SON DAKİKA



Haber > Ekonomi > Uzmanlardan, sanal parada miras kaybı uyarısı

Uzmanlardan, sanal parada miras kaybı uyarısı

04 Temmuz 2020 Cumartesi - 12:51




Sanal paranın yeni tip corona virüs (Kovid-19) sürecinde dünyada yatırım ve ödeme aracı olarak yaygınlaşması gözlerin dünyada kripto para hukukuna çevrilmesine neden oldu.





Çin'de kripto para birimlerinin miras hakkı kapsamına alınmasının  ardından Türkiye'de de sanal paraya ilişkin "miras ve veraset hukuku", "kripto  paraların haczedilmesi" ile "kripto paralara yasal olarak el konulabilmesi" gibi  konularda bazı merak edilen soruları tartışmaya açtı.

Bilişim hukuku alanında çalışmalar yapan Avukat Rıdvan Yıldız, AA  muhabirine yaptığı açıklamada, "6493 Sayılı Yasa" kapsamında ödeme ve menkul  kıymet mutabakat sistemlerine, ödeme hizmetlerine ve elektronik para  kuruluşlarına ilişkin usul ile esasların düzenlendiğini söyledi.
 
Yıldız, söz konusu yasada elektronik paranın tanımının yapıldığını  ifade ederek, "Elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon  karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, kanunda tanımlanan ödeme  işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş  dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen  parasal değer ifade edilir. Yani elektronik para, mevzuatımıza göre ancak  yetkilendirilmiş kuruluşlarca hizmete sunulabilmektedir. Söz konusu  yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından para transferlerinde aracılık hizmeti  yapılmaktadır." dedi.
 
Kripto paraların Türkiye'de hukuk açısından şu an için geçerliliğinin  olmadığına dikkati çeken Yıldız, bazı yönleriyle ödeme ve yatırım aracı gibi  görünen kripto paraların geleceğin ekonomisinde önemli etkisi olacağını belirtti.
 
"Sahibi açıklamazsa sanal para varlığının tespiti mümkün değil"

Avukat Rıdvan Yıldız, sanal paranın birçok ülkede geçerli bir para ya  da değer olarak tanınmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Banka hesaplarında kaydi olarak görünen, havale, eft işlemlerine konu  lira ya da dövizlerde dijital para olarak nitelendiriliyor. Bu paralar ilgili  bankalar nezdinde haczedilebilir, bloke edilebilir. Bitcoin gibi kripto paralar  da maddi değer oluşturduğundan hukuken hacze konu olabilir. Ancak buradaki sorun  merkezi olmayan, anonim işlemlere konu, özel anahtarlarla işlem yapılan bir  değerin söz konusu olmasıdır. Bu nedenle gerek mahkemelerin gerekse icra  dairelerinin bu paraları teknik olarak haczetmesi mümkün değildir. Yani Bitcoin  gibi kripto paraların bloke edileceği, haczedileceği bir muhatap olmadığından  haczin uygulanması şu anki şartlarda mümkün görünmemektedir. Ayrıca sahibi  açıklamadığı takdirde sanal para varlığının tespiti de mümkün değildir. Çünkü  işlemler kimlik bilgileriyle değil özel anahtarla ve anonim olarak yapılmaktadır.  Bu bakımdan hukuken kripto paralar haczedilebilir ancak teknik anlamda bu mümkün  değildir."
 
"Sanal para sahiplerinin vefatı halinde varislerine devredilebilir  mi?" sorusunun cevabının Türkiye'de çok merak edildiğini aktaran Yıldız, ölen  kişinin hayattayken kazandığı her türlü mal varlığının mirasa konu olduğunu, söz  konusu varlığa "tereke" adı verildiğini söyledi.
 
Avukat Yıldız, bir mal varlığı olan sanal para üzerinde mirasçıların  hak sahibi olduğunu hukuken söylenebileceğini ancak bu sistemin çalışmasının  kimlik bilgilerinin dışında özel anahtarlar üzerine olduğunu belirtti.
 
"Özel anahtarınızı kaybederseniz bir daha hesabınıza ulaşamazsınız"
Özel anahtarın banka şifrelerinden önemli bir farkı olduğunu anlatan  Yıldız, "Banka şifrenizi kaybederseniz ya da unutursanız kimlik bilgilerinizle  yeniden şifre alabilirsiniz. Ancak sanal parada işlem yapmak için kullandığınız  özel anahtarınızı kaybederseniz bir daha hesabınıza ulaşamazsınız. Ayrıca kişi  öldüğünde bu özel anahtarı mirasçıları bilmiyorsa ölenin söz konusu hesabına  ulaşmak mümkün değildir. Merkezi olmadığı ve kimlik bilgileri ile çalışmadığından  herhangi birinin sanal para hesabını, resmi merciler ya da ilgililer bir muhataba  soramazlar. Örneğin hayattayken toprağa altın gömen ve bunu mirasçılarına  söylemeyen kişi ölürse mirasçıları hukuken hak sahibi olsa da bu altınlara  ulaşmaları mümkün olmayacaktır. Bu örnekte olduğu gibi Bitcoin hesabı sahibi  hayattayken özel anahtarını mirasçılarıyla paylaşmadıysa mirasçıları o varlığa  sahip olamazlar. Özel anahtarın başkaları ile paylaşılması ya da çalınması  durumunda ise bu kişiler hesabı boşaltabilirler ve hak sahibi hukuken bir şey  yapamaz. Özetle kripto paraların miras kalması hukuken mümkün. Fakat teknik ve  icra edilebilirlik açısından mevcut şartlarda mirasın geçişi mümkün  görünmemektedir." değerlendirmesini yaptı.
 
Avukat Rıdvan Yıldız, Türkiye'deki yasalarda devletin suç gelirlerine  el koyabileceğinin ilgili maddelerde düzenlendiğini kaydetti.
 
Sanal para varlıklarının devletçe el koyulmasında ise bazı zorluklar  olduğuna değinen Yıldız, "Sanal para için bir merkez olmadığı ve özel anahtar  olmaksızın kimsenin işlem yapamayacağı düşünüldüğünde devletin el koyması teknik  zorluklarla karşılaşacaktır. Ancak Bitcoin işlemleri anonim olmakla tüm  kullanıcılara açıktır. Bitcoin’in tüm geçmişi takip edilebilir. Bu bakımdan  uzmanlar suçlarda kullanılan sanal paralar tespit edebilir, teknik incelemelerle  ve istihbaratla suçlulara ulaşabilirler. Her geçen gün hacmi artan ve suça da  konu olan bu alanda bizim de uzmanlara ihtiyacımız artacaktır." şeklinde konuştu.
 
"Kripto para hayli riskli bir enstrüman"

Okan Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim  Üyesi Özgür Güngör ise blockchain zincirinin birçok anlamda yenilikçi bir  teknoloji olduğunu, geleceğin dijitalleşme sürecinin artık Kovid-19 nedeniyle  hızlandırılmış olarak yaşanacağını belirtti.
 
Güvenli paylaşımlar için blockchain teknolojisinin çok kritik rolde  olacağını ifade eden Güngör, "Blockchain teknolojinin en spekülatif kullanımı  olan kripto para hayli riskli bir enstrüman. İnsanlar bunu yatırım amaçlı  kullanırken çok dikkatli olmalılar. Kripto paraların değer transferi için belli  odaklarda ve kontratları destekleyecek şekilde kullanımı esas olmalıdır." dedi.
 
Güngör, sanal paranın kripto paralardan çok daha eski olduğunu, kredi  kartlarının somut değere bağlı olmasından dolayı çok güvenilir hale geldiğini  belirtti.
 
Sanal para kullanımının hızla artacağını, bankada hesabı olmayan  (unbanked) büyük kitleleri de buna yönlendireceğini dile getiren Güngör, "Bu  durum, bizim için finansal piyasalara dahil olma ve bunun sayısının artması  demek. Bunun bir diğer önemi, finansal sistemi derinleştirmesi ve  sağlamlaştırması." ifadelerini kullandı.
 
Güngör, Çin'de sanal varlıklarını varislerine aktarmalarına izin veren  miras yasasının kabulünü değerlendirerek, "Çin'de olan gelişmelerin dünyanın geri  kalanında kabulü, zannedildiği kadar hızlı olmayabilir. Elbette ki yenilikler  denenmeli ve bunlardan öğrenmeliyiz. Çin çok büyük bir yapı ve kendi  hinterlandında da etkili. Ancak dünyanın geri kalanı için aynı kabullerin  oluşması zaman alabilir." diye konuştu.
 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap