Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla beş yıl önce başlatılan soruşturma 'takipsizlikle' sonuçlandı. Böylece Kozmik Oda'ya girilmesine kadar varan suikast iddiası çökerken bazı polisler hakkında da 'kumpas' soruşturması açıldı.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, dosyayı devralan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcılığı'nın kararında , Arınç’a suikast iddiasına ilişkin delil elde edilemediği, Kozmik Oda’da ise suç bulgusuna rastlanmadığı ifade edildi. Savcılık, buna karşın karşı kumpas soruşturması başlattı. Bu kapsamda bazı polisler hakkında dosyayla ilgisi olmayan bazı isimlerin telefonlarının 'usulsüz dinlenmesi', olaya ilişkin 'sahte belgeler' hazırlanması ve 'olmayan ihbarlarla' işlemler yapıldığı iddiasıyla ayrı bir dosya açılarak soruşturma kararı alındı.

'SUBAYDA ARINÇ'IN EVİNİN KROKİSİ ÇIKTI' DENİLMİŞTİ

'Özel Harp Dairesi' olarak bilinen Seferberlik Tetkik Kurulu’nun sırlarını deşifre eden Kozmik Oda soruşturması, 2009’da Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla başlamıştı.

Bir ihbar üzerine Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevli Albay E.Y.B. ve Binbaşı İ.G, polis tarafından 19 Aralık 2009'da Arınç’ın evinin yakınlarında durdurulmuştu. İddiaya göre, subaylardan biri üzerinde Arınç’ın evinin krokisinin ve adresinin bulunduğu bir kağıdı yutmaya çalışmıştı.

Dönemin özel yetkili savcısı Mustafa Bilgili’ye ifade veren Albay E.Y.B., bilgi sızdırdığından şüphelendikleri bir albayı izlediklerini söylemiş ve Arınç’ın adresinin olduğu kâğıt için ise, “Kağıdı polis cebime koydu” demişti. Buna rağmen mahkemeye sevk edilen askerler serbest bırakılmıştı.

26 GÜN KOZMİK ODADA ARAMA YAPILMIŞTI

Soruşturma burada kalmamış, savcılığın Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yaptı. Soruşturmayı asıl gündeme getiren Kozmik Oda’daki aramayı ise dönemin Ankara 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Hakim Kadir Kayan yapmış ve bu arama tam 26 gün sürmüştü.

Arınç’a suikast iddiasının gündemde olduğu dönemde, Kıbrıs’ta görevli bir askerin alkollüyken, “Bu Arınç’ı da öldürmek lazım” dediği, bir astsubayın da soruşturmayı ilgilendirebileceği gerekçesiyle savcılığa ihbarda bulunduğu anlaşılmıştı. İhbar üzerine söz konusu konuşmayı yapan asker teknik takibe alınmış ve böylece şüpheli sayısı artmıştı. Soruşturmada 30 sanık yer alıyordu.