Son günlerde Varlık Fonu ülke gündemini hayli meşgul etti. Oysa Türkiye Varlık Fonu yeni kurulmadı; geçen 26 Ağustos 2016 tarihinde yasalaştı. Ne zaman ki Türkiye'nin ekonomi lokomotifleri diyebileceğimiz Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, THY, Eti Maden ve Çaykur'un hazineye ait hisseleri Varlık Fonu'na devredildi, işte o zaman bütün gözler bu fona dikildi. Neticede bilen de konuştu, bilmeyen de...

Sanki bu dev şirketlerin gelirleri fona değil de, AK Parti'nin kasasına girmiş gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. Hırsızlar herkesi kendileri gibi hırsız sanıyor. Kimi çakallık peşinde, kimileri de çakalların peşinde... Söylenenlerin aksine Varlık Fonu Türk ekonomisinin bir çeşit sigortası. Varlık Fonu milli bir kuruluş.

Kimsenin babasının çiftliği değil. Çok eskilerde söylenen "Hey Corc, versene borç" şarkısını bilirsiniz. Bu şarkının yeni versiyonlarının bestelenmemesi için var Varlık Fonu. Varlık Fonu faize ve rantiyeciye karşı bir çeşit emniyet supabı... Varlık Fonu'nda 300 milyar dolar birikmesi hedefleniyor. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke için devasa bir kaynak bu. Bu fonla birlikte Türkiye kısa zamanda daha da büyüyecek. Yeni yatırımlarla yüz binlerce işsize iş imkânları sağlanacak.

Sermaye piyasalarında büyüme ve derinleşme hızlanacak. Ülkemiz savunma ve havacılık alanlarında kabuğunu kıracak. Enerji alanında yeni yatırımlar ve açılımlar gerçekleştirilecek. Varlık Fonu paradan para kazanacak. Fonun yurt dışına yatırım yapması da planlanıyor. Bu fonla birlikte Türkiye ekonomide güçlü bir küresel oyuncu konumuna yükselecek.

Ülkemiz mega projelerle dünyayı şaşırtmaya ve korkutmaya devam edecek. Bazı kesimlerin şiddetle eleştirdiği Varlık Fonu Türkiye'nin icadı değil. Norveç, ABD, Japonya, G. Kore, Rusya ve Çin gibi birçok gelişmiş ülkede var. Dünyanın gelişmiş ülkeleri böyle bir şey yapınca onu yere göğe sığdıramayanlar, bize gelince bol keseden atıyorlar. Kurdukları senaryolarda sınır tanımıyorlar. Yarınlara emin adımlarla koşan ve etrafındaki hasım devletleri hasedinden çatlatan Türkiye'nin önünde Kanal İstanbul, 3. Havaalanı, hızlı tren, köprü ve otoyol projeleri, şehir hastaneleri, savunma sanayi, nükleer enerji gibi büyük yatırım hamleleri var. Bunlar yüksek meblağlarla yapılan işler... İşte Varlık Fonu bu büyük projeler için de sıcak para demektir.

Kanaatim odur ki Varlık Fonu, korkudan ayakları titreyen bir Türkiye'den dimdik ayakta duran bir Türkiye'ye geçişin işaretlerinden biridir.

Partilerine oy devşirmeye çalışan bazı ön yargılı kesimler, Varlık Fonu'nun Sayıştay denetimi dışında bırakılmasını eleştirerek, söz konusu fonun sanki hiçbir denetime tabi tutulmayacağı, anahtarı kaybolmuş açık bir kasa gibi olacağı havasını yaratmak istiyorlar. Oysa bu görüşün tam aksine Varlık Fonu, uluslararası denetime açık bir kurum olacak.