Selahattin ÖZCAN

CHP’li Mustafa Aydın, “Hukukçular karar verirken ‘Bu ülkede 1 milyon insan ve  bir genel başkan adalet için yürüyor, ben bu dosyayı bir kere daha dikkatli okuyayım’ deme ihtiyacı hissetmeye başlıyorsa bence Adalet Yürüyüşü amacına ulaşmıştır” dedi.

Son genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon 6. Sıra Milletvekili adayı olan Mustafa Aydın gazetemize konuştu. Ülke gündeminden Trabzon özeline bir çok konuda dobra açıklamalarda bulunan Aydın iktidara giden yol için tavsiyelerde bulundu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da sert sözlerle eleştiren Aydın, Adalet Yürüyüşü’nün amacına ulaştığını belirtti. İşte Aydın’ın açıklamaları… “Bazı insanlar Adalet Yürüyüşü’nü geç kalınmış olarak yorumluyor ancak bence çok da geç kalınmış değil. Belki bu karar referandum sonrası veya 7 haziran sonrası alınabilirdi. Koalisyonu kurma görevi verilmediği zaman da yapılabilirdi. Bu da büyük bir adaletsizlikti bence. Fakat burada parti mekanizması yine yapıcı olmaya çalıştı. Bu çok önemli bir şey esasında bunu kaçırmamak lazım. Eleştiren kişilerin buna önemle dikkat etmesi lazım. Burada çaba gösterildi, karşı tarafa izah edilmeye çalışıldı. Ama bu açıklamalar yetmeyince bir adalet yürüyüşü yapılmaya çalışıldı.”

YASA VAR AMA UYGULAYAN YOK

“Ne yazık ki Türkiye’de yasaların uygulanması yönünde bir boşluk var. Ve bu bir adaletsizlik. Yasa var ama uygulayan yok. Veya birine farklı bir başkasına farklı uygulanıyor. Böyle farklı uygulanınca ne oluyor, insanoğlu güvenini kaybetmeye başlıyor. Dolayısıyla benim için Adalet Yürüyüşü ’nde şu çok önemli yakıp yıkma olmadan büyük bir kitlenin bir araya gelmesi çok önemli. Burada en önemli şey de şu; bu yargı mekanizmasının aktörleri, sahadaki aktörleri. Kim? Cumhuriyet savcıları. Kim? Hakimler, oradaki jüri. Bir karar verirken eğer ki bu ülkede 1 milyon insan 500 bin insan veya bir genel başkan yürüdü ben bu dosyayı bir kere daha dikkatli okuyayım deme ihtiyacı hissetmeye başlıyorsa bence Adalet Yürüyüşü amacına ulaşmıştır.”

TERÖRİST DERSENİZ AYRIŞTIRIRSINIZ!

“Türkiye’nin birlik beraberliğe ihtiyacı var. Ama ayrıştırma yapmadan. Siz yürüyen insanlara terörist derseniz ayrıştırırsınız. Hayır oyu verenlere terörist derseniz, ayrıştırırsınız. Türkiye her zaman emperyalist güçlerin göz koyduğu bir yerdir. Cumhuriyet döneminde de, Osmanlı döneminde de. Benim için ne Rusya dosttur, ne Amerika. Ne dostturlar, ne düşmandırlar. Arkadaştır. Birlikte A konusunda ortak karar alırız orda yürürüz. Ötekiyle B konusunda ortak karar alırız yürürüz. O dengeyi de gözetmek çok mühimdir. AKP 2007 yılına kadar dış politikada başarılı bir grafik çizdi. Suriye ile vizeler kalktı, Rusya ile vizeler kalktı. Bunlar çok alkışlanacak hareketler. Ortadoğu politikasını Yaşar Yakış gibi bir Dışişleri Bakanı yönetti. Çok deneyimli, Ortadoğu’yu çok iyi bilen. Sonra o formül bozuldu. Şimdi de her şey bir alev topu. Ben hiçbir zaman savaş taraftarı olmadım. Bütün yöneticileri de hatta halkı da akla ve mantığa davet ediyorum.”

VEKİL BÖLGEDE OLMALI

“Bir kere muhalefet olduğunuzda tabiki bir takım şeyleri yapamazsınız. Benim için muhalefette olan bir vekilin Ankara’dan çok seçildiği bölgesinde olması lazım. Olmuyorlar mı? Oluyorlar ama daha çok Meydan Parkı’nda olmak lazım, daha çok Uzun Sokak’ta olmak lazım. Daha çok oy alamadığımız yerlerde olmak lazım. Ben bunu sadece Karadeniz olarak değil tüm Türkiye için söylüyorum. Çünkü eğer siz mecliste yasa yapıcı konumda değilseniz sahada olmanız gerekiyor. Bu sebeple bütün CHP milletvekilleri için söylüyorum ki oy bölgelerinizde daha fazla zaman harcayın. Çünkü gerçekler burada yaşanır. Aynı zamanda örgütleri de vekiller motive eder ve moral sağlar. Birlikte hareket etme unsuru geliştirir. Bir başkanın bir yere vekille gitmesi daha güçlü sonuç doğurur. Dolayısıyla bölge vekillerinin çalışmalarında en önemli şey örgütlerle yakın olmaları gerekliliğidir.”

KOLAY İŞ DEĞİL

“Yürüyüşe 1 gün katıldım, Eskişehir taraflarında. Sonrasında maalesef özel yoğunluklardan dolayı katılamadım. Ama Cuma, Cumartesi ve Pazar günü çok büyük bir aksilik olmazsa orada olacağım. Meşakkatli bir yürüyüş, hiç gözüktüğü kadar da kolay bir iş değil.”

KILIÇDAROĞLU BAŞARISIZ

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde Genel Başkan değişmeli. Ama parti içinden çıkmalı yeni isim. Kılıçdaroğlu şuan Adalet Yürüyüşü’yle belki de genel başkanlığında en rüştünü ispatlamış seviyeyi yaşıyor. Şuanda onu medyada başarısız olarak konumlandırmak çok zamansız bir çıkıştır. Ben dünya liderler tarihini incelemiş biri olarak konuşuyorum. Devlet memurluğu yapıp emekli olduktan sonra ‘biraz da şimdi başbakanlık yapacağım’ örneğini henüz görmedim. Başarısız bulduğum nokta burası. Yani genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu çok iyi bir müsteşardır, çok iyi bir genel müdürdür. Çok sempatik Türkiye’nin ihtiyacı olan kişilerden biridir ayrıca. Ama ister istemez devletin işleyiş şekli sizi bir forma sokuyor. O formun dışına çıkmak kolay değil. Dolayısıyla gelecek olan genel başkanın böyle bir formu olmaması lazım.’’

ADALET ÇOK ÖNEMLİ!

“Türkiye ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyor. Türkiye’nin bu durağanlaşmış ve orta gelir tuzağı denen süreçten çıkması gerekiyor. Yoksa yerimizde bocalamaya devam ederiz. Ayrıca ülkemizde insanları da kutuplaştırmamız lazım. Bunun için de adalet çok önemli.“

GENEL BAŞKAN PARTİDEN ÇIKAR

Mustafa Aydın, “CHP barolarda, sendikalarda genel başkanını arıyor. Çok yanlış. Genel başkan partinin içinden çıkar” dedi.

“CHP nasıl bir çıkış yolu bulmalı diye çok düşünüyorum. CHP tarihini yaştan dolayı yaşamasam da okuyarak inceliyorum.  CHP’nin 2 tane genç genel başkanı oldu. Birisi Mustafa Kemal Atatürk, birisi de Ecevit. Dolayısıyla CHP’nin bu vakaları çok iyi incelemesi lazım. Ben diyorum ki, CHP’nin 130 milletvekili var. Bir genel başkanın kurduğu özel bir heyetle 30 tane bölge milletvekili çıkarması lazım. Mesela Karadeniz’den 2, İstanbul’dan 5, Ege’den 2, Doğu’dan 6 vekil olmalı. Mümkünse bunlar 40 yaş altı olsun. Ve çok özel bir süzgeçten geçsinler, özel bir mülakattan. Anket yapılsın, sorulsun, eğitimleri araştırılsın ve bu 30 kişi vitrinde bir görüntü versin. Bunu altyapıya benzetiyorum. Yani bunlar partinin altyapısı gibi. Ve ilerleyen zamanlarda bunların içinden mutlaka Ecevit gibi adamlar çıkacaktır. CHP çok yanlış bir şey yapıyor. Barolarda genel başkanını arıyor, sendikalarda genel başkanını arıyor. Çok yanlış. Genel başkan partinin içinden çıkar.”

