SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ağar ol Can efendi ağar!..

Ağar ol Can efendi ağar!..

17 Şubat 2017 Cuma - 07:13








Türkiye’nin şöyle son 30 yılına baktığımız zaman İçişleri Bakanı olarak tarihe not düşen, terörle mücadelede son derece başarılı olmuş iki isim öne çıkıyor:

Biri Mehmet Ağar...

Diğeri Süleyman Soylu.

Aradaki fark:

Ağar bürokrasiden gelerek...


Soylu ise siyasetin teşkilatlarında büyüyüp, genç yaşta genel başkanlık yaparak bu yerlere geldi.

Ağar 90’lı yıllarda Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı görevleri boyunca büyük işlere imza atarak PKK’nın ve bütün kaynaklarının çökertilmesinde ekibi ile etkin rol oynamıştır.

Milletin huzurunda ‘Unutulmaz Emniyet Genel Müdürü... Unutulmaz İçişleri Bakanı’ olarak adını tarihe başarıyla yazdırdı.

Güvenlik güçleri içerisinde hâlâ Ağar ismi büyük saygı görür.

Arkasında o dönem terörle mücadelede her yolu açık tutarak duran Başbakan Tansu Çiller vardı. Sayın Çiller o dönem terörle mücadele konusunda unutulmayacak şu sözü söylemişti:


“Bu ülkede devlet için kurşun atan da, yiyen de bizim için şereflidir ve saygı ile anılır.”

O tarihten sonra Çiller’e karşı bu sözü nedeniyle linç kampanyası başlatılmıştı.

Peki;

Asala nasıl, kimlerle çökertilmişti?

PKK o yıllarda nasıl bitirilmişti?


Çiller’in o mesajı Mehmet Ağar’ın emrinde mücadele eden güvenlik güçlerine sahip çıkışın belgesiydi aslında.

Ama birileri rahatsız olmuştu. Yıllar sonra o günlerin sözde hesabı soruldu.

Ağar Aydın’ın Yenipazar ilçesindeki cezaevinde yatmak zorunda kaldı. Ama isyan etmedi, cezaevi önündeki sözleri ders verdi:

“Benim içeride olmam terörle mücadelede devlete yardımcı olacaksa bu süreci de bir görev olarak addediyorum. Bin şükür ki bugüne kadar olan hizmetimizde, halk tabiriyle söyleyeyim, ehli imana da, ehli namusa da, ehli vatana da ve kimseye bir zararımız dokunmamıştır. Sonuçta böyle bir tecelli olmuşsa, bu önce Allah’tan, sonra devletten gelendir. Başımızın üzerinedir. Bizim meselemiz Türkiye’nin geleceğinin, 75 milyonun kardeşçe, birlikte, huzur içinde yaşamasıdır. Allah devlete, millete zeval vermesin. Ne milletimi ne sevenlerimi üzecek veya mahcup edecek hiçbir davranışım olmamıştır. Allah yardımcımız olsun. Hiç kimseye kırgınlığım olamaz. Bu tür hizmetlerde çalışan insanların cumhuriyet öncesinde de cumhuriyet sonrasında da örnekleri vardır. Hiçbir kırgınlığımız olamaz.”

Ağar devleti için bedel öderken böylesine “Helal olsun” dedirtiyordu.


Mehmet Ağar zaten buydu.

Ağar cezaevinde yatarken birileri mutlu olacaktı!

Kimdi onlar?

Demokrasiyi terör örgütüyle örtüştüren siyasetçiler, sözde aydınlar!

Bugün de bu tipler var.


Bakmayın sözlerinin fazla çıkmamasına.

Oraya geliyoruz zaten!..

Aradan uzun yıllar geçti...

2016 yılı geldi.

İçişleri Bakanlığı öyle bir adama emanet edildi ki o adamla yeniden tarih yazılmaya başlandı.

O adam ömrünü siyasete vermiş, ‘Yeter söz milletin’ diyerek teşkilatlarda büyümüş, genç yaşta genel başkanlık yapmış sonra ‘Erdoğan’da Adnan Menderes’i görüyorum. Onu bu demokrasi yolculuğunda yalnız bırakamam’ diyerek AK Parti’ye katılan bir adam.

Uzun yıllar sonra özlenen bakan profili geldi.

Tıpkı o 90’lı yıllarda olduğu gibi...

Ama bu kez sadece PKK ile mücadele değil DAEŞ, PYD, FETÖ ve PKK gibi Türkiye’nin başına ayna anda musallat olan bütün terör örgütleri ve siyasi uzantıları ile mücadele etmek zorunda kalan, hainlerin üzerine gece gündüz demeden cesaretle giden, doğu ve güneydoğu illerini asla ihmal etmeyen bir bakan sadakat ile devletine bağlılık gösteriyordu.

O bakan Süleyman Soylu.

