Hükümet; Artvinli’nin 25 yıla yaklaşan maden direnişini yok sayarak, yargının 3 kez projeyi durdurmasına, yeni davanın da sürüyor olmasına karşın, daha önce millete söven birini halka değişti. Kentlerini, ormanlarını, yaşam alanlarını savunan her görüşten, her yaştan, her sosyal statüden çoğu kadınbinlerce Artvinli, günlerdir sokaklarda hak, adalet ve vicdan arıyor. Güvenlik güçleri, halkı koruyacağına; hükümetin emriyle Artvinli’ye karşı gaz, tazyikli su, plastik mermi, cop kullanıyor. Çoğu kadın 26 kişi yaralandı Pazar günü.

Teröristler ellerini kollarını sallaya sallaya memleketi kan gölüne çevirir, bombalar patlatır, sokaklara hendekler açıp, barikatlar kurarken ortalıkta görünmeyen güvenlik ve istihbarat; Artvinliler’e destek için gelen, Türkiye’nin en duyarlı, nitelikli, düzgün ve namuslu insanlarına, ‘terörist-suçlu’ muamelesi yapıyor; anayasal haklarını engelliyor, dövüyor, sürüyor, gazlıyor.

Yalanlar üzerine ‘’Benim başörtülü bacım’’ diyerek ortalığı ayağa kaldıran Saray, Başbakanlık’taki vesayet yönetimi, başı açık-örtülü, kadın-erkek, binlerce Artvinli’nin kırılmasına ses çıkarmıyor, teşvik ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Bakanı sıfatını taşıyan bir kişi, yandaş şirketi savunmak için, ‘’Protesto edenleri tespit edip, cezalandıracağız’’ tehdidi savuruyor. Bu kadar günahla ne yapacaksınız

TRABZONSPOR VE DÜZENİ YIKMAK!

Galatasaray-Trabzonspor maçında, futbol kurallarını, adalet ve vicdanı katleden kararları nedeniyle hakeme kırmızı kart gösteren Trabzonsporlu Salih Dursun, dünyanın gündemine oturdu. Zeka dolu bu eylemi, uzun yıllar da hafızalarımızdan gitmeyecek.

Türk futbolunun içinde bulunduğu çirkinliğe, Trabzonspor’a yıllardır yapılan adice oyun ve operasyonlara bir yanıttı o kırmızı kart.

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, bu ‘kirli düzenin’ artık değişmesi gerektiğini söyledi. “Sorun hakem değil Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu’dur” dedi.

Eksik bıraktı Usta. Söyleyebileceğini sanmıyoruz ama, sorun TFF ve MHK’yı da aşmış durumda. Sorun, şikeden son maça kadar, bu federasyonu ve bu hakem kurullarını getiren iradedir. Düzen odur! O irade devletin tepesinde oturmaktadır.

PEKŞEN, VALİ, AKP

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz’e yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Bakan’ından AKP’li vekillerine, örgütlerine, Belediye Başkanı’na, yandaş bazı oda temsilcilerine kadar herkes, Pekşen’in üzerine çullandı.

Memleket yangın yeriyken, AKP örgütlerinin tek derdi Erdoğan’a “Diktatör” dedi diye, CHP liderine dava açmak oldu. Şimdi de tek muhalefet vekiline karşı linç kampanyası düzenleniyor.

Volkan Canalioğlu Belediye Başkanı’yken, bütün AKP örgütü, vekiller, bakanlar, gelip giden parti yetkilileri, muhalif başkana yüklenmeyi gelenek yapmıştı. Adam hangi birine yanıt verecek?

Peki Vali beye yapılan eleştiriler haksız mı?

Şimdilik şu kadarını söyleyeyim:

Seçim dönemlerinde, Anayasa’ya, yasalara, seçim yasaklarına aykırı olarak; bir parti lehine devlet gücünün nasıl kullanıldığı, hangi talimatlar verildiği, ihlallere nasıl sessiz kalındığı daha unutulmadı...