SON DAKİKA



Haber > Gündem > At izi ile it izini ayırmak ve hukuk içinde mücade

At izi ile it izini ayırmak ve hukuk içinde mücade

11 Eylül 2016 Pazar - 10:30








Önce net olalım! Fethullah Gülen Cemaati’nin odağında bulunduğu ordu içindeki bir cunta, kalkışma yapmıştır. Ancak bu yapılanmanın başta polis ve yargı olmak üzere pek çok alanda düşünüldüğünden daha büyük bir desteği vardır. Darbe girişimcileriyle; cemaat ya da başka bir yapılanma altında ülkeye, topluma, devlete karşı suç işleyenlerle en etkili mücadele yapılmalıdır. Yasalar yetersizse yeni düzenlemeler getirilmelidir. İki temel nedenden ötürü mücadele gereklidir. Birincisi ortada kanlı darbe kalkışması, ölümler, bombalanan kurumlar vardır. Dolayısıyla bu kalkışmaya girişenler, destek verenler, bir biçimde içinde olanlar yargılanmalı ve hak ettikleri cezayı almalıdır. İkincisi ise devlet içinde bir cemaat, tarikat, grup, çete ya da başka bir örgütlenme kabul edilemez. Devlet, anayasa ve yasalara göre yönetilen bir kurum olmalıdır. Dolayısıyla, sadece F Tipi değil tüm cemaatçi-tarikatçı örgütlenmelere ve çıkar gruplarına karşı mücadele edilmelidir.

BÜYÜK YANLIŞLAR

Ancak, hukuku, yargılama ilkelerini, savunmanın kutsallığını tartışmalı hale getiren uygulamalar söz konusu. TSK, polis, yargı, iş dünyası hariç, operasyon ve idari tasarrufların gerçek suçlulardan çok sempatizan ve suçu sadece cemaat okul-yurt-bankası ile ilgisi olan insanlara yönelmesi, büyük hatalara zemin hazırlıyor. Hatta, cemaat karşıtı kimliği bilinmesine karşın darbeyle ilişkiliymiş gibi muhalif insanların gözatına alınması ya da tutuklanması veya görevden el çektirilmesi söz konusu. Bank Asya’dan kredi aldığı ya da hesabı olduğu için kamu çalışanları açığa alınır ya da işten atılırken, geçmişte o bankanın yönetiminde bulunan ancak şu anda önemli bir kamu bankasınnın yönetimini oluşturan 7 kişi, işine devam ediyor. Geçmişte cemaatle yatıp kalkan, ancak şimdi iktidara hoş görünmek ve kendi üzerinden kuşkuları uzaklaştırmak için eski dostlarını ya da olayla hiçbir ilgisi olmayan muhalif insanları ihbar edenlerle dolu ortalık. Bir kalemde 48 bin kamu çalışanı işten atılıyor.

ERDOĞAN BİLE ŞİKAYETÇİYSE

Durum öylesine vahim boyutlara ulaşmış ki, darbecilere ve cemaate karşı mücadelede yalnız kaldığı belirtilen ve daha etkili bir mücadele isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bile yaşananlar için, "Öyle yorumlar yapıyorlar ki, suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım. At izi, it izine karışmış vaziyette" diyorsa, ortada çok vahim bir durum var demektir. Peki ya AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun son operasyonlara yönelik şu çarpıcı sözlerine ne demeli: "FETÖ’cü olanlar duruyor, olmayanlar haksız gözaltına alınıyor." Nitekim muhalefetin bu konudaki haklı eleştirileri, Erdoğan’a varan rahatsızlık sonrasında Hükümet, görevden atılanları, cemaatle ilişiği olmaması koşuluyla yeniden göreve döndürecek bir yasa hazırlığı içinde.


PEKŞEN’İN YAŞAMSAL UYARISI

Geçen Çarşamba günü Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın toplantısı düzenleyen CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in, "Bu cemaat AKP'yi bulursa, bir kaşık suda boğacak. Şu anda gördüğüm kadarıyla cemaat 1-0 önde. AKP bu işi yüzüne gözüne bulaştırmaya başladı. Gerçek sorumlular yerlerinde duruyor. Alınanlar, bu yapının ancak yüzde 20’si" sözleri durumu özetliyor. Pekşen’in bir de çok önemli uyarısı var: "FETÖ ile ilgili tartışmaların ana odağında, kimin Fethullahçı olduğuna yoğunlaşılıyor. Oysa yasanın suç saydığı eylem içerisinde olanlardır önemli olan."

EN ETKİLİ YÖNTEM

Mücadele yöntemi ne olursa olsun, hukuk içinde, adaletli, vicdanlı, hakkaniyete uygun; suç-ceza ilişkisi dengeli olmak durumundadır. En etkili mücadele en sert olanı değil, en adaletli, hukukla en uygun olanıdır. Suçluyla suçsuzu bir birine karıştırmayan bir yaklaşım benimsenmelidir. Operasyonlar, sorgulamalar, yargılamalar yapılırken, hukukun bütün ilkelerine uymak gerektir. Unutulmamalı ki, dış desteği hazır askeri ya da sivil darbe olasılığı, varlığını sürdürmektedir. Bütün bunları yaparken, sistemi demokratikleştirmek, hukuk sistemini güçlendirmek, en geçerli yol olacaktır. Elbette bu duruma gelmede ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu unutulmamalıdır. Eski hataları tekrarlamak devlette başka cemaat ve tarikatlara kapı açmak, yeni partizanca uygulamalara girmek, ülkeyi kaosa sokacağı gibi, iktidarın sonunu da hazırlayacaktır

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap