MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 bakan için TBMMye gönderilen fezlekelerin AK Partili vekiller için sınav olduğuna iş
Giresuna gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli, Piraziz ilçesinde kalabalık bir partili topluluğunu selamladı. Ankarada kendisini ziyarete gelirken bir süre önce trafik kazası geçiren MHP Belediye Başkan adayı Uğur Melikoğlu ile ilçe binası önünde görüşen ve geçmiş olsun dileklerini ileten Bahçeli, Giresun kent girişinde de ellerinde tüfekleriyle Giresun Karşılaması oynayan halk oyunları ekibince karşılandı. Giresunun CHPli Belediye Başkanı Kerim Aksunun da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyi karşılayanların arasında bulunması dikkat çekti. Bahçeli, daha sonra partililer eşliğinde kentin en işlek caddesinde yürüyerek vatandaşları selamladı, bir otelde kısa bir süre dinlendi.
Osmanağa Meydanında toplanan yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
Milli mücadele kahramanı Osman Ağanın torunları. Milli Mücadelede 2 gönüllü alay çıkaran Aziz Giresunlular, sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Türkiyenin ekonomik, sosyal ve siyasi yönden önemli sorunlarının olduğu hepimizin gerçeğidir. Türkiyenin yakın komşularıyla olan ilişkilerinin taşıdığı dış politika sorunları ülkemizin omzunda yüktür. Türkiyemiz çok büyük iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya bulunmaktadır. Böyle bir süreçte Türkiyede 30 Mart seçimleri yapılacak. Bu seçimlere 25 siyasi parti katılıyor. Bin 394 seçim çevresinde seçimler gerçekleştirilecek. Bütün siyasi partilerimize ve değerli adaylara MHP olarak başarılar diliyorum. Demokrasimizin vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilen ve siyasi hayatımızda güzide yeri bulunan, 45inci yıldönümünü kutlayan, ilkeli, dürüst siyasi anlayışla, köklü ve gelenekli bir kurum olarak kabul edilen MHP, bütün seçim çevrelerinde seçimlere katılmakta, diğerleri gibi demokratik hakkını kullanmaktadır. Bu önemli bir işarettir. Özellikle bazı çevreler, iç ve dış odaklar, Türkiyenin geleceğini kendi çıkarlarının gerisinde tutanlar, arzuladıkları siyaset mühendisliği ile birilerini bir yere getirmede kendilerini maharetli kabul edenler; son günlerde yine gündeme çıkmışlar. Televizyonların gizli odalarında ne konuşacaklarını planlayarak, mahalli idareler seçimlerinin yorumlamasını yapmaktalar. Sözde besleme yorumcularla Türkiyenin milli iradesini Ak Parti ve CHPnin kafesine koymak suretiyle Türkiyenin geleceğini kendi irade ve istekleri doğrultusunda ambargo altına almak istemektedirler. Araştırmalarla önce Adalet ve Kalkınma Partisinden, sonra CHPden bahisle, iki partinin varlığını ortaya koyarak yorumlar yapmaktadırlar. Birkaç puanla ya AKP veya bir iki puanla CHP geçebilir diyerek kamuoyunu akıllarınca yönlendirmeye çalışmaktadırlar.
KAMUOYU ARAŞTIRMASI YAPTIRMADIK
MHPnin Türkiye genelinde hiçbir kamu araştırma kuruluşuna araştırma yaptırtmadığını da vurgulayan Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:Bu araştırmaları yapanlar 3 bin 500 bilemediniz 4 bin denekle araştırma yaptıklarını söyleyerek, AKP ve CHPye belli oranları, geri kalanlara ise küçük oranlarda pay vermektedirler. Bu araştırmayı yapanlar kararsızları da AKP ve CHPye yazıyorlar. Kamuoyu araştırmalarındaki deneklerin toplamı bu meydanın 10da biri etmez. Bu meydanı görmeyenler; kimi kandırıyorsunuz. Bu meydan diyor ki, ne AKP ne CHP, ille de MHP.ö
Bahçeli, Türkiyenin bazı sorunlarının altını çizmek istediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
30 Mart sadece belediye başkanlığı seçimi olmayacak. 28 Ağustosta Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Halk tarafından seçilecek artık cumhurbaşkanı. Üçüncü siyasi olay da 2015 yılının en geç 12 Haziranına kadar genel seçimlerin yapılmasıdır. Bu üç siyasi olay Türkiyenin kaderini değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir iktidarın şekillenmesine de önemli bir işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu görmek mümkün olabilir. Önce belediye başkanlarınızı seçeceksiniz. Sayıma hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle, bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda oy kaybetmesi hali, 2015 yılına kadar geçecek siyasi süreçte yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyacaktır. O nedenle bütün siyasi partilerimiz bu seçimlere önem vermelidir. MHP bu hassasiyetle çalışıyor. Hangi partiden olursa olsun öyle bir şuura sahiptir ki bu vatan evlatları, bir an gelir önce vatan sonra partim der. Millet iradesiyle geldim diyerek yüzde 49u yok farz eden, ama yüzde 51 milli iradeyi de hiç önemsemeyen, birisi derdini açıkladığı zaman Al ananı git, vermeseydin oyunu diyen bir siyasi iktidar inşallah geldiği gibi gidecektir. Bunun başlangıcı 30 Marttır. 30 Martta AKP, ağzına sakız ettiği milli iradeden, milleti her konuda istismar ederek bir çok oyunlara girdiği bir dönemi kapatmak için bir uyarı alacaktır. Ya bu uyarıya uyacak, kendine çeki düzen verecek, veya uyarıyı dinlemiyorum, otoriterim, tek adamım, diktatörlüğü doğru yol alırım diyorsa, Topal Osmanın uşakları inşallah gereğini yapacaktır.
