SON DAKİKA



Haber > Gündem > Azez’in düşmesine izin vermeyeceğiz

Azez’in düşmesine izin vermeyeceğiz

15 Şubat 2016 Pazartesi - 12:54




Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ukrayna ziyareti öncesi uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.





Salih Müslim’in ’geri adım atmayacağız’ yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, " Geri adım atmayacağız" demesinin bir anlamı yok. Geri adım attılar. Şu anda Azzez civarında YPG unsurları Azzez’den uzaklaştırıldı. Azzez’e yaklaşırlarsa en şiddetli tepkiyi görürler. Azzez’in düşmesine izin vermeyeceğiz. Çekilmezlerse o havaalanı kullanılmaz hale gelecek" dedi.

Davutoğlu, son dönemde parti içindeki gelişmelere dikkat çekerek, "Hiçbir şekilde bunu AK Parti içinde bir sıkıntı var, AK Parti’nin kendi iç bütünlüğünü koruyarak 1 Kasım seçimlerinden büyük zaferle çıkmasını kıskanan çevreler olduğu aşikar. Hiçbir arkadaşımız partimizin bütünlüğünü etkileyecek bir tavır içine girmez" dedi.

Davutoğlu Bülent Arınç’ın açıklamaları için, "Sayın Arınç ve diğer arkadaşların yaptığı açıklamalar, parti kurulları içinde, kendi içimizde konuşulması gereken konular olduğu kanaatindeyim." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ukrayna ziyareti öncesi uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Özellikle PYD ve YPG’nin Azez çevresindeki hareketliliğine" ilişkin soruya Davutoğlu, "Tabii, YPG’ye yönelik çağrıların bir anlamı var. Çünkü, YPG, şu anda Rusya’nın Suriye’deki enstrümanıdır. Bunu hem iç kamuoyumuzun hem uluslararası kamuoyunun doğru okuması lazım. Eğer, Rusya Suriye’deki rejimi destekleme konusunda en güçlü enstrümanı nedir diye sorarsanız bu YPG’dir. Suriye krizinin başından itibaren de Suriye rejiminin en önemli enstrümanlarından biri yine YPG’dir. Dolayısıyla, YPG’yi Suriyeli bir aktör olarak görmem mümkün değil. YPG, bir taraftan Suriye rejiminin aracıdır, bir taraftan da açıkçası Rusya’nın bir piyonu mahiyetinde işlev görmektedir. Bu piyon, kendisini DEAŞ’a karşı mücadele ediyorum diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Peki, Azzaz ve civarında DEAŞ var mı? Yok. Peki, Halep’in kuzeyinde DEAŞ var mı? Yok. Orada ne arıyorlar?" diye sordu.

Davutoğlu, "Fırat’ın doğusunda Kobani’de DEAŞ’a karşı mücadele edildi. Biz de destek verdik, Kobanili kardeşlerimizi aldık, peşmergenin Kobani’ye geçmesine izin verdik. Türkiye’ye karşı olmayan unsurlarla biz de destek sağladık ama Azzaz bölgesinde tek bir DEAŞ mensubu yokken, Rusya havadan Azzaz’a, Halep’e saldıracak, karadan İranlı, Şii milisler saldıracak. Bunun başka bir anlamı var, herkesin bunu görmesi lazım. Bugün Türkiye’de PKK, Suriye YPG Rusya’nın açık bir enstrümanı, bir aracı konumundadır ve onun yayılmacı politikalarının piyonlarıdır. Bu doğru görülmezse, ileride daha başka sıkıntılar doğar. Bizim, tutumuzun son derece meşru bir temeli var. Birincisi, Türkiye kendi güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alır. Hiçbir ülke Suriye’deki gelişmelerden Türkiye kadar etkilenemez. Dolayısıyla, bu güvenlik tedbirlerini almaktan tereddüt etmeyiz. İkincisi, Suriye içindeki gelişmeler bağlamında da ılımlı muhalefeti yok etmeye, Halep-Türkiye koridorunu Azzaz üzerinden de YPG’yle kapatmaya sonraki aşamada da Azzaz’ın da doğusuna geçerek YPG’nin Kobani’den gelen gelmesi muhtemel YPG’lilerle birleşme teşebbüsleri karşısında Türkiye’nin tavrı başından belliydi. Türkiye, YPG Fırat’ın batısına Afrin’in de doğusuna geçmeyecek. Buralarda ılımlı muhalefet var. Ilımlı muhalefeti desteklemek Suriye’de siyasal sürecin başarıya ulaşması için bir şart. Dolayısıyla, bu açıklamaları takip ediyoruz ancak bu açıklamaları bu alandaki tabloyu görerek değerlendirmenin faydalı olduğu kanaatindeyim." dedi.