İKTİDARA GİDEN YOL GEÇLİKTEN GEÇER

“Gençler CHP’ye uzak duruyor. Çünkü iletişim kopukluğu var. Gençlik örgütlerimiz çoğu yerde çok küçük gruplar halindeler ve çok sınırlı. Yani gençlik örgütümüz müthiş derecede zayıf. Gençlerin bize gelmediği gibi biz de gençlere yeteri kadar gitmiyoruz. CHP her yerde olmalı. Tonyalılar Derneği’nde olmalı, Of Yardımlaşma Kültür Derneği’nde olmalı, yemeklerinde olmalı.”

SAVAŞ KARARGAHTA KAZANILIR

“Trabzon’da il yönetimi büyük özveriyle çalışıyor. Fakat bizim partimizin bazı sorunları var. Bunlar sadece Trabzon’da değil. Giresun’da da aynı, İzmir’de de aynı. Başka bir sorunumuza değineyim, ezbere çalışmamak lazım, bir yere planla gidilmeli. Savaş karargahta kazanılır. Karargahta plan yapacaksın, onu sahada uygulayacaksın. Karargah planlarımızı daha iyi yapmalıyız. Dünyanın en iyi projesini getirin eğer onu bütçelendirmiyorsanız, o planı harekete geçiremezsiniz.”

YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ

“CHP barolarda, sendikalarda, üniversitelerde genel başkan arayışını acilen sonlandırmalı. Genel başkan partinin içinden gelecek, altyapıdan çıkacak. Dolayısıyla şuanda altyapı olmadığı için şuanda benim genel başkan adayım yoktur. Çünkü altyapı eksik. Ecevit altyapıya alındı, altyapıda pişti. İhtilal olması da onun genel başkanlığa ilerlemede lehine oldu ve genel başkan oldu. Dolayısıyla sizin altyapıya çok önem vermeniz lazım. Bunlar partinin geleceği olacak insanlar. CHP tüm Türkiye’de altyapısını kumalı. Yani insanlar, Diyarbakır’dan Rojda dediklerinde, Edirne’den Semih dediklerinde bunlar Türkiye’nin geleceği olabilir diyebilmeliler. İzmir’den Kemal, Trabzon’dan Ali dediklerinde bu CHP’nin geleceği olabilir vurgusu vatandaşta olmalı. Bu da genel başkanın elinde. Altyapıyı kuracak, dolduracak tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi. Yoksa böyle sendikalarda, barolarda, üniversitelerde, Amerikalar’da kesinlikle aday arayamayız. Bu yanlıştan hem genel merkez, hem sahadaki partilimiz yani hepimiz kurtulmalıyız.”

İHTİYAÇ OLURSA ADAY OLURUM

“Siyasete aday olarak girmedim. Halen daha siyaset yapıyorum.Bir öğrenciye burs bulmak bile çok önemlidir. Trabzon’un bana ihtiyacı olduğunu hissettiğim anda kesinlikle aday olurum. Ancak eğer ki çok yetenekli, Trabzon’u taşıyabilecek insanlar varlığını ortaya koyarsa aday olma düşüncemi bir kenara bırakırım.  Ben milletvekili olunca yasama gücünü elimde bulunduracağım. O zaman işimi hakkı ile yaparsam mutlu olurum.” “Çiftçimin sorunu var, Trabzon’da işsizlik var, altyapı sorunu var, Trabzon’da yanlış kararlar var. Bunları değiştirecek otoritenin içinde olmam lazım. Dolayısıyla milletvekili olup olmamanın tek başına anlamı yok. Geçen seçimde gayem milletvekili seçilmek değildi. Ülkemizde düzgün, genç adaylar var imajını oluşturmaktı. Gayeme kesinlikle ulaştım. CHP’nin içinde genç, düzgün adaylar var. Hem partime, hem muhalefete bunu hissettirebilmişsem ki öyle olduğunu düşünüyorum, çok mutluyum.”