AKPNİN VAAD ETTİĞİ BÖYLE BİR TÜRKİYE Mİ?
Ülkemizin önemli ve dar bir boğazdan geçtiğini de vurgulayan Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: Türkiye kara bir tünelin içine sokulmuş. Bir çıkış arıyor. 11 yıl evvel bugünkü iktidara oy veren kardeşlerim, şimdi bu çıkış yolunda sizlerle beraber olarak yeni bir arayışın içine giriyoruz. 2002 yılında önemli sıkıntılarla, ekonomik geçimsizliklerle, hayat standartlarının altında kalarak, ezilerek hayatını zorla devam ettirmek durumunda kalanlar, yeni kurulmuş siyasi partiye acaba bunlar benim derdimi çözebilir mi? diyerek destek vermişlerdir. Aradan geçen 11 yılda bu aziz kardeşlerimiz sorunlarının çözülmediğini, hayat standartlarının yükselmediğini, gelir seviyesinin artmadığını görmüştür. Esnaf ve çiftçi de sorunlarının çözülemediği bir dönemle karşı karşıya kalmıştır. Baktılar ki gittikçe yoksullaşıyorlar. Şu anda ülkemiz 76 milyondur. Yüzde 59u yoksulluk sınırının altındadır. Bu 44 milyon kişi demektir. 44 milyonun 13 milyonu açlık sınırının altındadır. Açlık sınırı fukaralıktır, kimsesizliktir. Başı dertten kurtarılmama halidir. Çoluğun çocuğun küçücük isteğini dahi karşılayamayan bir babanın sıkıntısıdır. Yine bugün sabah acı ve ızdırap vardı. Bir yerde 7 kişi, diğer yerde 3 kişi hayatını kaybetmiş. Asayişsizlik başını almış gidiyor. Cinayetler salgın halinde. Bunalıma düşerek cinnet getirenler, çoluğu çocuğu katlediyor, Kadına şiddet her gün gündemde. Yuvalar dağılıyor. AKPnin vaadettiği Türkiye böyle bir Türkiye mi acaba? Bu nasıl bir rezalettir. Bunları nasıl görmemezlikten gelebilirsiniz?
TÜRK VE KÜRDÜ NASIL AYIRT EDECEĞİZ
Bahçeli, çözüm sürecine de eleştiriler yönelterek şöyle konuştu:Oslodan başlayan, İmralı ziyareti alışkanlık haline gelen, Kandilin tercihine bırakılan müzakere süreci var. 30 Marttan sonra PKKnın uzantısı olan sözde siyasi kuruluş 2014ün Türkiyenin özerklik yılı olacağını işaret ediyor. Suriyeye baktığınız zaman göreceksiniz. Suriyenin iç çatışmaya girdiği süreçte PKKnın uzantısı olan PYD; Batı Kürdistan Özerk yönetimini oluşturmuştur. Başbakanın Barzani ile Diyarbakırda buluşması, hiç duymadığımız, ne idüğü belirsiz sanatçıyı getirip beraber yaptıkları gövde gösterisinde Kuzey Kürdistandan söz edilmiştir. Birileri de bundan cesaretlenerek 30 Marttan sonra özerkliğimizi ilan edeceğiz demektedir. Onun öncesinde TBMMde yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı dönemde, bir gece yarısı 4. demokratikleşme paketini çıkarmak suretiyle demokrasi ve insan hakları adına Türkiyenin bölünmesine yüksek katkı sağlayan bir ihanet yolu başlatılmıştır. Bu ülkede her şeyden önce vatansever olanlar, ülkenin huzur ve barış içinde olmasını isteyenler, milli devlet, üniter yapıdan taviz vermeyenler, bir konuyu net olarak ayırmalıdırlar. Türkiyede dört bir tarafta yaşayan kardeşlerimiz bin yıllık komşuluğumuzun ve kardeşliğimizin eseridir. Bunlar aziz milletimizin güzide evlatları olarak kabul edilir. Kız alıp vermişler, 4 milyon 200 bine yakın yuva kurmuşlar. 4 5 çocukları olmuş. Bunları kim nasıl ayırt edecek? Kime Kürt kime Türk diyeceğiz. Bölücü terör başka bir olaydır. Sözde Kürt sorunu adı altında yeni bir siyasal hareketi başlatmak başka bir şeydir. İkincisi milleti bölmektir. Birincisi ise kökü kazınacak ihanet örgütü olarak görülmelidir.
AKPLİ VEKİLLERİN TAVRINI GÖRECEĞİZ
Devlet Bahçeli, Şimdi AİHM de bu sürecin başka halkası olarak bir karar alıyor. Ama hükümet bu karara karşı bir yorum yapmıyor. Neden? Çünkü Allah bu iktidarın başına öyle bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu bela ile uğraşıyor. Nedir bu bela? 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla AKPnin ayağı, kolu, başı birbirine karışmış vaziyette. Bu konu gittikçe yaygınlaşıyor. Bugün TBMMde AKPye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara gününün, büyük rezaletin karşılığında haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divana gönderme açısından önemli bir kararı almalıdırlar. AKPnin vekilleri, milletin huzuruna çıkıp neyi anlatmışsa, meclisteki davranışlarıyla arasındaki açıyı göreceğiz. Milleti sevdiğini, maneviyatçı - muhafazakar olduğunu söyleyen bu vekiller acaba yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacak, bunu göreceğiz. Bu fezlekelerin hem vekiller hem de halkımız tarafından bilinmesinde fayda vardır. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar cumhuriyetin savcılarıdır. Delilleri toplayan cumhuriyetin, devletin kolluk kuvvetleridir. İktidarın polisi olarak algılanamaz, yorumlanamaz, kullanılamazlar. Güneydoğuda PKKnın kontrolü altına girmiş il ve ilçelerde, devletin varlığını korumakla görevli olan bu değerli vatan evlatları, İstanbula geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve koruyanı olamaz. 8 bin polis kardeşimizi 40 gün içinde darmadağın eden, savcıları kıyan, HSYKnın yeniden oluşmasına zemin hazırlayan, korsan ve torbalı yasalarla Türkiyeyi kendine hizmet ettiren anlayışı iyi değerlendirmek gerekir. Artık yeter demek gerekmektedirö ifadesini kullandı.
TEK DOĞRU KENDİSİ
Başbakan Erdoğana sert eleştiriler yönelten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: Başbakan şaşırmış, gittikçe çılgınlaşmış halde. Nerede ne konuştuğu ne anlaşılıyor, ne biliniyor. Neye inanmış olduğu da belirsiz. Herkese hain ve alçak diyor. Tek doğru kendisi, bütün vatandaşlar ve siyasi partiler ona göre işbirlikçi ve yanlış adamlar. Böyle saçmalık olabilir mi? Millet bu duruma daha fazla tahammül edebilir mi? Recep Tayyip Erdoğan, sonun geliyor, siyasi ömrün tükeniyor. Millet sana seni sevdik ama artık senden soğuduk. İstenmeyen adam ilan ediyoruz diyor. Bunun yolu demokrasi içinde olacak. Seni milli irade getirmişse, seni istenmeyen adam ilan edip iktidardan kovacak olan da milli iradedir. Bu seçimler iktidarın değişmesinin işaretini verir.
Konuşmasının sonunda Giresun Belediye Başkan adayı Orhan Erzurum ile halkı selamlayan Bahçelinin konuşma yaptığı Osmanağa Meydanını dolduran partililerin elindeki, Ula uşaklar,. Habu Teyyo da hırsız çıkti daaö, Her yer boş bakan, bu ne güzel Başbakan, Kanunsuz devlet, dinsiz millet, MHPsiz hükümet olmaz, Sün yürü Türkmen Beyi arkandayız, oynanan oyunun farkındayız ve Hırsız var pankartları dikkat çekti.Bahçeli, konuşmasının ardından Gümüşhaneye hareket etti.