Antalya'nın Kumluca ilçesinde çıkan hortum, yerleşim yerlerine ve seralara zarar verdi. Hortum nedeniyle Suriyeli oldukları belirtilen 3'ü çocuk 5 kişi yaralandı.

Antalya'da geçen çarşamba gününden itibaren etkili olan şiddetli yağış ve fırtına yaşamı olumsuz etkiliyor. DHA'nın haberine göre, Antalya'da geçen çarşamba başlayan, dün öğlen saatlerinde şiddetini arttıran sağanak yağış ve fırtına etkisini sürdürüyor. Fırtına, kent merkezinin yanı sıra Kemer, Kumluca ve Finike ilçelerinde etkili oluyor. Fırtına nedeniyle pek çok yerde ağaçlar ve aydınlatma direkleri devrildi, tabelalar uçtu. Gök gürültülü yağış nedeniyle oluşan su birikintileri trafikte bulunan sürücülere zor anlar yaşattı. Yağışın etkisiyle kent bazı bölgelerine gece boyunca elektrik verilemedi.

HORTUM NEDENİYLE 5 KİŞİ YARALANDI

Antalya'nın Kumluca ilçesinde meydana gelen hortum nedeniyle 5 kişi yaralandı. AA'nın haberine göre, Salur Mahallesi'nde etkili olan yağış ve hortum, seralar ile tarım arazilerine zarar verdi. Hortum nedeniyle Suriyeli oldukları belirtilen 3'ü çocuk 5 kişi yaralandı. 112 Acil Servis ekiplerince Kumluca Devlet Hastanesi ile özel hastaneye kaldırılan yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

DERE TAŞTI, DEV DALGALAR OLUŞTU

Öte yandan Antalya kent merkezinde de kuvvetli yağış ve fırtına hayatı olumsuz etkiliyor. Fırtına nedeniyle Konyaaltı Sahili'nde dev dalgalar oluştu. Kuvvetli yağış nedeniyle Konyaaltı ilçesindeki Boğaçayı Deresi taştı. Çakırlar mevkiindeki köprü, suların üzerinden aşması nedeniyle trafiğe kapatıldı.

FİNİKE'DE HORTUM SERAYA ZARAR VERDİ

İHA'nın haberine göre, Finike'nin Hasyurt Mahallesi'nde de hortum bir seraya zarar verdi.

Tarım Sigortaları Havuz İşletme AŞ (TARSİM) Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, Kemer, Kumluca ve Finike ilçelerinde hortum nedeniyle hasarların oluştuğu tarım alanlarında incelemelerde bulundu ve Antalyalı üreticilere geçmiş olsun temennisinde bulundu. Zarar gören üreticilerin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Satoğlu, Antalya'nın sahil kıyısı boyunca hem sera hem de açık tarımsal alanda hasarların oluştuğu ciddi bir afet yaşandığını söyledi.

Afetin ağırlıklı olarak hortum, fırtına ve dolu şeklinde kendisini gösterdiğini dile getiren Satoğlu, "Önceki günden itibaren TARSİM'e 500 civarında sera, 400 civarında da açık alanda hasar ihbarı geldi. Bu sayının toplamda 1500'e kadar çıkmasını tahmin ediyoruz." dedi.

60 EKSPER SAHADA

İhbarlar doğrultusunda TARSİM tarım sigortaları eksperlerinin sahada çalışmalarına başladığını belirten Satoğlu, şunları söyledi: "60 kişilik eksper grubumuz sahada hasar tespitlerini yapıyorlar. Tahminimize göre pazar gününe kadar bu tespitler tamamlanacak ve planlamamıza göre hasarları önümüzdeki hafta içerisinde üreticilerimize ödemiş olacağız. Çok hızlı bir şekilde çalışmaları sürdürüyoruz. En azından üreticilerimizin afet kaynaklı bu mağduriyetlerini gidermiş olacağız. Pazar gününe kadar tespitler tamamlanacak, daha sonra net tabloyu görmemiz mümkün olacak. Geçen yılki afette Antalya'ya ödediğimiz rakam yaklaşık 25 milyon lira. Bu yıl bunun çok daha üzerinde bir hasar ödemesi Antalyalı üreticilerimize yapmış olacağız."

Antalya'da son yıllarda doğal afetlerin yoğun yaşandığını ve bu durumun Antalyalı üreticilerin TARSİM tarım sigortalarına karşı duyarlılığı artırdığını ifade eden Satoğlu, afetlerin şiddetinin artmasıyla tarımsal alanlarda sigorta ihtiyacının da gün geçtikçe arttığını dile getirdi.

SİGORTALILIK ORANI YÜZDE 50 ARTTI

Geçen yıl Antalya'da sigortalı sera alanının yaklaşık 40 bin dekar civarındayken bu yıl bu rakamın 60 bin dekarın üzerine çıktığını anlatan Satoğlu, seralardaki sigortalıkta yüzde 50 oranında artış gerçekleştiğini bildirdi. Antalya'da Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı 48 bin civarında üretici bulunduğunu belirten Satoğlu, "Poliçe sayımız ise yaklaşık 26 bin. Yani ÇKS kayıtlı üreticilerimizin yarıdan fazlası TARSİM poliçesi yaptırıyor. Afetlerin getirdiği sonuçlara karşı üreticilerimiz kendilerini korumaya çalışıyor" diye konuştu. Satoğlu, tarım sigortasının artık gübre, tohum, ilaç gibi bir ihtiyaç olarak görülmesini istedi ve üreticileri TARSİM'e davet etti.