosna'yı anlar. Mardin bir anahtardır.

 "ORTADOĞU KAVRAMINA ELEŞTİREL YAKLAŞTIM"

Mardin Hz. Ömer tarafından fethedildi. Hz. Ömer Mısır'ı, Kahire'yi, Irak'ı, İran'ı Medine'nin ruhuyla buluşturmuştu. Eşitlik ruhuydu. İnsanların Adem'in çocukları olarak bir diğerine eşit olduğu ruhuydu. Bütün bu coğrafyayı bütünleştirdi. Ortadoğu kavramına hep eleştirel yaklaşmışımdır. Bir birleştirici ruha daha ihtiyaç hissedildiğinde Sultan Alparslan'ın kavimleri aşkla buluştu ve bu coğrafyadaki ruh Mardin'de birleşti. Bu birleştirici ruh Anadolu kültürü dediğimiz büyük eşiği birlikte kurdu. Sonra Haçlılar geldi, parçalamak için. Bu sefer Selahattin Eyyubi ruhu harekete geçti, hatta Artuk Bey harekete geçti. Alparslan'ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahattin Eyyubi'nin ordusunda bir Türk olmak arasında bir fark var mı?


"BAKANLAR KURULU'NI AÇTIĞIMDA HAMD EDERİM; SOL TARAFIMDA KÜRT ÇOCUĞU MEHMET ŞİMŞEK...

"Bakanlar Kurulu toplantısını besmele ile açtığımda hep hamd ederim. Sol tarafımda bir Kürt çocuğu Mehmet Şimşek oturur. Diğer tarafımda Numan Kurtulmuş. Diğer tarafta Balkanlardan gelen Mehmet Müezzinoğlu. Bu topraklarda Anadolu, Kafkas, Balkan çocukları birleşti. Sonra parçalayıcı kavimler tekrar geldi. Bağdat'ı aynen Haçlılar gibi tekrar yıktılar. Birleştirici bir ruh, Söğüt'ten Osmanlı tecelli etti. Bursa'ya, İstanbul'a, Üsküp'e, Saraybosna'ya büyüyen bir devlet, daha sonra İslam bütünlüğünü İdris-i Bitlisi ile sağlayan bir devlet oldu. İstanbul'u Bağdat'la, İstanbul'u Kudüs'le buluşturan ve Mardin'i merkez kılan Sultan Selim Han'ın yanındaki İdris-i Bitlisi ve Fatih Paşaydı. Diyarbakır'da Fatih Paşa Camisi'ne saldıranlar bu kardeşliği hedef aldılar. Sonra bütün Karadeniz, Akdeniz, Hazar, Kuzey Afrika yaklaşık 400 yıl bir bütün olarak yaşadı, parçalayamadılar, bölemediler. Biz aynı birliştirici ruhla dimdik durduk. Sonra sömürgeciler girdi. 1798'de Napolyon Mısır'a girdiğinde ilk hançeri saptamıştı.

"ÇANAKKALE'Yİ, SARIKAMIŞ'I BİLİRİZ AMA KUDDÜL AMARA'YI BİLMEYİZ"

Tarihimizde Çanakkale Savaşı'nı, Sarıkamış'ı biliriz, Kuddül Amara'yı bilmeyiz. Bu savaşta Ortadoğu'nun tüm halkları Bağdat'a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı son büyük zaferi kazandılar. Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler hep beraber savaştılar. Ortadoğu'nun sömürgeci ve dış güçlere karşı verdiği son savaştı. Hala izlerini taşıdığımız, yükünü omuzlarımızda hissettiğimiz Sykes Picot anlaşması. Ya Kuddül Amara kazanacak, ya Sykes Picot kazanacak.  Kuddül Amara Kuşatması (7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916) 1. Dünya Savaşı'nda İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen muharebelerinden biri. Dicle Nehri kıyısında Kuddül Amara şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla bitti. Sykes-Picot Anlaşması 1. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916'da Kuddül Amara Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır.

 "SON KALE" VURGUSU


1918'de başka bir ruh harekete geçti. Bu Meclis'te herkes vardı. Sanki gizli bir el Sykes Picot oldu ama, son kale lazım. O son kale İstiklal Orduları'yla Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünü açtı. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik kimlik üzerine kurulmadı. Bu zemin üzerine kurulan Türkiye ile tarihte son burç olarak yükselirken, parçalayıcı noktalar tekrar harekete geçti. Bu birlikteliğe karşı tek parti ideolojisi bunlara savaş açarak, hikmetimize savaş açtı. Devleti yaşatan yegane gücün fiili güç olduğunu savunarak Dersim'i, 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü bu ülkeye yaşattılar. Bu dikte edici ruhun karşısında yeni bir ruha ihtiyaç var. Dedelerimiz son kaleyi savunmak için savaştı, babalarımız inançlarını korumak için saklı gizli gittiği mekanlarda ibadet etti. Biz de bütün hayatımızı vakfettik. Tek tip ulusçu anlayış, aynı sonuçları doğrur. Tek parti anlayışı nasıl baskıcı bir çerçeve oluşturmuşsa, aynısını Ortadoğu'da gördük. Bu ret ve asimilasyona karşı çıktığını iddia eden örgütler çıktı PKK ve arkasındaki zihniyet. Kürt ulusçuluğu adına harekete geçtiğini iddia eden örgüt de bu anlayışla harekete geçti, parçalayıcı, bölücü anlayış. Bütün Anadolu, Mezopotamya anlayışı bu tek tipçilerden çok çekti. Biz AK Parti olarak tarih sahnesine çıktığımızda 1071'in birleştirici ruhunu... Bir taraftan 12 Eylül anlayışına karşı mücadele ettik, diğer taraftan bu zihniyetin yansımasına karşı mücade ettik. Son 13 yıl böyle bir yüzleşmenin tarihidir. Tekrar Türkiye'yi son kalemizi ayağa kaldırmanın yolu insan harmanımızı bir araya getirmek, onları bir arada tutmak ve demokrasi ile vatandaşlarımızın iradesini diri tutmak.

 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap