SON DAKİKA



Haber > Gündem > ABD’yi dış politikasının odağına oturtanlar, içeri

ABD’yi dış politikasının odağına oturtanlar, içeri

04 Eylül 2016 Pazar - 10:30








Türkiye’nin, ‘’yurtta barış dünyada barış’’ ilkesine göre hareket ettiği, komşularla işbirliğini içeren yakın coğrafya politikası olarak özetlenebilecek Atatürk dönemi dış politikasında en önemli kırılma, NATO üyeliğidir. Mustafa Kemal önderliğinde Batı emperyalizmine karşı savaşla kurulan, ancak Batı’nın uygarlığına ulaşmayı hedef alan genç cumhuriyet, Menderes dönemiyle Batı çıkarlarının korunmasında bir sınır karakolu konumuna oturtuldu. İşte o günden buyana Türkiye’nin başına gelmeyen kalmadı. Demokrasi, çağdaşlık, ekonomik zenginlik konusunda bazı adımlar atılsa da, iç ve dış senaryolarla hep denetim altında tutuldu. Zaman zaman bu bağımlıktan kurtulsa da, bunun faturası çok ağır oldu.

AKP DÖNEMİNİN FARKI

ABD’nin 90’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başında temel stratejisi, İslam coğrafyası ve Orta Doğu’nun dönüştürülmesi ve yeniden düzenlenmesiydi. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adını alan bu egemenlik kurgusunda, hem NATO üyesi ve hem bir İslam ülkesi olarak anahtar ülkelerden biriydi Türkiye. Türkiye, bu rolleri oynayacak bir siyasal iklime sahip olmalıydı. İşte AKP’nin iktidara taşınması süreci yolunda gerçekleştirilen siyasi, ekonomik ve sosyal operasyonlar, böyle yaşama geçti. Menderes döneminden bu yana ilk kez Türkiye, ABD ve Batı çıkarları için böylesine gönüllü ve işin merkezinde oldu. Erdoğan kendini BOP Eş başkanı olarak görürken, Türkiye, ordudaki direnişe karşın ABD-NATO’nun kanlı operasyonlarının parçası, İslam dünyasının dönüştürülmesinin görevlisi-sorumlusu addedildi.

ABD İLE KADER BİRLİĞİ

Burada dikkate alınması gereken çok önemli bir unsur, ABD-İsrail ve Batı çıkarları ile AKP iktidarının hedefleri arasındaki çakışma ve ayrışmalar. AKP iktidarı, İslam coğrafyasında Sünni bir ittifakın yaratılması ve dinci grupların iktidara taşınmasında ABD’nin desteğini almak için kader birliği yaptı. Tabi BOP’ın Türkiye için biçtiği ‘’bölünmüş Anadolu’’ sonucunu göz ardı ederek. İslam Birliği, Yeni Osmanlıcılık dolduruşlarıyla, ABD’nin parçalanmış Irak ve Suriye, Kürt federasyonu, Orta Doğu’dan dışlanmış Rusya ve İran hedeflerine destek verildi. Aslında Erdoğan yönetimi bunu yaparak Türkiye’nin altını oydu. Bunu fark etmesi için daha birçok olayın yaşanması gerekti.


ABD İLE AYRIŞMA

Ne zamanki ABD hedefleriyle, AKP ve Müslüman Kardeşler gibi İslami grupların hedefleri arasında çelişki yaşanmaya başlandı; Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) başta olmak üzere köktenci İslamcı silahlı hareketler bu durumdan yararlanarak kendi gündemlerini yaşamaya geçirmek için adımlar attı, o zaman oyunun kuralları değişti.
Ama bu sürecin öncesinde, Türkiye’de düzmece davalarla yurtsever, anti emperyalist kesimleri ve orduyu engel olmaktan çıkarmak için büyük operasyonlar yapıldı. Türkiye, dikensiz bir gül bahçesine çevrilmek istendi. Bu sürede AKP koalisyonu içinde Fethullah Gülen cemaati güçlendikçe güçlendi, yeni mevziler kazandı. Kopuş başladığında ise ABD ve küresel güçler, Türkiye’yi kendi denetimlerinde tutmak için iktidar koalisyonunu içten yıkmaya girişti. Böylece Erdoğan-Gülen ayrışması yaşandı.