KENDİ İÇİMİZDE KONUŞULMASI KANAATİNDEYİM

"Geçmişte bakanlık yapmış isimlerin açıklamalarının" sorulması üzerine Davutoğlu, "AK Parti, onurlu insanların partisidir. Şu ana kadar da AK Parti içinde belli ilkeler oturmuştur. Sayın Abdullah Gül’ün, arkadaşlarıyla, Cumhurbaşkanımızla ve diğer arkadaşlarımızla görüşmesinden daha doğal bir durum yok. Sayın Arınç ve diğer arkadaşların yaptığı açıklamalar, parti kurulları içinde, kendi içimizde konuşulması gereken konular olduğu kanaatindeyim. Bu konuda kendileriyle konuştum, tekrar konuşacağım. Hiçbir zaman ben bu tartışmalar üzerinden AK Parti’ye dönük spekülasyon yapılmasına izin vermem. Kim, kanaat beyan ederse hangi yönde olursa olsun herkesle konuşur, bu kanaatlerin parti kanalları içinde ve bu çerçevede partideki bütünlüğünü etkileyemecek şekilde dile getirilmesinin doğru olacağı kanaatindeyim. Hiçbir şekilde bunu AK Parti içinde bir sıkıntı var, AK Parti’nin kendi iç bütünlüğünü koruyarak 1 Kasım seçimlerinden büyük zaferle çıkmasını kıskanan çevreler olduğu aşikar. Hiçbir arkadaşımız partimizin bütünlüğünü etkileyecek bir tavır içine girmez" şeklinde konuştu.

AZZEZ’İN DÜŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

Cenevre görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Rusya, Halep-Türkiye koridorunu kapattı. YPG niye saldırıyor şimdi. Masaya benim de oturmam lazım diye göstermeye çalışıyor. Rusya, YPG’yi kullanarak demeye çalışıyor ki, Cenevre masasında YPG olsun. YPG’yi masaya çekme çabası var. Muhalefet safında YPG’nin masaya oturmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. YPG, rejimin, Rusya’nın piyonudur" diye konuştu.

Salih Müslim’in ’geri adım atmayacağız’ yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Geri adım atmayacağız’ demesinin bir anlamı yok. Geri adım attılar. Şu anda Azzez civarında YPG unsurları Azzez’den uzaklaştırıldı. Azzez’e yaklaşırlarsa en şiddetli tepkiyi görürler. Azzez’in düşmesine izin vermeyeceğiz. Çekilmezlerse o havaalanı kullanılmaz hale gelecek, bunu Biden’a da söyledim. Bu anlamda, Salih Müslim’in açıklamalarının anlamı yok. Türkiye’nin müdahalesi olmamış olsaydı şu anda Tel Rıfat ile Azzez’i ele geçirmiş olacaklardı. Azzaz’a bir buçuk kilometre yaklaştıkları için biz uyardık. Biz, Rusya’yı da kaç kez uyardık. Yapmayın, sınırımıza yaklaşmayın, ihlal etmeyin, bu uyarıları dinlemedikleri için bu oldu. Aynı şekilde YPG’yi de uyardık. Fırat’ın batısına geçmeyeceksiniz, Azzaz’a da yaklaşmayacaksınız. Şimdi de uyarıyoruz, yaklaşmayacaklar. Türkiye üzerinden Avrupa’nın bu göç akınları üzerinden bası altında tutulması…Bu, sadece Türkiye’ye dönük bir hamle değil. Bu, Ukrayna konusunda AB ile problem yaşayan Rusya’nın Avrupa’ya dönük bir hamlesidir. Sayın Merkel’le bu konuda aynı fikire sahibiz. Ukrayna üzerinden Avrupa, Suriye üzerinden Türkiye’ye dönük bir hamle. Onun için son dönemde Türkiye ile AB politikalarında ciddi bir yakınlaşma var. Çünkü biliyoruz ki biz Ukrayna’da da Suriye’de de hamleler hem Avrupa’ya dönük hamleler" şeklinde konuştu.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap