1989’da bir darbeyle iktidara gelip 30 yıllık iktidarında yargısız infazlar, toplu mezarlar gibi birçok suça karışan Ömer el-Beşir Nisan 2019’da 4 ay süren sokak protestolarıyla devrildi ve yerine geçiş dönemi Egemenlik Konseyi kuruldu. Konsey 5 askeri 5 sivil 1 de askeri-sivil dönüşümlü başkan tarafından yönetilip, 3 yıl 3 ay sonra yetkilerin tamamen sivillere geçmesi planlandı. Geçiş dönemi başbakanı seçilen Abdullah Marduk 21 Ağustos 2019’da göreve başladı. İsrail ile normalleşen bölge ülkelerine sıcak bakmayan Marduk, 25 Ekim 2021’de Egemenlik Konseyi dönem başkanı ve Genel Kurmay Başkanı Abdülfettah Burhan tarafından yapılan darbeyle görevinden alındı.

GENERAL BURHAN, DARBECİ SİSİ İLE ÇOK YAKIN

Ömer el-Beşir’in 30 yıllık dikta yönetiminde kıdemli bir komutan olarak Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyonlarda Güney Sudan’da, Darfur’da, Yemen’de askeri operasyonlarda yer alan Abdülfettah Burhan, Kahire’de askeri eğitim alırken, Mısır’da İhvan hükümetine darbe yapan Sisi’yle beraber akademiden mezun oldu. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) üst düzey ordu mensuplarıyla da iletişimi olduğu bilinen Burhan’ın, Sudan ekonomisinde büyük yer kaplayan ordu harcamalarının, ekonomik ayrıcalıklarla birlikte hesap vermez konumunu korumaya çalıştığı biliniyor. Sudan'da önde gelen "Direniş Komitesi" liderlerinden Muhammed el-Şerif ordunun darbeyi yaparken BAE, Suudi Arabistan ve Mısır ile işbirliği içinde hareket ettiğini belirtiyor.

İSRAİL DARBEYİ DESTEKLİYOR

Bölgedeki ülkelerle normalleşme anlaşmaları imzalayarak işgalini genişletmeye çalışan İsrail’in, eski Başbakan Benjamin Netanyahu’yu Sudan’da delegeleriyle birlikte ağırlayan Abdülfettah Burhan’ın darbesinden memnun olduğu söyleniyor. Halk destekli Hamduk hükümetinin, 1958'de yürürlüğe giren ve İsrail ile her türlü ilişkiyi yasaklayan Sudan kanunlarına uygun olarak mesafeli yaklaştığı Siyonist İsrail rejiminin, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ile birlikte uluslararası kamuoyunu darbeci askeri yönetime karşı yumuşatmaya çalıştığı söyleniyor. Darbeden sonra Sudan’a 700 milyon dolarlık yardımı durdurduklarını açıklayan ve askeri yönetimi kınayan Biden yönetimi, Kudüs’te Filistinlilere özel konsolosluk açma konusunda olduğu gibi İsrail’le şimdilik ters konumda.

Ordunun Temmuz 2023’e kadar yönetimi elinde tutmayı açıkladığı Sudan’da, sendikalar, halkı 30 Ekim'de, “Milyonların Yürüyüşü” adı altında meydanlara çağırdı. Sudan halkının, yaptığı askeri darbeyle sivil hükümeti düşüren, Siyonist İsrail’in Arz-ı Mev’ud planına itaat eden bölge ülkeleri Suudi Arabistan, BAE ve Mısır tarafından da desteklenen Abdülfettah Burhan’a karşı, sokaklarda toplu direniş göstermesi bekleniyor. Uluslararası kamuoyunun kınamalarını hiçe sayan Burhan diktasının şimdiden onlarca Sudanlıyı öldürdüğü yüzlercesini yaraladığı bildiriliyor.