VAHİM SONUÇLAR

Bu açık tabloya karşın Erdoğan yönetiminin fetihçi, mezhepçi, Batı çıkarlarına hizmet eden Suriye ve Orta Doğu politikası değişmedi. Suriye iç savaşında büyük sorumluluğu olan Türkiye, kendi eliyle sınırlarında cehennem yarattı. Ülkede ölen 500 bine yakın insan, çoğu Türkiye'ye sığınan milyonlarca mülteci ve bir zamanlar şu ya da bu biçimde desteklenen ama şu anda ülkeyi tehdit eden dinci terör. Öte yandan Suriye’nin kuzeyinde bizzat ABD ve NATO tarafından desteklenen PKK’nın Suriye kolu PYD Kürt devletçiği, belki de vahim dış politikanın en çarpıcı sonucu oldu. Türkiye’nin güney sınırı boyunca, Erdoğan yönetimi tarafından desteklenen Barzani Kürdistanı’nı Suriye üzerinden Akdeniz’e bağlayacak yeni bir enerji-Kürt koridoru!

TÜRKİYE’YE TUZAK


Erdoğan yönetiminden umudunu kesen ABD, Türkiye’yi dışlayıp terör örgütleriyle ya da silahlı gruplarla Yeni Suriye oluşturma, Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme işine girişti. Ancak Rusya ve İran’ın bölgedeki ağırlığını yeterince hesap edemedi. Türkiye’nin oyun dışı bırakılması için, TSK içindeki cemaatçi-Amerikancı kesim kullanılarak Rus uçağı düşürüldü. Böylece, hem Türkiye dışlandı, hem de NATO’ya mahkum bir duruma sokuldu. AKP bunu fark ettiğinde ve Orta Doğu politikasında değiştirmek için adımlar attığında, darbe girişimi yaşandı.

DARBE GİRİŞİMİ

15 Temmuz’da yaşanan cemaatçi-Amerikancı darbe girişimi, çamura saplanan Orta Doğu ve Suriye politikasından kopmaya çalışan Erdoğan yönetimi için bir milat oldu. Suriye’yi iç savaşa sokan bir Türkiye’den, Suriye’nin bütünlüğü için Rusya ve İran’la birlikte davranmaya, hatta dolaylı da olsa Esad yönetimiyle dirsek temasına giren bir Türkiye’ye gelindi. Fakat, Suriye ve Irak ile Türkiye açısından çok büyük faturalar ödenerek. Belki de ödenecek yeni faturalar sırada bekliyor.

NASIL BİR İLİŞKİ?
Dünyanın süper gücü olarak ABD ile ilişkiler elbet de önemli. Kimse ABD ile savaşalım, onu tamamen dışlayalım demiyor. Ancak bir bağımlılık, taşeronluk, jandarmalık ilişkisinden artık bırakmanın zamanı geldi. Dünyanın en zorlu coğrafyasında, Ama büyük olanaklar içeren bir konumda, dış politikada kuruluş ayarlarına dönmek durumunda Türkiye. İçeride demokrasisini, iç barışını sağlayan, hukuk sistemini güçlendiren; herkesi kardeşçe kucaklayan, laik ve sosyal devlet yapısını koruyup geliştirirken; dışarıda önce komşularıyla, sonra yakın coğrafya ile, nihayet dünya ile eşit ilişkiler temelinde, barışı esas alan yapı kurmak durumunda.

Burada en kritik soru şudur: Sorunun kaynağı olanlar çözüm üretebilir mi? Bu soruya verilecek yanıt çok açık; hayır. Dolayısıyla Türkiye, demokratik bir siyasal bir dönüşümü yaratmak zorundadır. Yaratamazsa, çok daha ağır sorunlarla karşı kaşıya kalması kaçınılmaz.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap