Ramazan mağmurluğu olsa gerek. Bir süredir yazamadık. 10 yılı aşkın dostum, arkadaşım, meslektaşım Basın İlan Kurumu Trabzon Şube Müdürü Muharrem Mermertaş, geçen hafta facebook hesabımdan yazdı. "Ne oldu yazıların" diye sordu...  Unuttuğum veya bir şeyden vazgeçtiğim yok aslında... Yazalım o zaman bir şeyler... Ama neyi yazacağız be arkadaş! "Koalisyon Toto" oynamayacağım, beklemeyin! Gazete sayfaları, 9 sütuna manşetlerden "Koalisyon Toto"dan geçilmez oldu. Sadece manşetler mi? Sosyal paylaşım siteleri, kahvehane sohbetlerinde hep aynı konu: "Bul karayı, al parayı!"

Hükümeti kimler kuracak? Senaryo üstüne senaryo... Neymiş efendim, favori; AKP-MHP koalisyonu imiş. Ama MHP'nin Saray, Çözüm Süreci ve 17-25 Aralık yolsuzluk dosyası konusunda kırmızı çizgileri varmış! Plase ise AKP-CHP koalisyonuymuş.  Ancak CHP'nin de Saray'ın anayasal sınırlarına çekilmesi ve 17-25 Aralık yolsuzluk dosyası konusunda şartları varmış. Sürpriz ise CHP-MHP-HDP koalisyonu...

Halkın yüzde 60'ının oyunu alan blok. Ama bu ihtimal "İmkansız Aşk" gibi. MHP'nin tavrı ortada. "HDP ile ister içeriden ister dışarıdan bir araya gelmeyiz." Son ihtimaller ise AKP-HDP ve CHP-MHP azınlık hükümetleri...  Ama bu son iki ihtimali rüyada bile görsem inanmam.  Öyle ki erken seçim bile bunlardan daha kuvvetli ihtimal... Sahi, sizin Koalisyon-Totonuzdan hangi hükümet çıkıyor? Siz de devam edin toto oynamaya...

***

Herkes koalisyon senaryoları yazsın. Umurumda değil!  Ben de inadına kadına şiddeti yazmaya devam edeceğim. Söyleyin haydi bakalım! Muğla’da vahşice katledilen Cansu Kaya cinayetini kaçınız duydunuz? Koalisyon senaryoları haberlerinden geçilmeyen gazete sayfalarında küçük kutu haber olarak yer bulup kaybolup gitti. Yeter artık bu kadınlara yaptığınız!

Onlar sizin anneleriniz, eşleriniz, sevgilileriniz, kızlarınız... Cansu daha 18'indeydi. Hem okuyup hem de çalışarak ailesinin geçimine yardımcı olmaya çalışıyordu. Garsonluk yaptığı restorandan, mesai bitiminin ardından ayrıldıktan sonra kayıplara karışmış cesedi 3 gün sonra Dalyan'da bir su kenarında bulunmuştu. Katiller, genç kızı öldürmüş, öldürdükten sonra da tecavüz etmiş! İğrençsiniz, iğrenç!

Bunu hayvan bile yapmaz! Lanet olsun sizin erkekliğinize! Ülkemde kadın olmanın cezası bitmeyecek mi? Yeter artık be! Bu ülke bir Özgecan travması yaşadı! Bu tür sapkınları bu yürekler daha kaldıramıyor! Dün okudum. Hindistan'ta 11 yaşındaki bir kıza tecavüz edip öldürmekten aranan tecavüzcü, polisten evvel halk tarafından yakalanıp önce çırılçıplak soyulmuş, ardından da döve döve öldürülmüş. Tecavüzcünün öldürülmesinden sonra olay yerine gelen polisler kimseyi tutuklamamış..

"Elinize sağlık" desem şimdi savcılık şiddeti teşvikten ifade isteyecek. Bu yüzden frene basıyorum, zor tutuyorum kendimi. Düşünebiliyor musun 18'inde bir genç kızı önce öldürüyorlar sonra da tecavüz ediyorlar. Düşündükçe insan delirecek gibi oluyor. Bu nasıl hunharlıktır. Nasıl bir şeydir. Allah kahretsin ki cinsellik hala bu ülkenin en büyük sorunu. Yazıklar olsun size! Lanet olsun size! Yuh olsun size!

*** 

Özgecan geliyor aklıma. Fotoğraftaki masum gülümseyişi. O pırıltılı yüz.  Sahi ya! Ne oldu Özgecan yasasına?  Türkiye’de kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve tecavüz olayları son bulmuyor. 2013'te 237, 2014'te 294, son altı ayda Cansu ile birlikte 143. kadınımız kadın olduğu için öldürüldü.  Cansu'yu da koruyamadık. Çıkarın artık şu yasayı! Ondan sonra yaz diyorlar. İçimizde dolaşan bu sapıklar var oldukça, Kadınlarımız öldürüldükçe  Başka neyi yazalım arkadaş!