Hiç kuşkusuz tıpkı Ağar döneminde olduğu gibi hainlerin kafasına balyoz gibi inilmesi, Güneydoğu’da devletin şefkatli elinin milletin üzerine değmesi, silahlı, silahsız bölücülük yapan hainlere hadlerinin bildirilmesi üzerine milletin ‘İşte özlediğimiz bakan’ diyerek bağrına bastığı bir bakan yine birilerini rahatsız edecekti.

Etti de.

Öyle ki...

Son yazımda belirttiğim gibi İçişleri Bakanlığını Mehmet Ağar’ın yönettiği şeklinde haddini aşan bir yorum ile milletin kafasının karıştırılmaya başlandığı...

Bu bir algı operasyonuydu.

Devletin güvenlik politikasına sekte vurmaya çalışıyor...

Moral motivasyonu bozmaya çalışıyor.

Bu görevi de üstlenen kişi Can Ataklı.

Mesnetsiz bir şekilde ‘Mal bulmuş mağrip’ gibi arşivine bakmış da daha önce yazmış bu mesnetsiz iddiayı.

Kaynağı da ‘eski bir DYP’li’...

Kim bu DYP’li?

Can efendi, gölgeler üzerinden fitne üretmek gazetecilik değildir. Mert olan, konuşan DP’linin adını da verir.

Niyetin belli.

Bu, Soylu’ya karşı fitne harekatıdır. Fitne ile, terör ile mücadelede yapılan başarıyı gölgelemek isteyen bir zatsın Ataklı efendi!

Soylu’nun başarısını gölgelemek AK Parti içerisinde ona karşı ‘Baksana’ diyerek muhalefet oluşturmaktır.

Bu ülkenin İçişleri Bakanı’nı fitne ile “Yöneten değil yönetilen bakan” konumuna sokma hakkını kim veriyor sana Can efendi?

Bu ülkenin asayişinin son derece önemli olduğu bir noktada sadece emri Başbakan ve Cumhurbaşkanından alan İçişleri Bakanı’nın eski İçişleri Bakanı ile fikir alışverişinde bulunduğu doğru ise bundan övgü ile bahsetmek gerekirken neden gocunursun Can efendi?

Soylu’nun terörle mücadeledeki başarısı, milletin gözündeki itibarının her geçen gün artması zorunuza mı gidiyor?

Kime hizmet ediyorsun Can efendi?

Unutma ki bu ülkeye hizmete kendini adamış Soylu gibi adamlar yalnız değildir.

Sen sırça köşklerin de varsan bizler de Anadolu’da varız.

Biz Anadoluyuz!

Sayın Mehmet Ağar aradı.

Yazdığım yazıya karşı duyarlılığım nedeniyle teşekkür etti.

“Bütün kalbimle Sayın Bakan Soylu’yu destekliyorum. Terörle mücadele devlet ve milletin topyekün işi. Kim bundan rahatsız olabilir ki?”

Ağar bu çirkin iddiaya karşı avukatı Abdullah Egeli aracılığıyla Can Ataklı’ya gönderdiği ‘tekzip-düzeltme’ metni ile cevap verdiğini söyledi.

Ne diyor Sayın Ağar:

“Belirtilen yazıda geçen ‘Mehmet Ağar’dan aman dilenmiş’, ‘Ağar sık sık İçişleri Bakanlığına gidiyormuş’, ‘Ağar emniyetten atılan polislerin listesini belirliyormuş’ ve benzeri ifadelerle ‘Artık İçişleri Bakanlığı Ağar’a emanet’ ifadeleriyle, gerçek dışı asılsız anlatımlara yer verilerek kamuoyunda yanlış ve yanıltıcı algı oluşturulmaya çalışılmıştır.

Bu anlatımlar hiç kuşkusuz gerçeğe aykırıdır. Müvekkilim, Sayın Bakan göreve geldiğinde devlet terbiyesi çerçevesinde sadece tebrik ziyaretinde bulunmuştur.

Sayın Bakan görevini, kimsenin rehberliğine ihtiyaç duymadan büyük gayret, fedakarlık ve güçlü bir irade ile sürdürmektedir. Müvekkilim pozisyonunda bulunan kişilere düşen ise başarıları için manevi destek ve dua etmekten ibarettir.

Söz konusu yazıdaki ifadelerin bir hak ihlali teşkil ettiğini, gerçek dışı ve hayal mahsulü olduğunu kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.”

Sayın Ağar en net şekilde cevap vermiştir...

Şu unutulmasın ki;

Bu vatan topraklarında devleti, milleti ve bayrağı için canla başla çalışmış ve çalışan Süleyman Soylular bu milletin sinesine, duasına ve itimadına emanettir.

Onların...

Ehli imana da, ehli namusa da, ehli vatana da ve kimseye bir zararı dokunmamıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Temmuz 2015’de de demişti;

‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde STK temsilcisi herkesten şehitlerinin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir’

Can Ataklı ve onun gibilere söylenecek söz:

Bu kafalarınız olsa olsa sabetayist kafa olur!

AĞAR OL AĞAR!..

Unutma:

ALLAH VAR GAM YOK.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap