Tarih; 8 Kasım 1938. Atatürk hasta yatağında uyanır. Saate bakar, ama göremez. Hasan Rıza Soyak’a sorar; “Saat kaç?” Soyak: “7 efendim” Aynı soruyu bir kaç kez daha sorar. Soyak son kez “19” der. Başucunda duran Doktor Neşet Ömer, dilini çıkarmasını ister. Atatürk dener ama dilini geri çeker. Atatürk, Doktor Neşet’e dikkatle bakar ve “Aleykümselâm” der.Sonra da 30 saat süreyle komadan çıkamaz ve 10 Kasım saat 09.05’de vefat eder. Yani son sözü, canını almaya gelen ölüm meleği Azrail’in “Selamün Aleyküm”üne cevap vererek.

*

Bunun tarifi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an’ı Kerim mealinde şöyledir: “Onlar; Meleklerin ‘Size selam olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin’ diyerek, tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir.” Nahl Suresi 32 Ayet

*

Şimdi, “Bir Atatürk’e bakın, bir de bugün ‘Selâmün Aleyküm ile Aleyküm Selâm’ı dillerinden eksik etmeyen pek çoklarının icraatları ile bu iki hikmetli kelâm arasına doldurduklarının İslâm’a ne kadar uzak olduklarına” diyerek yazdıkça yazacağım ama, böylesine büyük bir insanı kaybettiğimiz günün yıldönümünde değmez! O’nun için tek cümle: Allah senden razı olsun.

PENALTI DEĞİL, ALLAH’IN SOPASI!

Bazı olaylar vardır ki, vuku bulmalarını “Allah’ın sopası yok ki” diyerek de değerlendirmek gerekiyor. Nasıl mı? Alın size bir örnek! Önceki hafta Gaziantepspor maçında verilmeyen net penaltı nedeniyle Trabzonspor adına ben diyeyim ‘gösterilen tepki’, siz söyleyin ‘koparılan kıyamet!’ Sonuç itibariyle haklı konumdaki Trabzonspor’un, yöneticilerinin yanlış davranışlarının da katkısı ile haksız bir şekilde adeta dar ağacına çekilmesi... Neden “Yanlış davranış” diyoruz? Çünkü, neredeyse tümüyle yanlış giden işlerin içindeki yöneticiler, bulundukları yerden ayrılmamak için bir penaltıya, adeta denize düşen adamın cankurtaran simidine tutunması gibi sarıldılar.

*

Çok değil, aradan bir hafta geçti. İstanbul Başakşehir karşısında bu kez mevcudu tartışılır bir penaltı Trabzonspor’a verildi. Cardozo da en son becerebileceğini yaptı ve topu sert bir vuruşla dışarı gönderdi. * Şimdi; her iki maçta da penaltılar üzerinden yaşananlar, yaşatılanları, ‘Amentü’ye inananların “hayır ve şer” cephesinden bakarak değerlendirmeleri gerekmeyecek mi? Trabzonspor’da kalmak, kalabilmek uğruna hep kendi dışında suçlu ve mazeret arayanların, “Allah’ın sopası yok ki” diyerek, şu penaltılarla yaşananlardan kendilerine ders payı çıkarıp; Allah’ın onlara, yanlışları için mesaj göndermiş olabileceğini anlamayacaklar mı?

BÖYLE GİDERSE, 20 LİRA OLUR!

Giresun Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Erim Yaman’ın; “Bu hızla devam ederse bir kaç ay içinde fındık fiyatı 20 lira olur” beyanına dayanak olarak “54 randıman fındık 13.5-14 lira oldu” demesi çok ilginç! Neden mi? Çünkü,şimdiye kadar fındıkta tüm hesaplar ve beyanlar 50 randıman üzerinden yapılır idi! Başkan da toplumun algı operasyonlarından ne kadar etkilenmiş olduğunu iyi kavramış olacak ki, 50’yi 54’e yükselterek konuştu. Böyle giderse Sayın Erim, 3-4 ay sonra “60 randıman fındık 20 lira oldu” derse şaşmayın. 60 randıman olur mu, olmaz mı? Fındıkta verim ve kaliteyi arttırmak için gösterilen çabaları da Erim Yaman’ın beyanlarına katarsak; Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek şekilde de olsa, neden olmasın?...