O zaman daha Anayasa değişikliği gündemde yoktu.

AK Parti ile MHP arasında uzlaşma sağlanmamıştı.

O günlerde Bahçeli’nin Başkanlık sistemine karşı duruşu vardı.

11 Mayıs 2016’da MHP’de yaşanan iç savaş döneminde şunları yazmıştım.

“Demem o ki...

Kurultay olsun veya olmasın MHP’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bahçeli giderken Akşener’i MHP’de bırakmaz.

Alıp götürür!

Bahçeli Akşener’e MHP’yi yar etmez. İhraç etmek için zamanlama yapacaktır.

Çünkü Bahçeli’nin daha en baştan Akşener’i ‘FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme noktasındaki Truva atı’ olarak görmesi üzerine gemiler yakılmıştı.

Akşener de bu yangının üzerine hep benzinle gitti.

Beklenen oldu.

Akşener’in ihracı hiç sürpriz olmadı.

Akşener de arkasındaki lobi ile ‘Ne yapayım önümü kestiler’ diyerek yeni bir partiye doğru yelken açar!

Hal böyle olunca Grup Başkan Vekili Oktay Vural’ın ‘Asla söylemedim’ diyerek ‘yalanladığı’ şu sözleri de düşünmemek mümkün olmuyor.

‘Kurultay yapılmalıydı. MHP diye bir parti kalmadı. Parti çok yıprandı ve yıpranmaya devam ediyor. O yüzden testi kırıldı. Geri dönüş yok’

El ele parti bitiriliyor...

MHP Beştepe’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a doğru gidiyor!”

Evet bugünkü tablo bundan farksız...

MHP Anayasa değişikliği için AK Parti ile anlaşarak Cumhurbaşkanlığı sistemi için Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü açmış durumda...

Yani MHP Beştepe yolunda değil, evinde misafir bugün.

Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor.

Tabi ki MHP’de Genel Başkan Bahçeli’nin muhalifleri ise ‘Hayır’ oyu için harekete geçti.

Çünkü biliyorlar ki,

Cumhurbaşkanlığı sisteminin referandumdan geçmesi halinde MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin tartışılmaz varlığı etkin rol oynayacak, ihraç edilen Meral Akşener, Ümit Özdağ, yeniden disipline verilen Sinan Oğan gibi isimlerin partide varlığı yok olacak.

Böyle bir tablo karşısında muhalif cepheden partide ayakta kalan tek isim ise Koray Aydın.

Bundan sonraki süreçte de bunun böyle olacağını düşünüyorum.

Bahçeli’nin Aydın’ı disiplin kuruluna vereceğini asla düşünmüyorum.

Çünkü onların hukuku  çok farklı birbirlerine saygı ve sevgisi  parti üstü!..

Dikkat edilsin Aydın’ın Bahçeli’ye yönelik isim vererek ağır bir eleştirisi yok.

‘Hayır’ diyor ama son derece dikkatli ve özenli çıkışlar yapıyor...

Yani kurt bir siyasetçi olduğunu gösteriyor.

Ayrıca Koray Aydın’ı MHP’den ihraç etmek kolay değil.

Çünkü siz Trabzon’dan ne kadar ona karşı vefasız bir şekilde bakarsanız bakın, kim ne derse desin Türkiye’de MHP tabanında önemli bir etki alanı olan  Koray Aydın Başbuğ’un son genel sekreteri de olarak MHP’nin kara kutusudur...

Karizması, liderliği ve anadan doğma ülkücü  harekatın önemli isimlerinin başında tutarlı çizgisi ile MHP’nin en önemli beyinlerinden biridir.

Genel Başkan Bahçeli için de çok farklı bir isimdir.

Onu hep ayrı bir yere koyduğunu yine gösteriyor...

Ve şuna da inanıyorum Bahçeli, Aydın ile hukukunu kamuoyu önündedeğil ama kapalı kapılar ardında  hiç kesmemiştir.

MHP içerisinde çıkan yangında Akşenerler ihraç edilirken kendisine karşı genel başkan adayı olduğunu açıklayarak aday olup kurultay isteyen Koray Aydın ile ilgili  en kritik zamandaki soruya Bahçeli bakın nasıl cevap vermişti;

“Koray bey İyi bir ülkücü ve dava arkadaşımızdır.”

Açık ve net,

Nokta bir söz...

Çünkü Bahçeli’nin Başbuğ Türkeş’in ölümünün ardından yapılan kurultayda Tuğrul Türkeş ile yarışırken genel başkan seçilmesinde o günkü Genel Sekreter Koray Aydın büyük rol oynamıştı.

O nedenle derim ki!..

Eğer referandumdan ‘Hayır’ çıkarsa MHP’de ortada Bahçeli diye biri kalmaz.

O halde bile Koray Aydın dışındaki muhaliflerin partide yeri zor olur.

Ama eğer referandumdan ‘Evet’ çıkarsa MHP’de Bahçeli’nin etkinliği daha da artar ve çok daha güçlü konuma gelir.

Yine de bu gücün parti tabanında olmasının çok zor olduğunu düşünüyorum...

Bahçeli’nin  uzun planında Erdoğan sonrası için başkanın MHP’li bir isim olabileceğini de hesap ettiği de belirtiliyor.

Nasıl mı?

Bundan sonra başkan seçimlerinde MHP kilit parti durumunda olacak. AK Parti kendi başkanını kabul ettiremezse CHP’ liyi mi tercih eder MHP’liyi mi?

Ne dersiniz?

Bahçeli  bu süreçte kendisine karşı duruş gösteren parti tabanındaki belli kesime  söylem olarak yönelik elindeki kartı çok iyi kullanacaktır...

Diyecektir ki;

“İşte iktidar diyordunuz geldik yeni sistemde ortak olduk. Bizim önerdiğimiz isimlerde bakan oldu.

İstediğimiz şekilde anayasadaki kırmızı çizgilere dokunulmadı. PKK ve HDP ile hiçbir pazarlık olmadı. Çözüm süreci silinip atıldı. Ülkücü kardeşlerimiz artık devlet kademelerinde yer bulmaya başladı. Daha ne istiyorsunuz.”

Ne dersiniz bu sözler tabanda nasıl karşılanacaktır?

“Bu bir rejim değişikliğidir. Eyalet sistemi gelecek, Türkiye bölünecek. Cumhuriyet bitecek” şeklindeki ağır eleştirilere Bahçeli zemin hazırlayacak bir adam mı değil mi?

Bahçeli bu ihaneti yapar mı?

Aklıselim olarak bu soruya cevap vermek gerekir?

Açıkçası referandumdan sonraki süreç MHP’de yine hareketli olacaktır.

Hele, hele referandumda MHP tabanının evet veya hayır rengi çok şey ifade edecektir. Eğer MHP tabanı liderinin işareti ile hareket etmezse Bahçeli’nin o koltukta oturmasının hiçbir anlamı olmayacaktır. Bahçeli’nin yerine hazırlayacağı ismi belirleyeceği bir süreç olacaktır.

Ankara’da aldığım hava; referandum sonrası erken seçim kapıyı çalacaktır.

Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklarda görüyorum. Çünkü Erdoğan’ın eğer evet oyu çıkarsa yeni sistemi harekete geçirmesi için 2019’u bekleyeceğini hiç kimse tahmin etmiyor.

2 yıl beklemek çok garip değil mi?

Milet evet derse ne beklenecek?

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Parti içinde en kısa sürede FETÖ operasyonu yapması gerektiğini çok iyi biliyor.

Bahçeli’ye gelecek olursak.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin geçmesi halinde ‘Başkan Yardımcısı’ olmasına kesin gözü ile bakılırken iddialara göre partinin başına da kendisinin destekleyeceği bir genel başkan seçtirmesi sürpriz olmayacaktır.

Genel Başkanlık için de bugünkü tabloya baktığımız zaman tercihin disiplin dayatmasını yapmayı hiç düşünmediği  ‘Dava arkadaşım’ dediği Koray Aydın olması da sürpriz olmayacaktır...